sufi

    7.
  1. Allah için kalbini saflaştıran kişi.

    "Sûfî, pislikten arınan, tefekkür ile dolan, beşeriyetten Allah'a yönelen, yanında altın ile çamur eşit olan kişidir. Sûfî, kalbini Allah'ın saflaştırdığı, böylece kâlbi nurla dolan zikrullah lezzetini tadan kimsedir.

    Sûfi (veya sofî) kelimesinin hangi kökten türediği hususunda çeşitli görüşler vardır. Bu kelimenin Hicretin ilk asrında kullanılmadığını da bilinir. ibn el-Cevzî'nin (öl. 597) ifadesine bakılırsa, bu kelimeden türetilen "Tasavvuf" tabiri, hicri ikinci asırdan itibaren kullanılmaya başlanmıştır (Telbisu iblis, s. 163, Mısır 1340).

    Klasik kaynakların bir çoğuna göre sûfi ismiyle anılan ilk zât Ebû Hâşim el-Küfi'dir (vefatı 150).

    Bilindiği gibi sûfî tabiri aidiyet (ism-i mensup) ifade eden bir kelimedir. Tasavvuf ve mutasavvıf kelimeleri de aslı "S-V-F" olan bu kelimenin "tefe'ül" kalıbına nakli ile elde edilmiştir."

    Seyfullah SEViM
    8 ...
  2. 10.
  3. sufiliğin tanımıyla ilgili bir alıntı:

    Sufilik sekiz peygamberle temsil edilen sekiz nitelik üzerine kurulmuştur: Oğlunu kurban eden Hazret-i ibrahim'in cömertliği; Allah'ın buyruğuna uyup aziz canını teslim eden ismail'in boyun eğişi; kurtların böceklerin eziyetine, esirgeyicinin kıskançlığına katlanan Eyub'un sabrı; Allah'ın "insanlarla üç gün süre ile işaretten başka yolla konuşmayacaksın"(sure 3/36) ve "rabbine gizli bir çağrıda bulunduğunda(sure 19/2) diye hitap ettiğinde Zekeriya'nın simgeciliği; kendi ülkesinde yabancı olan ve aralarında yaşadığı benzerlerinden kendini ayrı gören Yahya'nın yabancılığı; bir tas ve bir taraktan başka nesi var nesi yoksa hepsini terk eden, tası avuçlarıyla su içen birini gördüğünde tarağı da gene elleriyle saçını tarayan birini gördüğünde atan isa'nın hac yolcuğulu; giysisi sof olan Musa'nın sof giymesi; cenab-ı hak'ın kendisine yeryüzünün tüm servetlerinin anahtarılarını gönderip de "Kendine eziyet etmeyesin, al bu servetlerin sağlayacağı tüm rahatlıklardan yararlan" dediğinde " Ya Rab, onları istemiyorum, beni bir gün aç bırak bir gün doyur" diyen Muhammed'in fakirliği...
    4 ...
  4. 1.
  5. sirkeci`de postanenin karsisindan girilen bi ara sokakta, bi han girisinde cig kofteci ali usta vardir. herkese degisik lakaplarla seslenir, en cok kullandigi 'sufi'dir. tabi kurt olmasi hasebiyle sofi'ye yakin telaffuz etmektedir. bana da 'cocuk abi' derdi.
    5 ...
  6. 19.
  7. yunus emre'nin aşağıdaki dörtlüğünde tanımını verdiği harâb.

    "din ü millet sorarısan
    âşıklara din ne hâcet
    âşık kişi harâb olur
    harâb bilmez din diyanet"
    3 ...
  8. 6.
  9. ayrıca sufi kelimesinin yunancadaki sofia kelimesindende geldiğini söyleyenler vardır filozofun ayrımındaki filo-sofia .bilge kişi anlamındadır buradaki sofia
    3 ...
  10. 5.
  11. kökeni (bkz: suffa)!dan gelen kelimedir..suffa yün elbise giyen insan anlamına gelir ama önemli olan anlamı yün elbiseyi kötü görünmek ya da kötü kokmayı istemek amacıyla giymesidir bu zattın..bir de (bkz: ashabı suffa) ile ilişkilendirilir sufi kelimesi ama pek rağbet görmemiş bir teoridir bu..
    3 ...
  12. 4.
  13. ille cesitlere ayiracaksak, sunu tavsiye ederim*:
    -tarikat ehli
    -tasavvuf ehli
    felsefilesmis sufi, pek netameli bir ifade olabilir. felsefi ne demek?? felsefi denildiginde, ozellikle islam dusunce tarihi calisiliyorsa, belli kisilerce [farabi, ibni sina, ibni rusd gibi] temsil edilen bir metodun kastedildigini soyleyeyim. bu manada felsefilesmisse birisi, sufi degildir. ikisi birden olan yoktur.
    benim tercih ettigim cesitlemeye gore, duydugumuz bildigimiz meshur mutasavviflarin hepsi ikinci kisimdadir. birinci kisim genellikle avam`dan bahsetmektedir.
    aslinda ibn-i arabiye gore ikinci kisim da ikiye ayrilabilir ama o kadar derine girmeye gerek yok zannimca.
    3 ...
  14. 12.
  15. eurovision'da ülkemizi temsil etmiş mfö şarkısı.

    heyya heyya heyya
    heyya heyya heyya
    bir denize açılmış sufi
    ne sonu var ne sahili
    aşka aşık olmuş o besbelli
    deli mi divane mi
    dance dance su sufi sufi ya
    aşka aşık olmuş sufi

    sufi sufi sufi sufi sufi
    sufi sufi sufi sufi sufi
    sufi sufi sufi sufi sufi

    bu sesler bu sözler bizim değil
    bunu aşıklar bilir
    gül de bir bize diken de bir
    bunu aşıklar bilir
    dance dance su sufi sufi ya
    aşka aşık olmuş sufi
    dance dance su sufi sufi ya

    sufi sufi sufi sufi sufi
    sufi sufi sufi sufi sufi
    sufi sufi sufi sufi sufi

    gülen bir dünya olmaz mı dersin
    insan insanı sevmez mi sufi
    gül de bir bize diken de bir
    bunu aşıklar bilir
    bu sesler bu sözler bizim değil
    bunu aşıklar bilir
    dance dance su sufi sufi ya

    sufi sufi sufi sufi sufi
    sufi sufi sufi sufi sufi

    hey ya hey ya hey ya
    sufi sufi sufi sufi sufi
    sufi sufi sufi sufi sufi

    hey ya hey ya
    3 ...
  16. 2.
  17. gercek sufi, bu ismi cok nadir kullanir kendisi icin. mutasavvif`larin degindigi bir noktadir bu.
    cunku sufi olmak, guzel bir sey olarak tanimlanagelmistir ve artik onurlu ve gurur verici bir sifat olarak biliniyor. bu yuzden belli bi sure sonra, mutasavviflar, kendi icin sufi diyende is yoktur tadinda yazmaya baslamislardir. riyadan kacinmada son noktaya dogru gider bu yol...
    3 ...
  18. 22.
  19. yüreği okyanuslar kadar geniş, şefkati, merhameti dağlar taşlar aşmış, yaradılanı yaradandan ötürü seven "insan"dır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük