sanat yönetmeninin daha ilk bölümden sıçtığı dizi. izlediğim 10 dakikalık kısımda çocuk ve kız denize giderler. denize gitmeye karar verdiklerinde çocuğun altında uzun bir pantolon vardır. kayalıklardan aşağı inerlerken bir an da pantolon şorta dönüşmüştür.
senaristin suçu yok. Sonunda esas kızın kaşar olacağı bilinmesine rağmen izleniyor niye kafa yorup farklı bir şeyler yapsın ki. Ama kızı şarkı söylerken kim seslendiriyorsa şarkıyı çok güzel yorumlamış. Şu an onu dinliyorum.
yazın beyine geçen güneş sebebiyle yapımcıların sadece adı farklı fakat içerik olarak aynı olan dizileri piyasaya sürme isteğini sürdürdükleri dizi. Senaristlerine anlam veremiyorum hiç mi televizyon izlemiyorlar? Bin tane bu tip dizi izledik yeter artık ya.
bakın biz çok yaratıcıyız çıkmış ı bıkmış yaptık. dizimizin ismi çok güzel vurgusu yapmaya çalışılmış dizi. hayır madem o kadar yaratıcısınız bu senaryolar niye hep aynı aga. platonik aşk, itiraf edilmemiş karşılıklı aşk, esas oğlan ve kız arasında geçen borumbok diziler yapıyonuz. tek amacınız para kazanmak, rezilsiniz toprağım.
havuz sahnesi bana "romeo ve juliet"i hatırlatan yeni dizidir. bu defa başroldeki oğlan "peri kızı" diye hitap edince aklıma, ophelia'ya peri kızı diyen hamlet gelmiştir. hoş tesadüfler ya da senaristlerin shakespeare okuduğuna dair bir işaret söz konusu. göz ucuyla baktım arada ama sevimli bir diziye benziyor her ne kadar 2. sezonu yapacağını düşünmesem de. başroller de pek güzeller.
edit: söylemeden edemeyeceğim. havuz ya da deniz sahnesi (emin değilim), su sahnesinde çocukla kız arasındaki kimya muhteşemdi. türk dizilerinde gördüğüm yavan öpüşmelerden sonra bu iki genci izlemek heyecan vericiydi.
esas oğlanın gitar çalması gitardan soğutmuştur. o nasıl bir duygusuzluk nasıl bir sestir? telefonu suya atmalar, aptal bakışmalar, korkaksın sen den sonraki romantizm (!) dolu anlar...
gitarcı çocuk havası yoktur artık sayın senaristler!
basit bir yaz dizisi yapmak istemişlerdir belli ki. 2 aylık ömrü vardır en fazla.
not:ömer karakteri gerçekten beklediğimden başarılıdır. dizi bitse bile bu arkadaşın yolu açık olduğu bellidir. yapımcılar değerlendirmelidirler.
ilk bölümü ile bayağı bir güldüren dizi. Dizinin türü sanıyorum ki absürt komedi.
Dizinin yönetmeni Kaş'ı ne sanıyor acaba. Ben 20 yıldır burada yaşıyorum, terzi dikimi çiçekli fistan giyen bir tane kız görmedim.
Ayrıca artık baymadı mı klasik gitar ile kız kaldırma muhabbetleri? Öyle bir dünya yok. Klişelikte sınır tanımıyor dizi. istanbul'dan gelen zengin ve yakışıklı erkek, Kaş'ta fakir ve güzel bir kıza tutuluyor. 2 günde seviyorlar birbirlerini falan. Yaa, öyle bir dünya da yok be kardeşim artık. Para parayı çekiyor, 30 yıl öncesinin geyiklerini sunmayın bari önümüze.
Kızı tekne ile götürüyor, teknenin mazotu bitiyor. Telefon denize düşüyor. Esas oğlanımız kendi telefonunu da denize atıyor ama ertesi gün eski sevgilisiyle tekrar konuşuyor telefonda. Ulan ne ara çıkarttırdın aynı numarayı...
Dizinin klişe olmayan tek yanı, dawn sendromu geçiren genç arkadaş.
Gerçeğe uygun olan tek şey ise liseli aşıklarımızın arkasında oynayan figüranların gerçekten liseli olmaları. Evet.
Sıcak yaz gunlerinde Türk izleyicilerine reva görülen dizidir. Türkiye'deki dizi furyasinin durumunun içler acısı halinin dizi ismine yansımasıdır ya da biri dalga geçmek için bu ismi ortaya atmıştır ve sonuca şaşmıştır.
hata bulduğum dizidir. Bu dawn'lı çocuk bizim oğlanı denize çağırdı biz gidiyoz diye ama orda yoktu. Ne iş?
Ayrıca o mağara sahnesi neydi öyle? Kızı az daha götürüyodu adam. 2 gün tanıdığın adamla kim mağaraya gider?
Bkz: salak yemin ediyorum gerizekalı bu çocuk.
eğer bu klişelerdEn sonra adamlar bölüm biterken kandırdık sizi amk gibi bişeyler söylerlerse asıl diziye o zaman bağlanırım.
Editlemedensöylüyorum, ilerde diziye hayran olanlar bu entrylerimi eksileyecekler.
Ilk bölümüne yarım saat bile dayanamadığım aşırı klişe oynayan gençlik dizisidir.
Bkz: olmadı bu sefer star tv.
orda burda damda kocaman amfilerle şarkı söylemek. Nedir oğlum o? Kim uçtu o kadar? Yakışıklı ve elinden her iş gelen zengin oğlan, her oğlana karşı gelen ve cilveli fakir kız, oğlanın hiç sevmediği bir sevgili(kız ona deli gibi aşık), grubun diğer elemanları bu adamı çok seviyor ama bizim herif herkesten sıkılıyor alıp başını uzaklara gidiyor.
Yolda kaza geçiriyor işte pansiyona gidiyor(açıkçası o arayı izlemedim yemek daha önemli geldi). Pansiyondaki kızı çok beğeniyor. Kız yüz vermiyor. Ha bu arada kızın babası gururlu bi kamyoncu.
Oğlan bu kızı etkilemeye çalışıyor. Kız başta yüz vermeyip tersliyor. Sonra Oğlan Iki şarkı söylüyor iki kur daha yapıyor, hop! Kız hazır.
Sanırsam tüm klişeleri saydım*. Tek klişe olmayan yer bana göre şu dawn sendromlu çocuk. Pek görmedim televizyonda onlardan.
