hiç kimseye hitap etmez. çok afedersiniz sik gibi filmdir. 20 dk kadar izleyebildim sonra laptop'u kırdım şu an internet kafe'deyim google'a girdim "ucuz bilgisayar var mı" yazdım çift çekirdekli bilgisayarlara bakıyorum.
gayet güzel bir filmdir, anlamadım ne anlattı hede hödö diyenleri anlamıyorum. film zaman öldüren bir film de değil sadece fantastik bir film olsun diye izliyorsanız canınız sıkılır tabi. baby doll hikayesi dramatik bir şekilde anlatılsaydı changeling filminden farkı hikaye örgüsü olurdu. yine haksız yere akıl hastanesine atılmış bir kadının hikayesi olarak devam ederdi. senaryo namına da birçok şey var. dans olayını da anlamadık diyenlere dans olayı akıl hastanesinde onlardan biriymiş gibi görünüp işini yürütmekle alakalı bir durumdur.
filmi izlemedim. beni ilgilendiren başlığın esas anlamı üzerine...
üniversiteyi bitirmeden önce, devletimiz halkeğitimlerden bizim bölüm atamalarını kaldırınca, hissettiğim şeydi. ben ne yapıcam dediğim an.
oyunu başlatmış ama başlatmadan önce öyle bir koymuştuki bana bu hükümet. ben bu bölümü niye okuyorum dedirttirmiştir.
insanların hayatlarıyla oynamak bu kadar basit olmamalı...
güzel görsel efektlere sahip bir film. öyle canınız sıkkın şöyle öldürecek 2 saatim var diyorsanız, açıp izlenebilecek film. kafa yormayı gerektirmez, müzikleri 10 numaradır, görsel efektleri gerçekten başarılıdır. ee hatunlar da var. daha ne olsun. yok sinema eleştirmeni gözüyle, sanatsal bir şeyler falan arıyorsan eleştirecek veya yorumlayacak, uzaklaş, izleme. çünkü senaryo namına hiç bir şey yok. sana gelmez.
sweet dreams ile harika bir giriş yapmıştı esasında. fragmanı izledikten sonra " acaba kız o hayal dünyasına nasıl geçiyor ki ? " deyü düşünmüştüm. geçişler bir acaip, anlamsız...
aksiyon sahneleri gerçekten güzel. ninjalar, katanalar, makineli silahlar... bir de ejderha ! hatta özellikle o. ama aktris olan hanım ablamız daha iyi seçilemez miydi ? bir sürü aktris var aksiyon filmlerine cuk oturan. yahu bi' sahnede babydoll abla koşmaya başlıyordu, yemin ediyorum lisede beden eğitimi derslerine koşmaya çalışan tiki kızlardan biri geldi gözümün önüne. tamam hatun hoş ama biraz da bu filme gidecek mi diye düşünülse...
müziklere kimsenin diyeceği yok sanırsam. pek iyi olmuş pek güzel olmuş taaammmıı !
senaryo sahiden boş. birilerine bu filmi tavsiye edecek olsam, sadece aksiyonlu yerleri izleyip geçmesini söylerim. bütünlük yok pek. bilemedim...
izlemesi her türlü keyif veren film. gerek görüntüler, efektler gerek müzikler olsun severek izledim. senaryo hmm, evet biraz zayıf kalmış. oysa çok güzel başlamıştı film. ama her şeye rağmen güzeldi. white rabbit şarkısına ayrıca bittim.
amaçsızca seyredilen kötü bir film, uyduruk bir kaçış hikayesi. efektler güzel ama film 15 yaşındaki genç kızlara hitap edecek bir film gibi bir şey. 300 filminden nemalaması ve bir kaç efekt sebebiyle ilgi görür, iş yapar, o kadar. ötesi yok.
filmin başında çalan sweet dreams coverını filmin başrol oyuncusu babydoll ablamızın yaptığını öğrenince şaşırmama sebep olan film. Sweet dreams coverı dinlenmeye değer.
Harika ''Sweet Dreams'' düzenlemesi ve harika Emily Browning vokali, Zack Snyder usulü görselliğin ve aksiyonun tavan yaptığı, kimilerince nefret edilen, kimilerince pek bir sevilen, büyük usta Scott Glenn'in ayrıca renk kattığı film. Bu film neymiş, bu ''Sweet Dreams'' nasıl bir şarkıymış, Emily nasıl söylemiş? diyenler buradan bir göz atsın derim. Filmi sevenler grubuna dahil olduğum için bu video klip tarafımdan kotarılmıştır. iyi seyirler. http://vimeo.com/27099437
filmin müzikleri olmasaymış bu filmin pek bir boka benzeyeceğini sanmam. hangi aksiyon sahnesine björk' ün army of me şarkısını koysan o sahne izlenir yani. işte böyle bir film.
dün izlediğim ve harcadığım bilmemkaç dakikayı bana zehir eden fantezi filmi. hakikatten amerikan fantezi dünyasının hemen her elementi var, mini etekli liseliler, samuray kılıçları, roketatarlar, bolca "pata pata" ateş eden makinalı tüfekler, almanlar, ejderler, orklar, amerikalıların unutamadığı 1940'lar... ama ne adam gibi bir bütün oluyor bunlar, ne de neticede bir yere varıyor.