üçüncü nakarattan sonra, şarkının bitiminden çok az önce; ya da daha kesin konuşmak gerekirse 04:33'teki 'i wish i could!' la başlayan ve şarkının sonuna dek süren kısma, kendi adıma 'kaos kısmı' adını taktım. çünkü şarkının o kısmı, bana öylesine bir duygusal kaos veriyor ki, ne düşüneceğimi, ne hissedeceğimi bilemiyorum o süre zarfında.
bunlar, tabii ki, sadece davulun başındayken hissettiklerim. hiçbir şarkıyı canlı dinlemeyi (tamam, belki blind guardian'dan the eldar hariç) bu kadar çok istememiştim. türkiye'ye bekliyoruz kendilerini efem.
esir alinan kisinin ille de kendisini esir alana "asik" olmasini gerektirmeyen, sanildigi kadar emel sayin'li zeki alasya'li mavi boncuk tadinda gelismeyen psikolojik bir adaptasyon mekanizmasinin ortaya cikardigi olgudur. kisinin icinde bulundugu durumla beklentileri arasindaki ucurumu ya da yasamakta oldugu bilissel celiskiyi* azaltmak amaciyla kendisini esir alan kisiyle ozdeslestirmesi, onun degerlerini benimsemesi ve kacilirmasi olayina bu sekilde bir anlam katarak yasadigi psikolojik baskiyi minimize etmesi gibi islevleri olan bir savunma mekanizmasi olarak dusunulebilir. kacirilan ya da tecavuze ugrayan bazi kadinlarin da benzer tepkiler gelistirdigi bilinmektedir ki bu hem bu kadinlarin psikolojik butunluklerini koruyabilmelerini hem de genlerini istemedikleri bir baba tarafindan da olsa diger nesillere aktarmalarini saglayan bir surece yol acar.
esir alınan kişinin, kendisini esir alan kişiye aşık olması durumu. ilk olarak isveç'in başkenti stockholm'deki bir banka soygunu sırasında görüldüğünden dolayı bu isim verilmiş. fazlaca manidar bi olay. muse adlı gurubun bu anlamlı olayı şarkı haline getirmesinden sonra ise olay çok farklı, harika bir boyut kazanmıştır. şarkı muhteşemdir. dinlenilesidir.
(bkz: piçlere bak ne yapmışlar)
en sert şarkılarından biridir. nakaratı koparıcıdır.
stockholm syndrome ile stockholm sendromu nun aslında farklı başlık olası gerekmektedir. ve kanımca aslında farklı başlıklarken moderasyon un çalışmaları sonucunda başlıklar birleştirilmiş.
zira;
(bkz: stockholm sendromu)*
klibi termal kamera ile çekilmiştir. çok dikkatli bakılırsa arka planda dayak yiyen insanlar görülebilir.
yorum budur dedirten şarkı...
aslında ahım şahım bir şarkı gibi gelmemektedir bana ama, söylerken katılan bambaşka havayla bambaşka bir şarkı olup çıkmaktadır. muse'a yakışır demekteyim ben de..