insanı -o zamanlar- kahreden şeylerden biriydi. bölümün sonuna gelirdiniz heyecanlı heyecanlı çünkü süre de azalmaktaydı bir yandan. siz, o kat kat merdivenin en tepesindeyken, geri geri gidip en sonunda o direğin tepesine bir atlayıp bayrağı aşağıya çekmek ve 1000 puan (yanlış hatırlamıyorsam) almak istersiniz. ama bazen şans bu ya, indiremezsiniz. siz de mecburen direğin dibine gidip sadece 100 puanlık bir atlayış gerçekleştirirsiniz ama kalbiniz kırılmıştır bir kere, atari koluna vurursunuz "senin yüzünden oldu lan bu!" diye.
bir de bayrağın üzerinden atlamak vardır. atari dönemi, asgari 7-8 kişi ekrana kilitlenmişiz ardından oyunu oynayan abimizin bayrağın üzerinden atlamasıyla hepimizin içindeki rokun ortaya çıktığını hatırlıyorum. oyun sonraki bölüme geçmek yerine farklı bir yere açılmıştı da yolun sonu nereye vardı çıkaramıyorum şimdi.
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
direğin tepesindeki bayrağa tutunmak için merdivenlerde gerilerek koşup direğin dibine inen ezik ve pasif erkektir. sen bu yetenek ile prensesi zor kurtarırsın.