Nebatım, şekerim, hazinem, cihanda hiç örselenmemiş, el değmemiş sevgilim.
Gönlümdeki Mısırın Sultanı, Hazret-i Yusufum, varlığımın anlamı,
istanbulum, Karamanım, Bütün Anadolu ve Rum ülkesindeki diyara bedel sevgilim.
Değerli lal madeninin çıktığı yer olan Bedahşanım ve Kıpçağım, Bağdadım, Horasanım.
Güzel saçlım, yay kaşlım, gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim, hastayım!
Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır, çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin, bana imdad et, ey Müslüman olmayan güzel sevgilim.
Kapında, devamlı olarak seni medhederim, seni överim, sanki hep seni öğmek için görevlendirilmiş gibiyim.
Yüreğim gam ile, gözlerim yaşlarla dolu, ben Muhibbiyim, sevgi adamıyım, bana bir şeyler oldu, sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim.
öncelikle klasiğimizin linkin paylaşalım,fundayı matizi filan bırakın da sezenden dinleyın bu parçayı.
şarkının yazılışına gelince rivayete göre sultan Süleyman çok zenginmiş hanları, sarayları varmış fakat bu dünya öyle fani ki ona bile kalmamış.bir diğer olarak da sultanımız yüz küsür yaşına kadar yaşamış,öyle ölmüş. o bile öldüyse herkes ölür mantığında düşünmüşler. eski çağlara bile olsa bir insanın yüz küsür yıl yaşamasını aklım almıyor ama dünyanın faniliğini anlatmış ya bize, o da yeter.
şarkıda bahsedilen kişinin kanuni sultan süleyman olduğu sanılan fakat aslının 3000 yıl yaşadığı rivayet edilen hz. süleyman olduğu hoş ezgili şarkıdır.
bazı şarkıları 2. kez değil de, 3 veya 4 kez üst üste dinleyince insan yavaştan sıkılır. bu öyle değil abi. başlangıcından itibaren dinlettiriyor kendisini. mabel matiz'in performansından bahsediyorum. müthiş iş çıkartmış.