eski türk fimlerinde yirmi günde evrim geçirip şehirli olan köylü güzellerin, sosyetik olmada ulaştığı son nokta.
yapılı saçlarla su kayağı da yapıldımı süreç tamamlanır.
gerçek hayatta ise yaygın olmayan bir spor dalıdır.
suyun içerisinde iken sürat teknesinin aniden çekmesi sırasında bacaklarınızı içeri doğru bükmeyi başaramazsanız, iki yana doğru öylesine açılırlarki, ortanızdan ikiye bölünecekmiş gibi olursunuz.
yüksek süratle kayarken suya düşmeniz durumunda da taş gibi deniz yüzeyinde sekmeğe başlarsınız. bu sizlere, betona düşmüş hissi verir.
wakeboard denilen zımbırtılarla yapılan çok güzel bir su sporudur.
motorlusunu bilemicem fakat telesiyaj sistemiyle yapılanı da ülkemizde gitgide gelişmektedir.
telesiyaj sistemi nedir derseniz teleferik sisteminin insanı iple çekmek için tasarlanmış şekli diyebiliriz kabaca.
kneeboard ve wakeboard olmak üzere iki çeşit su kayağı yapabiliyorsunuz bu tip yerlerde.
kneeboard'ı yeni başlayanlar için kesinlikle öneririm. hem onunda ayrı zevki var hem de sistemin handikaplarını öğrenmeniz için fırsat olur.
wakeboard'a geçtiğinizde suya defalarca yapışmanız, bu kısmı atlattıktan sonrada köşelerde kollarını telesiyaja kaptırmamanız işten bile değil.
suyu seven, su sporlarını seven biriyseniz kesinlikle çok eğlenceli gelecektir.
Ayağa takılı kayaklar yardımıyla, hızla giden
bir teknenin arkasına bağlı olan halata
tutunarak su üstünde kaymaya dayanan açık
hava sporudur. dışardan bakıldığında eğlenceli gibi görünen, lakin çok zor bir su sporudur. insanın hoşlanabileceği eğlenceli bir aktivite olmasına karşın, denemeye cesaret edemeyip vazgeçtiği spor türü olarak bilinir.
