Nadine labaki'nin efsunlu gözleri ve Hülyalara daldıran, can yakan güzelliği nedeniyle odaklanamadığım film. Bu bahsini ettiğim duygu durumunu bir monica bellucci'yi bir de nadine labaki'yi izlerken yaşıyorum. Katkısız %100 kadınlık. Büyüleniyorum yahu.
Her yaştan, her dinden, her görüşten farklı farklı insanların en büyük ortak yönünün sevgi, aşk gereksinimi olduğunu yüzlerde tatlı bir tebessüm bırakacak şekilde, sıkmadan anlatan Lübnan filmi.
sevilmek istemek sanırım açlıktan daha önce geliyor. beyrut un başlı başına yaptığı çağrışımlar zaten ziyadesiyle keyfimi yerine getiriyor.yönetmeniyle oyuncularıyla insanın içini ısıtan filmlerden. seyredin pişman olmazsınız.
güzeller güzeli nadine labaki , hem yazmış hem yönetmiş. ayrıntılara verdiği önem takdire şayandır (kahve den boynu bükük ayrılan yaşlı amcamızın açık paçaları, kadının adetli olduğunu düşündürmek için yaptığı numaralar vs...). kağıt avcısı bunak lili ise filme ayrı bir ağda tadı katmıştır (Acı ama tatlı işte).
nadine'nin filmin çekimleri esnasında aşık olup evlendiği ve film müziklerini borçlu olduğumuz khaled mouzanar ise çok iyi iş çıkarmış . filmin müziklerinden seçmeler:
--spoiler--
annesi yüzünden o adamla buluşmaya gidemeyen teyze ağlayarak makyajını silerken beni de ağlatmıştır, sızlatmıştır, değişik bir yere dokunmuştur.
--spoiler--
kadınlara dair unutulmayacak bir film. düzende kendini bulmaya çalışan, yine de gülümseyen kadınlar. dilde ağdanın eskimişliği ve ozenle seçilmiş müzikler..beyrutun güzelliğine rağmen, istanbulu anımsatan bir film. -istanbul gibi iki yaka bir araya gelecek-
--spoiler--
dikkatimi çeken bir şey vardı; aldatan adamın yüzünün hiç gosterilmemesi ve bu ayrıntıyla aşkın hafife alınmamış olması takdire şayandı.
silinmeyecek bir anne figürü olan lili, fedakarlığın sembolu rose, şarap gibi kadın dedikleri layale. tam bir uyum yakalanmış.
--spoiler--
ve elbette kadınlar hassastır, oldukça da doğaldır. tıpkı bu film gibi.
nadine labaki'nin hem yönetip, hem oynadığı fransız-lübnan ortak yapımı ve 2007 tarihli filmdir. bir kuaförde çalışan 4 kadının hikayesini anlatan bu son derece mütevazi film, şaşırtıcı ve beklenmedik şekilde çok başarılıdır; ayrıca müzikleri de kendi kadar güzeldir.