stigma'nın çoğul halidir.
hıristiyan mistisizminde, vecd halindeyken vücutta ortaya çıktığına inanılan, çarmıha gerilmiş Hz.isa'nın yara izlerini andıran işaretlerdir.
el ve ayaklarda: çivi izleri
kalbin altında: mızrak izi
bazen başta: dikenden tacın izi
omuzlarda ve sırtta: haç ve kırbaç izleri şeklinde ortaya çıktığı söylenen bu izlerin
ilk kez assisili aziz francesco'da görüldüğüne inanılır.
tanri nin ''beni dört duvar arasinda aramayin bir odunu kes içinde beni bulucaksin, bir tasi kaldir altinda ben varim'' sozleriyle etkilendigim film. ayni zamanda çok inançli hristiyanlarda meydana gelebilecek yaralardir. bu yaralar hz. isa çarmiha gerilirken meydana gelen bileklerine, ayaklarina çiviler çakilmasi, sirtinin kirbaçlanmasi, alnindaki dikenli taç ve son olarak mizrak yaralaridir.
Bir genç kadın görünmeyen bir saldırganın vahşi saldırılarının boy hedefi haline gelince Vatikanlı bir din adamı harekete geçer ve olayı araştırması için bir rahip gönderir. Kadının ızdırabını gözlemleme fırsatını bulan rahip, onun iddialarıyla uğraşmak yerine öncelikle hayatını kurtarmaya karar verir.
türkçe mottosu ''iliklerinize kadar donacaksınız'' olan ve hemen hemen izleyen herkesin izleme süresince en az bir kere hastir diyip gözlerini kapatabileceği derecede korkunç film.*
Stigmata, isa'nın çarmıha gerilişi sırasında vücudunda oluşan yara ve lekelerin ve de acının verdiği duyarlığın ismidir. Terimin kökeni Pavlus'un Galatlar'a yazdığı bir mektuba dayanır. Bu mektupta Pavlus: "Bedenimde isa'nın sahip olduğu yaraları taşıyorum." dedi.
tam anlamıyla düzmece bir hristiyanlık efsanesidir. Efendim öyledir ki, hz. isa'nın çarmıha gerilişindeki yolculuğu ve yolculuğun son buluşundaki çekilen acıların mistik bir şekilde vucudunuzda vuku bulması olayıdır stigmata. Bunun bir lanet mi kutsal bir onur mu olduğu tartışılır ama konumuz o değil. 1900lerin hemen hemen 3. çeyreğine kadar kendilerinde stigmata olduğunu iddia eden şarlatanlar kanıt olarak avuçlarına çakılmış çivi izlerini göstermişlerdiR HZ.isanın avuçlarından çivilendiğini varsayarak. Fakat bilim dünyası kanıtlamıştır ki avuçlara çakılan çivi insan vucudunu fazla tartmaz ve düşer. Bu sebeple çarmıha gerilenler bileklerinden çivilenmiştir. Bu gerçek dillendirildikten sonra kendilerinde stigmata olduğunu iddia eden yeni insanlarda çivi izleri bileklerde belirmektedir. Bu da bu efsanenin iflasının kanıtıdır.
Demek ki neymiş? din ile aldatanlar sadece bizde yokmuş...
filmin başından sonuna kadar verilmek istenen fikir şudur ki; tanrı insan yapımı süslü taştan binaların bir sembolü değildir. tanrının bir evi yoktur ve sizde ona misafir değilsinizdir. o bakışların değdiği heryerde ve karanlıktadır. onu bulmak için süslü kıyafetler asalar ve taçlar gerekmez. katolik klisesini çarpıcı bir dille eleştiren kendiside eleştiriye açık izlenilesi bir film.