manevi olarak fatih sultan mehmet han hazretlerinden sonra gelen, büyük padişah, lider ve evliyâ..
yahudilerin bize filistinden arsa sat lafına o meşhur sözü söyleyip " bu topraklar kanla alınmıştır para ile satılmaz " dedikten sonra konuyu kapatmıştır..
ve orta asya'ya, yaptırdığı her yerin altında da bir küp altın koydurmuştur, halkın kendi yaptırmaya parası yetmez diye..
seni hain tanıtan tüm kansızların kabirleri ateş dolsun, cumhuriyetçileri ve ittihat ve terakkicileri, avrupai özentileri, hiçbirinin işleri düz gitmez..
Çin sarayında bile haber alma elemanı olan, yıldızda bugün kü yıldız teknik uni yıldız kampüsün de opera ve sanatsal faaliyetlere katılan, stratejist , alim, siyaset ve askeri deha.
Ulu Hakan. Tahttan indirilip de Selanik'e oradan da Beylerbeyi Saray'ına geldiğinde ittihatÇılar pişman olup kendisine akıl danışmıştır lakin o ulu Hakan artık geminin kaptanı değildir.
Kimine göre koca Osmanlıda onun kadar eğitim kurumu açan yok eğitime çok önem verirmiş
Kimine göre zalim padişah elinde bir ton kan var
Kimine göre alaturka
Kimine göre diplomatik deha
Kimine göre sanatsever
Kimine göre takıntılı
O kadar eğitim kurumu açmış hakkını yememek lazım peki bu kurumlarda tüm öğretilecek bilgi tüm dersler ve içerikleri tüm ders işleyiş şekilleri kimin elinden geçmiş acaba? Kendisi dönemindeki ders kitaplarını okusan sanırsın 30.Osmanlı padişahı ya 31. 32. ve 33. padişahlar? sayılmıyordu heralde ilk üçe giremedikleri için di mi???Yoksa çok doğal olarak iktidarını tam oturtabilmek ve ideolojisini benimsetebilmek için kendinden öncekilerin yani kendi soyunun izlerini silmek midir amaç?
Şimdilerde eğer kaldıysa gazete okuyan kişiler bilirler bazı gazetelerin adının yazdığı kısmın altında küçük puntolarla bir cümle geçer her gazeteyi özetleyen peki ya onun zamanında durum neydi? Araştıranlar biliyodur her gazetenin altından aynı yazı "Siyasetten maada her şeyden bahseden gazete" hadi korkmayalım sorgulayalım (maada=-den başka,gayri).
Ama bir konuda hakkını yememek lazım o kadar kötü eleştiriden sonra şu da bir gerçek ki kendisi sadece ama sadece bunlardan biri saray bahçıvanı olmak üzere 3 tane idam kararı vermiştir,yani öyle kızıl sultanmış yok eli kanlıymış vb. de değildir.Tersine,kendi politikasını zıt şahsiyetleri satın alma veya sürgün yoluyla dize getirdiği aşikardır(örneğin Mizancı Murad).
Sanata gelirsek ,o dönemin şairlerinin şiirlerinde "burun" ve "yıldız" kelimelerini kullanmaları kati suretle yasaklanmıştır mesele acaba neden?Bu kelimelerin geçtiği kaç şiir vardır ?Şiire yakışmadığı için mi yoksa Sultan Abdülhamid Han'ın burnunun hafif eğri olması ve "Yıldız Sarayı"ndan mı kaynaklanmaktadır?
Gözümde,kendisi son derece akıllı şartlara uygun hareket edebilen,kontrol sahibi,düşünceli,kurnaz ve ileri görüşsüzdür ki kendisinin tahttan feragat etme sebebi kendi okuttuğu öğrencilerdir.
Soruya dönersek aslında ne Kızıl Sultan ne Ulu Hakandır.Emanetitn içinde bulunduğu duruma herkesin kendince çözüm aradığı gibi kendisi de çözüm arayan ve bu yolda uğraşan zat-ı muterehmdir.
