'' 'street spirit' bizim en saf şarkımız,ama onu yazan ben değilim.şarkı kendi kendini yazdı.biz sadece onu iletenlerdik,onun katalizörleri.kaynağı bana karşı tamamiyle gizemli,ve bilirsin,o kadar umutsuz bir şey yazmayı denemezdim bile.en üzgün şarkılarımızda bile küçücük te olsa bir kararlılık vardı.'street spirit' bu kararlılığa sahip değil.sonunda ışık olmayan kapkaranlık bir tünel o.can yakan bütün o duyguları temsil eden bir şey,öyle ki o melodi onun tek karşılığı.hepimizin şarkıyla baş etmek için bir yolu var.adı tarafsızlık.özellikle ben;şarkıya karşı bütün duygularımı unutup,tarafsız kalıyorum,böyle yapmazsam çuvallarım.sahnede yıkılır kalırım.bu yüzden bütün şarkı minik hikayelerden ve görüntülerden oluşuyor,uyumlu bir açıklamanın tam tersi olarak.bir olan söz ve müziği aktarmak için görüntüler kullandım.'bir gün tamamiyle yutacağın bütün şeyler' derken bunu anlatmaya çalıştım.duygusal bütünlüğü bu şekilde ifade ettim,çünkü o duyguları doğrudan anlatacak güç bende değildi.beceremezdim... ''
kısa da bir not bırakayım buraya:bu sözler gayet ünlü fanlar arasında falan ama,kaynağı bilinmiyor.ve bir de bu kısım,o ropörtajda şarkıyla ilgili söylediklerinin büyük bir kısmı ama tamamı değil.
radiohead'in olmazsa olmaz güzelliklerindendir. 90'lara alternatif müzikte bir nokta koyma vesilesidir. bu hayli yoğun tarafından the bends'in inanılmaz bütünsellikte bir başyapıt olmasından da kaynaklanır. bu açıdan da albümü hayli soluksuz bırakan bir kapanış şarkısıdır street spirit.
siz siz olun araba da dinlerken kendinize göz kulak olun. seyir halinde gaza getirebilme ihtimali yüksektir.
üzgün bir anınızda ezkaza dinlerseniz bu şarkıyı vay halinize.kendinizi ne kadar kötü hissediyorsanız bir o kadar da bu şarkı ekler üstüne.mutlu bir anda dinliyorsanız da bir anda yüzünüzü düşürür.yani hangi ruh halinde olursanız olun zararlıdır bu şarkıyı dinlemek ama yine de engel olamıyor insan kendine.
bir zehrin iğneden insan kanına karışmasını hatırlatır bir ritmi vardır bu şarkının ve klibi de bu düşüncemi destekler derecede yavaşlatılmış çekimlerle doludur. bir iğne gibi düşüncelerinizi deler , mutsuzluğu ruhunuza boşaltır.
thom yorke'un hakkında "sonunda ışık olmayan karanlık bir tünel" dediği, sanırsam klibi 99 da en iyi klip seçilen müthiş şarkı. bu klibin yönetmeni Jonathan Glazer daha sona karma police'i de klibini çekti. başarısı ortada.
radiohead'den zerre hazzetmediği halde bütün albümlerini indirme gafletinde bulunmuş zat-ı şahanemi hüngür hüngür ağlatmış, muhteşem melodiye ve inanılmaz bir klibe sahip radiohead şarkısıdır, şaheserdir.
hayır adamların müziğine lafım yok hacı, çok iyiler lakin ben bu türü sevmiyorum. ama iyi ki indirmişim dedim, street spirit için.
ahanda bu da çevirisi, ne kadar ben çevirmemiş olsam da..
Sokağın Özü
Evlerin gürültüsü
Hepsi üstüme geliyor
Mavi ellerinin
Bana dokunduğunu hissedebiliyorum
Bütün bu şeyler bir sıraya girecek
Bütün her şey kontrol altında olacak
Ve bir daha solup yok ol
Bu makine,
Bu makine iletişim kuramayacak
Bu düşüncelerle
Ve içinde olduğum nesille
Dünya çocuğu ol
Ve bir daire oluştur
Hepimiz dibe gitmeden önce
Ve bir daha solup yok ol
Kırık yumurtalar, ölü kuşlar
Yaşam için savaştıkça çığlık atıyorlar
Ölümü hissedebiliyorum, parlak gözlerini görebiliyorum
Bütün bu şeyler bir sıraya girecek
Bütün her şey bir düzene girecek
Ve bir daha solup yok ol