her veledin yolculuk esnasında kendisine cebren ve hileyle uygulatılan işkencedir.
- annneee! ben oraya işemem!
+ sus kırarım bacaklarını, üstünü batırmak mı istiyosun? iş açma başıma!
- annneeee! söyle o teyzeye bakmasın bana yeeaeaa!!!
+ bakmıyo sana, hem görülecek bir şeyin mi var. yap çabuk açtım şişenin azını. getir getir...
önemli not: çocukların gelişimi açısından yapmayınız, yaptırmayınız.
büyüdük abiler, ablalar kocaman olduk; açık söylüyorum: "çok istiyorum tekrar yapmayı". şimdi mide bulandırıcı konuşmak yersiz lakin zannetmiyorum o şişe artık yetsin, biraz kalbim buruk. ***
zeytinli, rock'n coke gibi festivallerde, tuvaletlerin paralı ve çadırlara uzak olması sonucu içen bünyelerin daha önceden içtikleri suların şişelerine boşaltım yapması hadisesidir.
eşşek kadar adamlarız, kumsalda gezerken metrekareye üç tane, içinde sarı sıvı bulunan şişe düşmektedir. pisliktir, olmaması gerektir.
(bkz: idrar tahlili)
açık havada çay bahçesinde oğlunu tuvalete götürmektnen üşenen annenin çocuğunun büyük tuvaletiyle baş başa kalmasını doğurabilecek durum.
ç anne çişim var
a offf aman evladım yaa
ç ama anneee çok sıkıştımm
a tamam...yap şuna...kızım şöyle dur kimse görmesin.
a aaaaaaaa...oğlum neden söylemedin büyüğünün olduğunu
ç hüüüü...korktummm....
bir gün bir adam uçağa biner. ve bir müddet sonra susar, hostesten su ister. hostes ise uçakta su olmadığını görür ve adama birşey diyemez. bunun üzerine kokpite gider elinde iki tane şişeyle.
pilota:" al bunun birini sen doldur, diğerinide ben doldurayım der."
neyse bunlar iki şişeyi de doldurduktan sonra hostes alır su(!) dolu şişeleri ve susayan adama götürür ve şöyle der:" al biri boru suyu biri kuyu suyu."
ben küçükken abim tuvalete girip de uzun süre çıkmayınca dayanamayıp "çişim geldi anne. nereye yapıcam?" diye ortalıkta dolanırken annemin aklına gelen fikir.