ing. bilinçaltı reklamcılık... subliminal adı verilen yöntemle hazırlanan bu reklamlarda, bilinçaltına gizli mesaj ve resimler gönderiliyor. gözle görülmeyen bu mesaj ve resimler bilinçaltına ulaşıyor ve tüketici üzerinde normal bir reklamdan çok daha yüksek oranda etki bırakıyor. subliminal reklamcılık denen bilinçaltını hedef alan bu tür reklamlar ilk kez 1950 li yıllarda amerika da ortaya çıktı. james vicary adlı reklamcılık uzmanı, sinema salonlarında yaptığı bir deney sonucu patlamış mısır ve kola satışlarının arttığını iddia etti. bu deneyde film perdede oynarken, saliselik görüntüler halinde patlamış mısır ye ve kola iç sloganları çıkıyordu. seyirci bu sloganları bilinciyle algılayamadığı halde, bilinçaltına hitap eden bu sloganlar sayesinde kola satışlarının yüzde 18.1, patlamış mısır satışlarının ise yüzde 57.7 arttığı iddia edildi. bilinçaltı reklamları amerika ve ingiltere gibi ülkelerde yasaklandı.
tüm dünyada yasaklanan, bilinçaltına mesajlar göndermek suretiyle haksız rekabet yaratma eylemi, ispatlandığı için amerikada çok ciddi yaptırımları vardır ülkemizde ise neredeyse her reklamın bir yerinde olması hiç şaşırtıcı değil.
tuhaf bir reklam yöntemi.3s* kuralını kullanarak farkettirmeden verilen mesajların direk bilinçaltına gitmesine ve kişiyi reklamı yapılan ürünü nedensiz bir şekilde alma isteğine yönlendiriyor.bu konuda benim en çok dikkatimi çeken kuzuların sessizliğindeki kafatası, camel sigarasının üstündeki deve olmuştur.her iki simgede sex öğesi kullanılmıştır. yakından bakıldığında kuzuların sesizliğindeki kafatası üç çıplak kadından yapılmıştır, camel sigarasındaki devenin ise ön ayaklarında çıplak ve kaslı, sportif bir erkek vücudu arka ayağında ise sex yazmaktadır. aşağıdaki alıntıda daha değişik örnekler mevcuttur.
Bazı ses, imge ve sloganlarla tüketicinin bilinçaltına mesaj gönderilmesi, subliminal reklamcılık olarak tanımlanıyor ve 1950'li yıllardan beri dünyada tartışma yaratıyor. Tüketicinin özgür algısı dışında, pazarlama alanında gizli bir beyin yıkama taktiği olarak görülen subliminal reklamcılık henüz bilimsel olarak kanıtlanmış değil. Bu nedenle de örneğin ingiltere'de resmen yasaklanmadı.
ABD'de de Federal iletişim Komisyonu 1974 yılında subliminal reklamcılığın kamu yararına olmadığı görüşüyle bu yöntemi kullanan yayıncıların cezaya çarptırılması kararı aldı. Ancak reklamcılık sektörüne yasak getirilmedi. ABD'de yıllardır bu yöntemin ne kadar etkili olduğu tartışılıyor. Uzmanların çoğu subliminal mesajların zorlayıcı olmadığı görüşünde. Bu nedenle de ABD'de reklamlar özel olarak subliminal mesaj gözetimine tabi tutulmuyor.
Subliminal mesajlar bir film seansında saliselik görüntüler halinde verilebildiği gibi afişlere de gizlenebiliyor. Ayrıca müzik de etkili bir araç. Hızlı müziğin insanları alışverişe yönlendirdiği söyleniyor. Hatta psikologların yaptığı bir deneyde çalan müziğin milliyetinin şarap alışverişinde ülke tercihini değiştirebildiği tespit edilmiş. Asda marketlerinden birinde yapılan deneyde Alman müziği çaldığı zaman Alman şaraplarının satışı artmış, Paris'ten akerdeon nağmeleri duyulduğunda ise Fransız şarapları daha çok satmaya başlamış.
Rusya'da yaşanan bir olayda ise Klinskoye marka biranın reklamıyla bağlantılı olarak Pepsi satışlarının arttığı tespit edilmiş. Bu iddiaya karşın bira reklamına nasıl bir Pepsi mesajı gizlendiği henüz bilinmiyor.
Saliselik görüntüyle mısır satışı patlamış
Subliminal reklamcılık ilk kez 1950'li yıllarda Amerika'da ortaya çıktı. James Vicary adlı reklamcılık uzmanı sinema salonlarında yaptığı bir deney sonucu patlamış mısır ve kolalı içecek satışlarının arttığını iddia etti. Bu deneyde film perdede oynarken saliselik görüntüler halinde 'patlamış mısır ye' ve 'Cola iç' sloganları çıkıyordu. Seyirci bu sloganları bilinciyle algılayamadığı halde, bilinçaltına hitap eden bu sloganlar sayesinde Cola satışlarının yüzde 18.1, patlamış mısır satışlarının ise yüzde 57.7 arttığı iddia edildi.
5 Temmuz 1971 tarihli Time'ın arka kapağında çıkmış Gilbey's London Dry Gin reklamı. Reklamda bardaktaki buzlar üzerinde sex yazıyor. Bu reklam sayesinde Gilbey's in 1.5 milyon dolarlık satış yaptığı tespit edilmiş. Bunun üzerine reklamla ilgili bir araştırma yapılmış. Bu reklam deneklere gösterildiğinde yüzde 60'ı reklamın kendilerinde uyandırdığı etkiyi doyuma ulaşma,sex düşkünlüğü, heyecanlanma, romantizm duyguları,okşayıcı&gibi ifadelerle tanımlamış.
fight club isimli filmde 25. kare denen bir çeşit sübliminal olay kullanılmış.öyle duyduk. artı camel isimli sigara markasının amblemindeki deveye odaklanırsanız ayakta, eli belinde ve çükü nerden baksan bacağa kadar olan bir insan görebilirsiniz. çizgifilmlerdeki yapılan suistimalden bahsetmiyorum bile.
gigga puding reklamı kesinlikle buna örnektir. kaç ay önce yayınlanan üstelik türk bile olmayan bu reklam şu an bu konuyu görür görmez şarkısı, müziği ve görüntüleriyle beraber akla gelmektedir. ve lanet olsun ki sabaha kadar artık sürekli mırıldanıp durulacaktır.
deşifre edildiği takdirde antipati uyandıran ve beynin savunmaya geçtiği bilinç altı reklamcılığıdır.
insanın içinden ; '' demek bizi kandırdınız lan '' diyerek o ürünü almayası geliyor. sanki biri benim ıp numaramdan bilgisayarıma girmiş ve kontrolu ele geçirmiş gibi bişey. ürün reklamına pek kafayı takmadımda, şu cinsel içerikli ve dinsel argümanları bilinç altına yerleştirmek istemeleri o..pu çocukluğu gibi geldi bana.
Reklamlarda tüketicinin ilgisini daha çok çekmek ve tüketimi artırmak amacıyla insanların bilinçaltına ürünleri hoş karşılayarak almasını sağlayan reklam türü. Bilinç altına gönderilen mesajlar alışveriş merkezlerinde insan kulağının algılayamadığı 20 hertzin altında titreşim dalgaları gönderilerek de alışverişi cazip hale getirmek için kullanılmaktadır. Aslında bilinçaltı mesajlar sadece reklamlarda değil hemen hemen her alanda kullanılmaktadır. Amerika-Irak Savaşından önce Amerikanın, Irak radyo kanallarında "ne yapsanız çaresiz" anlamında Iraklıların bilinçaltına girdiği ve savaşmadan psikolojik olarak kazandığı söylenmektedir. insanların bilinçaltına olan saldırılar Hollywood filmlerinde de 25. kare tekniği kullanılarak yapılmaktadır. insan gözü saniyede 24 kare algılayabilirken bu tekniğin kullanıldığı filmlerde bazı saniyelerde 25 kare kullanılmıştır. insan görsel olarak bu 25. karedeki resmi algılayamaz; fakat daha sonra bu resim karşısına çıktığında "ben bunu daha önce görmüştüm" diyebilmektedir. Misal olarak "Fight Club" filminde bu teknik çokça kullanılmıştır. 25. kareyle ahlak bozucu mesajlar insanlara verilmektedir. Yani bir kaç filmle düzen-sistem sahipleri, bir nesli sapık, başka bir nesli psikopat yetiştirebilmektedir.
25. kare tekniği kullanılarak, özellikle çocukların erken yaşta cinsel arzularını kabartmasını sağlar.
çocuklarımızı kesinlikle tv'den uzak tutmamız gerekiyor.
çocuklarımız için bunlar çizgi film değil, korku filmidir.
bu kadar fazla ve gereksiz sembolü neden gözümüzün içine sokarlar?
hep aynı şeyler. hemde her çizgi filmde. neden?
rastgele mi? bilinçaltımıza yerleşsin diye.
tıpkı olmayan ufoları yerleştirdikleri gibi.
1980lerden beri uzaylı filmlerini gözümüzün içine sokuyorlar.
roswell mı ne varmış işte, meksika'ya düşmüş, otopsisini yapmışlar,
bir de videoya çekmişler. o videoya inanan insanın akıl sağlığından şüphe ederim.
artık çocuklarımızın %80'i ufonun var olduğunu sanıyor. başarıyla uyguladıkları propaganda ile.
geliştirilen hologram tekniğiyle de görebilecek haldeyiz şu an bu hayali ufoları.
amerika bunu ufoyu yaptı. ileride almak istedikleri ülkeye bu ufoları yollayacaklar.
"dünya dışı varlıklar" geldi deyip, istedikleri yere rahatça girebilecekler.
allahın manyaklarının uydurdukarı zımbırtı. neden bu kadar çok satıyo diyolar kaliteli olduklarından olmasın sakın. yoksa gizli sex yazılarıymış da yok hamburgerin marulu dolara benziyormuş da görmediğimiz bi şey nasıl etkileyebilir ki bizi. bu ürünlerin bu kadar çok satmasını kıskanan salakların uydurmasından başka bişey değildir. ha bi reklamın sloganını reklamı bin kere döndürerek milletin beynine sokarsın belki ama onun da subliminallikle bir alakası yok. kısaca saçmalıktan başka bişey değildir.
gerçekten de beni çok etkilemektedir bu olay. hani böyle alttan alttan, 25. kareden sik, am, göt, meme gördükçe o ürün hangisiyse gidip alasım geliyor. ama ben yıllar yılı kristal kola içmiş insanım. acaba hangi süblümünal mesaja kaptırdım bilinçaltımı? ya da düpedüz malım ben!
subliminal etki yoluyla insanların bilinçaltına yerleştirilen savaş, cinsellik, saldırganlık gibi öğeler büyüklerin ardından çizgi filmler yoluyla çocuklarımıza dahi yerleştiriliyorsa durum gerçekten ciddidir. i̇şte ortalıkta zehir gibi akıtılan düşmanlığın, saldırganlığın temeli.
subliminal mesajların asıl amacını oluşturan reklam yöntemi. deneysel olarak ıspatlandığına dair çeşitli iddialar olsada, bilimsel olarak geçerliliği hala tartışmalıdır. bu nedenle olsa gerek, en bilinen örneklerinde bile, yapıldığı öne sürülen bilinçaltı teknikler için ceza hususunda adım atılmamıştır. meselenin etik olup olmadığı yönünde tartışmalar 1958'deki james vicary uygulamasından bu yana sürmekte.