gördüğüm en güzel şehir olduğunu düşünmekte yalnız olduğumu sanırken birçok uuserla aynı görüşü paylaştığımı öğrendiğim başkent. fiyatları korkulduğu kadar yüksek değildir, tersine bir çok şeyi, özellikle alışverişi seviyorsanız, son derece ucuz bulabilirsiniz. en pahalı olan şey gece hayatıdır. bir biraya 200 kron -yaklaşık 40 lira- ödeyip kalp spazmlarına sürüklenebilirsiniz. barlara girme yaşı 18 olmakla beraber her bara kendi yaş sınırlarını belirleme özgürlüğü verilmiştir bu nedenle yaş sınırı 23 olan bir mekana yanınızdaki iki 19luk sebebiyle alınmayabilirsiniz. kızların tümü dudak uçuklatır. ruslara güzel diyen türk beyefendilerine dillerini yutturabilir bu bağyanlar, sarışın ve çok güzeldirler aynı zamanda harika giyinip çok klas görünürler. erkeklerde ise inanılmaz bir hiper metroseksüellik salgını başlamış, her tarafta aşırı feminen louis vouitton çantasını dirseğinde taşıyan beyefendiler görüyorsunuz ve çoğu straight. bir kaç yıldır iskandinav memleketlerde moda olan bir durummuş ki insanı türk magandasına hasret bırakır. dünyanın en eski gemi batığı olan vasa museum görülesidir.
mimarisi ve rahatlığıyla mükemmel bir şehir olmasına rağmen iklimi yüzünden akdeniz insanının gittiğinde çok zorlandığı şehirdir. sendromuyla meşhurdur.
(bkz: stockholm sendromu)
Stock ; çok demektir ( stok gibi birikmiş manasında) isveçcede holm de ada stockholm çok adacıklı demek oluyor yani. Ki isim vermede baya kısırmışlar anlaşılan.
ülkedeki parazit türkleri saymazsak, şuana kadar gördüğüm en güzel en yaşanılası şehir.
pazardaki herkesin türk olması beni cidden güldürdü. kendi aralarında türkçe konuşurken, bozup para cıkmadı erik verdim bi avuç hhaha şeklinde türkiyeyi aratmamaları güldürdü. fakat tanıştığım tüm isveçli çocukların dedikleri şey aynı. anamızı sikiyolar, hep kavgacılar, kızlara sapkınlıklar yapıyorlar, hep kendi aralarında gruplaşıyorlar. sevilmiyorlar genelde, ülkede yaşayan kürt vatandaşlarımız ise kendilerini kürdistandan diye tanıtıyor olmaları ise biraz düşündürdü.
müzelerin mükemmelliği, şehirdeki sanat galerileri, binaların muazzamlıgı, kadınların ve adamların şıklığı ve coolluğu..gerçekten görülmesi, hatta yaşanılması gereken şehir. gelgelelim pek pahalı.
bu ülkedeki ağaçların sahip olduğu yeşili ne paintte, ne photoshopta ne de başka bir yerde elde edemezsiniz. adeta üzerine cila atılmış gibi parlak bir yeşile sahiptir ağaçlar. ve her yer ağaç ve yeşilliktir. cennetin yeryüzündeki yansıması gibi adeta.
şu aralar pek bir popüler olan, fakat şehsen biraz abartıldığını düşündüğüm avrupa şehri. ayrıca isveç'in başkenti olur kendisi....
az buçuk anlatmak gerekirse;
gezilecek görülecek yerlerin başında gamla stan geliyor. gamla stan isveç dilinde old town anlamına geliyor. velhasıl adından da anlıyabileceğiniz üzere bu bölge 13'üncü yüzyıldan bugüne kadar mimarisini koruyabilmiş ve şehrin merkezi konumundaki bir bölge. içinde kraliyet sarayı ve stockholm katedralini de barındırıyor. açıkçası burası bana orta çağ mimarisini korumayı başarmış diğer şehirlerden çok da farklı gelmedi.
bunun dışında şehir'de çok da dikkat çekici bir yer yok. park, müze, klise... ha genel olarak şehrin hoş bir manzarası var. insanları sıcak kanlı ve samimi. bir de isveçli ablalar falan var tabi...
ama açıkçası başlı başına bir stockholm tatili planlamak yerine bir kaç iskandinav şehrini kapsayan bir iskandinavya turu kapsamında stockholm'e uğramak daha mantıklı gibi...