lise yıllarımda boyumun uzun olmamasına ragmen, arka sıralarda oturmaya pek bir hevesliydim.. tabi bunda en ön sırada oturmak zorunda kalı$ım da etkendi.. okulun ilk günü gec gelmenin muzdaribiydim.. yerim o dü$üncesiz insanlar tarafından belirlenmi$ti bir kere, en ön sırada oturacak ve inek olacaktım.. buna dayanamazdım, istemesemde gözüme gözüme giriyordu hocaların tahtaya çiziktirdikleri.. bir zaman sonra kendimi kaptırmı$ ba$arılı bir ögrenci olup çıkmı$tım.. tam da o sıralar sudokusu fırtınası kasıp kavurmaya ba$ladı ortalıgı.. bende eksik kalır mıyım..
o zamanlar her hafta derginin biri yanında sudoku dergisi veriyor.. oturup çözüyoruz arkada$larla, tabi ben iyice kaptırdım.. zaten bir$eye de kendimi kaptırmayıveriyim.. bir zaman sonra tenefüste, öğle arasında deliler gibi sudoku çözüyordum.. tüm çözümsüz sudokular bana getiriliyordu.. artık duramıyor derste bile çözmeye ba$lamı$tım.. tüm konsatrasyonum bozulmu$, derse dikkatimi veremiyordum.. dü$ündüm velhasıl sudoku çözmek için en iyi yerin en arka sıra olduguna karar verdim.. bunun üzerine sınıfı karı$tırarak tüm yerlerin deği$tirilmesini sagladım ve en arkaya yerle$tim..
artık istediğim gibi sudoku çözebilirdim, arkada$lar inanın arka sıranın hakkını verdim, o kadar ki çok geçmeden tüm notlarım dü$tü.. hoca panige kapıldı, beni arka sıraya oturtmanın çok da dogru bi karar olmadıgına karar verdi, sonra ne mi oldu.. beni ön sıraya geri aldı sagolsun*, *