bu hafta vizyona giren, başrollerinde keanu reeves ve hugh laurie'nin de rol aldığı film. filmin konusu ise yavan. tom ludlow los angeles polis teşkilatının en kıdemli ve deneyimli polis dedektiflerinden biridir. karısı öldürülür, olayla gelişir.
filmin başında "vay be sokakların efendisi cidden polisler dersiniz", türkiye'dekiinin tersine. Fakat olaylar geliştikçe polisin içinde polis veya zanlı aramaya başlarsınız. Sürükleyici, düşündürücü, bol kırdılı döktülü fil
bal tutan parmagini yalar felsefi uzerine kurulmus, oyunculuk olarak basarili ama konu olarak siradan bir film olmustur. muzikleri ve aksiyon sahneleri guzeldir.
keanu reeves in yavaş yavaş yaşlanmaya başladığının göstergesi olan film. bilindik amerikan polisiyelerinden bir farkı olmasa da, filmin geçtiği şehrin ışıklarının, filmin müzikleri ile birleştiği sahneler izlenesidir. hugh laurie de bonustur bu filmde. keanu reeves abimiz yine karizma tabii ki.
zaman kaybıdır. klasiktir. tek hoş sahne ise film sonunda-insan haklarını ihlal ederek öldürdüğü zatlar yüzünden girdiği soruşturmalarda amirlerinin kıçını kurtarması alışkanlık haline gelen keanu reeves ile dedektif arasında-geçen şu diyalogdur:
+arar aramaz geldim
-demek ilk sen geldin
+hayır, ilk sen geldin
film ile ilgili iki tespitim var: keanu reeves acayip yaşlanmış.-rol icabı yapılan makyaj yüzündendir umarım-
ikincisi de hugh laurie'ye zeki olmanın ve sarkastik davranmanın çok yakıştığı..harbi diyorum bu adam ukala davranmak ve haklı çıkmak için yaratılmış.
bu ikisi dışında, filmin anlatmak istediği şeyleri başarıyla anlatamadığını düşünüyorum. ve film biterken insanın içinde bir boşluk hissi yaratıyor. boss, king x, wander, commander, şef, tek gözlü zenci abi artık ne derseniz, o da iyi performans sergiledi allah için. hakkını yemeyelim. neyse, bu filmi tavsiye etmiyorum. film manyakları her halükarda izler, ama tavsiyeye göre izleyenler sözümü dinler herhalde.