çocukluğumun ateri salonu oyunu, milletin vakti zamanında oynamak için sıraya girdiği iyi oyuncuların efsane olduğu, ilk oyundan sonra çıkan abidik gubidik versiyonları ile (bir aryukette on iki abuket atması gibi) boku çıkmış ve tahtını üçüncü boyuta kaptıran* efsane japon oyunu. çok sonradan üçüncü boyuta geçselerde artık büyüsü kalmamıştı.
bir dönem hayatımızın bi kısmını atari salonlarında tüketmemize vesile olmuş, aynı dönemde karate-tekvando salonlarını da doldurup taşırmış, dayak yeme pahasına makinelere bozuk para atıp çalıştırmamı sağlamış, akıllara zarar oyundur. ****
zangief in götaltı hareketini yiyip gücün yarısını götürmesi insanı her seferinde küfre sevketmiştir.
ayrıca oyuna akuma diye bir karakter eklenmesi oyundaki ryu-ken üstünlüğüne gölge düşürmüş gibi gözüksede tavrımı koyup 3 yıl boyunca akuma yı almadım.gel gelelim her gün ellerine verdiğim arkadaşlar beni akumayla yenmeye başlayınca ehhh s.kerim haa yeter lan diyip ryu da yaptığım hareketleri akuma da deneyince pörfek yenildim.
ama yılmadım çalıştım 2 hafta sonra tekrar sınıfta namağluptum.
çocukluğun en büyük kolpalarını içeren capcom oyunu. yok efendim m. bison bilmemkimin babasıymış, ken le ryu kardeşmişte annesi bunu sepetle cami avlusuna bırakmış yok blanka canavar olmadan önce fenerliymiş tarzı bir sürü ipe sapa gelmez, işin garibi bilinmesinin hiç bir işe yaramayacağı garip hikayeler vardı bu oyunla ilgili. ayrıca guile ordudan emekli olup jilet işine girmiş honda ise dönerci ve yedek parçacı açmış.
mame32 emulatoru ile bilgisayarda da heyecana kaldiginiz yerden devam edebileceginiz oyun. vega diye yavsak bir adam vardir. zıpzıp zıplar saga sola öldüresiniz gelir ama zordur oldurmek. en iyisi ken'i seçmek.**
(bkz: dep dep duket)
çocukluk yıllarımın büyük çoğunluğunu işgal etmiş oyundur...ilk zamanlar tüm paramı bu oyuna veriyordum ama sonradan işler değişti ve ben hayatımın ilk parasını bu oyundan kazandım...nasıl mı?şöyle efendim... atari salonu sahibi için çalışmaya başlamıştım, eğer çok iyi oynayan bir tip gelirse kimse onun karşısına rakip olamıyor ve dolayısıyla kimse yeni jeton harcamıyordu...ve o çok iyi oynayan tip oyunu sıfırlatana kadar oynamaya devam ediyordu...işte böyle durumlarda atarici amca bana üç beş jeton hediye ediyordu ve ben de adamın karşısına girip onu yeniyor ve daha sonra karşıma ilk çıkan bilgisayar karakterine yenilip jetonlarını harcamak için can atan arkadaki elemanlara oyunu bırakıyordum.....öğle yemeği ve beleşten gelen extra jetonlar da cebimde tabi kiii..yaaa
inanılmaz güzel bir oyundu.. babadan paraları kapar giderdik atari salonuna.. daha sonra iddiaya girerek oynardık bu oyunu.. bu oyun sayesinde aldığım bedava jetonların, gazozların vs. nin haddi hesabı yoktu.. özledim be şimdi..
ilkokul yıllarımın başlarında arkadaşlarla yemeyip içmeyip jeton almamızı sağlayan oyun. polisin atari salonları basıp bizi azarlamasını sağlayan etkenlerden biri.
itiraf gibi olacak ama bi s.kim anlamadığım oyundur.
çocukken atari salonlarında milleti izlediğim dönemlerde hayran hayran bir gün öğrenip oyun bitireceğimi zannetmiştim.
lakin ryu sundan keninden yemediğim aduket aparkat kalmadı , allahsızın japonu e honda hamamda feci kese attı yıllarca.blanka elektrik faturasını takmadan üstüme üstüme saldı montajı, artist guile , osuruklu kız chun li, ayı rus zangief, tarrak kafa hindu dhalsim, poksör balrog, vega, sagat ve m bison hepsi yıllarca ümüğümü sıkıp durdu.
ben öğrenemedim gitti oyunu .kimi seçersem seçeyim hüsranla sonuçlandı oyunlar.
en büyük başarım kırmızı pörfekt almak olmuştu.o oyunda da zaten balrog çaktı yumruğu, uzandım yere.
allahsız firma, çok mu zordu şu oyuna bir difficulty level koymak. ömrümü yediniz.