suat suna'yı hatırlıyorsunuz herhalde di mi lan? o kadar da liseli popülasyonuna ev sahipliği yapmıyor burası.. hani şu aslında kelmiş de saçları kafasına pritle yapıştırılmış gibi duran, güzel sesli, duygusal şarkıların adamı..
hah işte bu adam, kim bilir belki de sağlam bir müzikal ve genel eğitim gördüğündendir, hiçbir zaman 'acı çeken duygusal' çizgisini bozmadı.. onun gibi piyasaya çıkan yaşıt popçuları ikinci üçüncü albümlerinde gece kulüplerinde terleyen bayan vücutlarıyla yakın ilişkiler hakkında şarkılar yapmaya geçerken suat suna hep acı çekti, hep terkedildi, hep aşık oldu.. adam bıkmadı romantizmden acıdan..
şu albüm isimleri özetliyor bize durumu:
Bir Ben Yapamam Sensiz
Allah'ın Dediği Olur (ilahi albümü sanırım)
Ada Boş
Ansızın Çekip Gittin
aramizda Uçurumlar
Ben Aşkı Böyle Bilmezdim
Suat Suna Bıktım Artık
Düşünme Artık Geçmişi
Elbet Bir Gün
Gün Doğmadan
adam sevgilisiz yapamamasından girmiş, 10 albüm sonra hala gün doğmadan sevgilinin gelmesini bekliyor.. daha çok bekler, biraz piç olcan suat..
bir de akustik gitarı vardı her klipte elinde.. o gitar aslında onun yaşam enerjisinin kaynağı, zayıf noktası.. gitara bir şey olursa ölecek deniyordu..
az bi neşelen kardeşim.. akdeniz akşamlarını gör, a-acayip ol biraz.. en azından yak roma'yı da yak birader hep melankoli olmaz..