o kadar zorluğa göğüs gerip üstüne bide mühendislik v.s eğitimi alıp tayin olduğu kışlada bi bölük askere ot toplatmak istemeyen insandır çok normaldir.
subaylığı değil, bazı subayları beğenmeyen kişidir bunlar, çünkü bazı subaylara gerçekten 1gr akıl fikir verilmemiştir. ellerinden hiç bir şey gelmez, kafası hiç bir şeye basmaz, hiç bir şey yürütemezler ama hava yapıp konuşmayı bilirler. benim şube subayım da böyleydi gayet yakından biliyorum o nedenle böyle subayları. ayrıca askerde bin çeşit subay görmüşümdür, o kadar sınavı nasıl geçip de uygun bulunduklarına aklım basmamıştır ki en az 140 kilo bir binbaşı bile görüdğümü düşünürsek bütün subayların belli bir sınırın üstünde olması gibi bir durum yoktur ortada. olmasının gerekliliği vardır o ayrı.
--spoiler--
subay olabilmek için; hayvani mesleki sınavlardan derece yapmak, 5000 m koşu, ok atma, ip atlama, yüzme, mekik, şınav, hoplama, sürünme gibi her türlü spordan geçmek, tip ve fizik konusunda rakiplerinden iddialı olmak ve hayvani mülakatlardan geçmek, akabinde aylarca ve yıllarca zorlu eğitimlerden geçip, gık bile dememek...
--spoiler--
subay olmak için ne yapılır, ne edilir, hangi 'rambovari' eğitimlerden geçilir, doğu anadoluda kaç pkk'lı devrilir -ki bu madde olsa ne de güzel olur- gibi sorulara verebilecek cevabım yok; belki çoğunu yapabilecek 'done'lerim de yok.
fakat bunu başaranlar için; yani subay olabilmiş, bu 'meslek' grubuna -ki meslek olmamasına rağmen, zira askerlik meslek olamaz- katılabilmiş, 'yüce' insanlar için 'çocukluğunu, gençliğini yaşayamamış' insanlar diyebilirim hem de rahatlıkla...
neden mi?
subay olabilmek için spoiler zımbırtısında belirtilmiş olan maddelerin şartlığından emin olmamakla birlikte; küçük bir örnekleme yaparak açıklayabilirim:
liseyi birlikte okuduğum bir arkadaşım var, adı lazım değil. taekwondo sporuyla yakından ilgileniyor ve türkiye birinciliği var. haşa subay olmakla karşılaştırmıyorum, ne haddine o dürzünün? sen s.kindirik bir şampiyonsun, o bir 'subay'.
fakat bizim 'çekirge'nin çalışmalarına zamanında dikkat ettiğimde; biz arkadaşlarla bowling oynamaya giderdik, o 'yarım kilo fazlam var aq, yarın da maç var, atmam lazım o kiloyu.' diyip idman yapardı. biz tüm ergenliğimizle evde parti yaparken, o yediği tekmelerin yüzünde yarattığı şişlerle uğraşırdı. aradan birkaç yıl geçti, biz afedersiniz .m üstünde g.t s.kerken, bizim keko hala kilo dengeleriyle meşguldü. yemin ediyorum zar zor, ite kaka milli yaptık çocuğu. yeri geliyordu günlerce, haftalarca mastürbasyon yapmıyordu; kalori kaybı yaşamaması için...
her neyse, demem şudur ki: subaylığı s.ktir edin hem de s.kip edebileceğiniz en uzağa edin; daha genel konuşarak 'asker olmak' deyin... evet 'asker' olmak, er'inden tutun, orgeneral'ine kadar, çok zor bir şeydir. ama şundan da emin olun ki; 'asker' olmak, hayatının belli belirsiz bir bölümünden vazgeçmek demektir.
o yavşakların dediği de doğrudur. sosyal hayatta bir bok olamamış adamlardır bunlar, belki olmayı denememişlerdir, belki denemişlerdir fakat olamamışlardır, belki nadiren de olsa bir bok olabilmelerine rağmen asker olmayı seçmişlerdir; sonuçta hayatının tümünü sivil olarak yaşamış olan 'er'lere göre 'bi s.kim olamamış'lardır.
şimdi merak ettiğiniz kısma gelelim, ben neyim? ben daha okulunu, askerliği mümkün olduğunca geç yapmak için, uzatan bir vatandaşım. ben askere gidene kadar eminim ki kısa dönem kalkacak. muhtemelen yedek subay olarak yapacağım. ve eminim ki o zamana kadar 'bir bok' olamazsam askerde kalıp rütbemi yükseltmeye uğraşacağım.
hem nasıl biliyor musunuz? ordan zıplayıp, burdan çömelip, bilmemkaç metre koşup, haka dansında derece yapmadan. normal bir askerlikle; yavşakların arkamdan konuşmalarını hissederek, onlara emirler yağdırarak. ne de olsa her şey devir daim...
rahat, hazrol: ağustos 2012 itibariyle fark ettim ki başlığı açan yukarıdaki spoilerımı da alıp çok uzaklara kaçmış. okuduktan sonra o spoiler da nerden alınmış lan demeyin...
ne subayı olacağına göre değişen durum. hava pilot ya da beyazlar içinde bir bahriyeli subay olmak herkes ister.ancak herkes komando olmak, dağda bayırda kelle koltukta gezmek istemez.