islam toplumu ikiye ayrılmıştır. bunlar şia kökenli mezhepler ve sunni kökenli mezheplerdir. mezheplerin oluşumunda ki neden halifelik kavgası gibi görünsede aslında farklı iki zihniyetin çatışmasıdır. sunii mezhepler arap kültürünü benimserken, şia mezhepler kendi kültürleriyle islamı harmanlamışlardır. örneğin mısır artık bir arap devletidir çünkü tam anlmıyla sunni mezheplere dahil olmuş araplaşmıştır. türkler milli bilinçleri alevilik sayesinde korumuşlardır. yavuz sultan selime kadar alevilik anadoluda nüfusa sahip mezhep olurken, sultan selimin halifelik derdine düşmesiyle sarayın mezhep değiştirip sunni mezhep olan hanefiliği benimsemesiyle, iranın siyası durumuyla işler değişir ve aleviler üzerinde büyük bir baskı oluşur. osmanlının temelini atan aleviler bir anda kendi devletlerinde yabancı konuma düşerler. bu dönemde türklerdeki milli bilinç zedelenir ve sunni mezheplerin asimile edici arap kültürüne dair ilkeleri türk kültürünü baltalar. önce türk diline giren yüzlerce kelimeyle 300 senelik bir dönemde türklük şuuru kaybolur ve türkler araplaşmaya başlar. fakat kurtuluş savaşında sonra laiklik ve milliyetçi akımların etkisiyle anadoluda tekrar türklük şuuru gelişir. işte bizim şuanda kavgasını yaptığımız islam ve devlet kavramları, kendi kültürümüzden çekinmemizin nedeni, başka kültürlere ait bir mezhepi benimsemiş olmamızdandır.
