s : sen hangi diş macununu kullanıyon lan?
o : signal white now mı öyle bi şey, niye sordun?
s : yok, kullanma olm onu
o : niye la? çok güzel harbiden de beyazlatıyor
s : olm bak şimdi. başka hangi diş macunu hemen beyazlatıyo?
o : hangi?
s : hiçbiri. bunlar yani kesin macunun içine o beyazlatıcı kimyasaldan koydular. ben kullanmıyorum o yüzden
o : ne diyon olm?
s : bi ibnelik var o işte, birden beyazlamaması lazım.. kullanma derim.
ne zamandır yazayım diyom bir türlü fırsat olmuyor öyle sikindirik şeyler de yazmak istemiyorum kardeşime.
günlerden birgün:
her daim yüzü gülen dünya umrunda değilmiş gibi davranan ve büyük ihtimal de öyle olan küfürbaz adamın biridir bu arkadaş. işi gücü feysbuk msn'dir. hatta bir ara msn'de onlayn şekilde takılıyorum baktım hemen yazdı neymiş efenim ''memcos sende karı mesene var mı lan?''. dedim bak çocuk yürü git ders çalış 6 sene oldu hala öğrencisin anan baban seni gurbete okumaya gönderdi iki dakka adam ol dedimse de dinletemedim.(not hekırım)
günlerden diğer gün:
ya dediler zirve var olur amk dedim gideriz sonuçta popescu tarzında bir defans anlayışım var gider oynarım. sonra kadrolara baktım bu artist artist konuşmalar hava atmalar sağa sola küfür etmeler falan dedim kısa boylu eşşeğe benzeyen arkadaşım iki dakka akıllı ol sonra kulağını çekip ev arkadaşına teslim ettim onu da sevmem ama neyse işte.(not:adanalıyım)
günlerden başka birgün:
dediler yine zirve var yine maç yapacakmışız neyse baktım zirveye bu pijj de gelmiş. sonra olay çıkardım bu adam gelirse ben oynamıyom amk dedim. neyse zar zor ikna ettiler maça gittik. baktım bu fena oynamıyor abi diye hitap ediyor, pas veriyor serbest vuruştan gol bile attı, dedim aslında fena oyuncu değil de işte birz karakteri pijj.(not stoper oyuncusuyum)
günlerden daha başka bir gün:
they said me that we r going to drink wine. l ask them ''who will come with us''. they said bla bla bla and stewie. l said fuck stewie. l hate him. than anyway l said okey let's go. we went there which we drink wine. we told everybody and him. l thought he s very good friend l suppose.(note: l know english)
günlerden daha daha başka bir gün:
yine zirve var amk ama tabi kaynaştık biz bu piçle dedim ben stewie ile aynı takımda oynarım yoksa oynamıyom amk dedim. tabi iyi bir oyuncu olduğum için benim sayemde bu da oynadı. (not:barçalıyım)
diğer günler diğer dostlarla beraber hep muhabbet ettik belki inanmayacaksın ama sözlük insanı şu an sözlükte saçmalayan, anarşistlik yapan, pkk'lı olan ve dikkat çekmeye çalışan ezik insanlardan kimse yoktu ortamımızda. herkes sanki benim gibiydi misal herkes galatasaraylıydı, herkes içki içerdi, herkes küfür ederdi, herkes aynı türden muhabbet ederdi. her buluşmamızda yalova muhabbeti dönerdi, çünkü biz sözlük arkadaşı değildik mahalleden arkadaştık çıkıp sokakta top oynar teraviye gitme bahanesiyle evden çıkar dışarıda şarap içerdik*. hepimiz mahallenin okuluna giderdik.
neyse sözlük senin de kafanı s.ktik sonuç olarak iyi bir arkadaştır. 2 ocak 2011'de diğer mahalleyle yapılacak mahalle maçında galip gelmek dileğiyle...
sakal ile johnny deep, kirli sakal ile gerard butler, sinek kaydı ile jude law lan bu adam. küçüklük fotoğrafını gördüm o da aynı götüme benziyor. acayip bir şey.
bi gün her zaman takıldığımız barda geyik taşak yapıyoruz. muhabbet 11linin eşiğinde tabi. neyse, kalktı gerizekalı diye bağırdı bana. arkadan barmen çıkıp "beyler biraz seviyeli olalım, hakaret falan yanlış şeyler bunlar" dedi. stewie de durur mu kalktı ayağa, ana bacı avrat sövdü barmene.
sonra çıktık bardan. hesap da ödemedik. o günden beri bi ayrı seviyorum bu adamı.
-nedendir bilinmez- çok gereksiz bir biçimde şahsımın sözlükte korunduğunu söylemiş yazar.
kendisine lucescu'nun çok sevdiği atlı köpekli romen ata sözünü hatırlatırım. ve sırf birinin yazdıkları zoruna gidiyor diye 'koruyorlar bunu abicim' moduna girmek insanı ne kadar sevimli yapar, galatasaraylı cancişleriyle kafa kafaya verip bir tartışsınlar msn de, eski açık da sarı desin hatta, sonra devam ederiz.