“7 eylül 1934 günkü cumhuriyet gazetesindeki haberde şöyle deniyordu: ankara’dan akşam gazetelerine bildirildiğine göre sultanahmet camisinin kütüphane olmasına karar verilmiştir. buraya şehirdeki diğer kütüphanelerde mevcut kitaplar nakledilecek ve millî bir kütüphane meydana getirilecektir...”
bu gün tekrar gidip görmek şükür nasip oldu. yaz aylarının etkisiyle içerisi aşırı fazla seviyede ayak kokuyor benden söylemesi. oda parfümü tarzında birşeylerle bu koku bastırılmalı.
Sedefkar mehmet ağa tarafından 17.yy da 1. Ahmet döneminde yapılmıştır.
Blue mosque, mavi camii olarak da bilinir.
En önemli özelliğinden birisi de çok özel çinilerle bezenmiş olmasıdır.
Çini sanatının güzelliği ve zerafetinin simgesi. Yaklaşık 45 metre uzunluğunda ve 6 minareye sahiptir. 1985 yılında istanbul Tarihî Alanları (Zones historiques d'Istanbul) adıyla UNESCO Dünya Mirasları listesine eklenen alanın bir parçasıdır .
suslemelerinde mavi turkuaz ve beyaz renkli iznik cinileri kullanildigi icin avrupalilar taraindan mavicami yada bluemosque diye adlandirilmis. ana kubbenin merkezine asili 3 adet deve kusu yumurtasi durmaktadir. dogrumu degilmi bilmiyorum kubbede bocek olusumunu engelliyormus. hala da orda durmaktalar ve duzenli bir sekilde yumurtalar degismektedir. ayrica 250 adet pencere vardir. bunlarin genelinde renk kullanilomisitr. camlarin renk tonlari yukariya dogru acilmaktadir. buda yukseldikce seffaliktan olmasi gerek. manevi olarak.
alemi islam'da müslüman katliamına şükür niyetine yaptırılmış belki de tek camiidir. birinci ahmet anadolu'da muazzam bir alevi temizliği yaptırdıktan sonra şükretmek için bu camiiyi inşaa ettirmiştir.
yezit kılıklı birinci ahmet ve diğer osmanlı firavunlarının mahşerde halini görmeyi çok istiyorum.
üst katında ki çiniler orjinal iznik çinisi olup, görülmeye değer muhteşem eserlerdir. özellikle hünkar mahfilindekiler...
minareye çıkıldığında ise görülen manzara akıllara zarardır. camii nin ihtişamını bir kez daha hissettirir insana...