"ayol ben yılan mıyım ki" diye peşinden replik gerektiren atraksiyon zamanlaması. bu düşüncedekilere salacaksın cobrayı, bak o zaman dokunuyo mu, dokunmuyo mu?
cem yılmaz'ın esprilerinden birine konu olmuş atasözüdür. *
-napıyorsun burda
-sohacaktıh
-görmüyor musun su içiyorum! su içene yılan bile dokanmazzz
-yoo bize öyle bir bilgi ulaşmadı.
-hadi yılan kardeş bunu gelecek nesillere anlatalım o zaman. **
kizin biri-jan su icerken yilan bile dokunmaz. hexagram-haklisin elleri ve kollari yok ondan.
kizin biri-ahahhahaha ne bu jan simdi espri mi? hexagram-kisiden kisye degisir.espri oldugunu kabul edenlerde var,soyledigine karsilik olarak anlayanda var.
kizin biri-tamam jan sus.
bu atasözünü uyduran atanın muhtemelen su içerken biri tarafından gıdıklanarak suyu püskürttüğünü, ondan sonra da hayat boyu su içerken huzursuz olup bu sözü ürettiğini düşünüyorum
nedense kafamda öyle bi senaryo var
bir ali düşünün sayın uludağsözlük yazarları...
elinde bir şişe su,
içi yılan dolu, derin olmayan bir çukur var önünde,
ama evine gitmek için onu geçmek zorunda, başka yolu yok.
ali ne yapar?
çünkü insan artık o kadar acizdir ki yaptıklarından dolayı içecek suyu kimbilir ne kadar zorluklarla bulmuştur... yılan da bu durumu vicdanına elini koyup değerlendirir.
yediğimiz şeyleri suyla beraber içtiğimizde sağlık açısından miğdemize dokunmayacağını anlatan söz,yani demek istiyor ki suyla beraber içersen yılan bile yesen bişey olmaz.
su içen vatandaşı yılanın sokmaktan vazgeçmesidir. deneyen var mı bilemiyoruz. aa kobra, hadi su içelim.
-sssssszzzzzzh...
+ne?
-e sohacaktıh da.
+su içiyorum yha! manyak mısın seaann?
-ee ne var?
+su içerkeaan yılan bile dokunmaz.
-e bize öyle bir bilgi gelmedi, bilmiyorum. tuttuğunu soh dediler bilmiyorum.
+sokmayacaksın. bundan sonra böyle.
+ve gel bunu gelecek nesillere anlatalım.