hala sonunu bilmediğim dizidir..kazım ın müzikleri çok yakışıyordu bu diziye..işte böyle mahalle dizilerinde aşkın, dostluğun, parasızlığın ruhunu yansıtan sadece senaryo ve oyuncular değildir..müzikleriyle birlikte güzelleşen nadir dizilerdendir.
yayınlandığı zaman izlemediğim ancak üniversitedeyken uykusuzluktan muzdarip bir genç olarak vakitsiz zamanlarda izlediğim ve şevket çoruh'u sevmek için, uğur polat'ı ise daha çok sevmek için neden yaratan dizidir. özellikle dolunay soysert 'in uğur polat 'a duyduğu umutsuz sayılabilecek aşk ve 'bana iyi gelmiyorsun' deyişi hala aklımdadır ayrıca dolunay'ın nazlım isimli özge borak şakrak tarafından canlandırılan hafiften sıyırmış bir kız kardeşi vardır...
"bir dizi sırf müzikleri güzel diye seyredilir mi?" adında teze konu olacak, eski kanal d dizisidir. kazım koyuncu süper müzikler yapmış. bazı oyunculuklar çok iyi olmasa da, senaryo ve müzikle izletiyordu diziyi.
izlediğim en güzel yerli dizilerden bitanesiydi,yine olsa yine izlesek ne bileyim bi sultan asiye bulsalar öyle içten öyle aşk dolu,paralı hayatların ucuz telaşları yerine,o mahalledeki yırtma kaygısını samimiyeti görebilsek,müziklerini kazım koyuncu yapsa yine,böyle diziler çekebilseler keşke..
Bilmem kaçıncı kez tekrarlarını izlediğim dizidir. ne zaman hayattan soğusam, ne zaman kirli yanlarıyla yüzleşsem bu hayatın kendimi bu dizinin karşısında buluyorum. sultan' ın her şeye rağmen aşkı, asiye' nin korkuları, sefer' in eko' nun çaresizliği, bahtiyar' ın trajikomik duruşu... bir de eski mahalle özlemi var tabi. her şey bir yana eskiden hayat çok daha yaşanılası bir kavrammış.
yine bir yaz gecesi kendini izleten dizidir. keşke biraz daha uzun sürseydi be sözlük. bu dizinin yeri o kadar başka ki bende, her izlediğimde içimi sevinçle hüzün arası değişik bir duygu kaplıyor. kadrosu, konusu, müzikleri * her şeyi alıp götürüyor uzaklara.
"Ben seninle karşılaşacağımı bilseydim; başka türlü yetiştirirdim kendimi."
Az önce bu enfes replik ile karşıma çıkan dizi. Eskiden güzel ve gerçekten bizden olan diziler vardı sultan makamı da öyleydi.
"Neden iyi insan olmaya çalışıyoruz?
Üstelik elimizden de gelmiyor, bu ısrar niye?
Sonra, aklınıza yatıyor mu Allah aşkına;
hem iyi olacağız,
hem temiz,
hem mutlu.
Yok artık!
Kaç kez gördük, niyet etsek de bizden melek olmuyor. Çünkü, anlatamadıklarımızın zehri kafamızı bulandırıyor.
Kafam iyi diyorsam, kelime oyunu,
Bu çaba yeter artık.
Hayaller gözümüze, yüreğimize batıyor..."