şaka gibi yazar. ben küfredemediğim yerde yazmam dedi gitti. silik oldu. sonra tekrar yazar oldu. entry girdi sildi girdi sildi. toptan siktir etti herkesi gitti sonra yine geldi. şizofren piskozlar içersinde sanırım ben gibi. daha önce de demiştim şimdi de diyorum istediğin gibi boşala... yazabilirsin burda güzel kardeşim yeter ki yeni yetme ergenler gibin anlaşılamıyorum triplerine girmeyelim değil mi.. dur lan çevir aç kapak süpermiş oh miss..
götüne rujla "ben ekşi'deki stivmakkuin'im. imza :çıtır uludağsözlük yazarı stivmakkuin" yazdıktan sonra taksim'de fotoğraf çektirip bize yollamadıkça hayatta inanmayacağım stiv.
edit: lan düşündüm de yine inanmam. karga bile yapar o aksiyonu.
''ekşi deki stevemcqueen mi değil mi'' tartışmasına anlam veremediğim yazar. ''ha o ha değil, ne değişicek acaba'' demekten kendimi alamıyorum.
(bkz: ekşi sozluk yazarlarını yunan tanrısı sanan zihniyet)
kendisiyle ilgili her türlü şeyi öğrenmek için sabırsızlık duyan, öyle ki yediği, içtiği, gördüğü her şeyi kendine has nüktedan uslubuyla anlatmasını bekleyen yazarlar topluluğunun olduğunu bilmesi gereken, hatta buzdolabının kapısına, klozet kapağına vs. not olarak düşmesi gereken yazar.
(#1023133) numaralı beyanıyla ekşidekinin kötü bir kopyası olduğunu ispatlamış yazar. kopyalar aslını yaşatır, kendin ol diyor, günün rüküşlerine geçiyoruz.
sevindiren yazar. uslubunu koruması ve meramını her kisvede anlatableceğini kanıtlamasıyla ayrı bir nüans yansıtan kişidir. nicelik olarak büyük bir yekün yok yazdıklarında lakin nitelik açısından...
son olarak selam ediyorum burdan pilotmonta sebebini bilmesem de...
öncelikli not: yanılıyorsam biri beni uyarsın (hemen sileyim)
öncelikle bu yazarın çokça ünlü olduğunu biliyorum sadece. yazılarını okumadım, bir yerde röportajını okumuştum, aşmış bir yazar olduğu oradan belliydi. ancak bir durum göze çarptı. bu yazar henüz 7 entry si olmasına rağmen çaylak falan değil.(yanılıyorsam uyarın arkadaşlarım) çaylaksınız başlığına bakınca 10 entry girilmesi gerektiğini görüyoruz. şimdi bu arkadaşımız çaylak kelimesiyle muhatab edilemeyecek bir arkadaş o konuda benim de fikrim bu yönde. ama be kardeşim bu sözlüğün bir formatı var. saygı denen bir olay var. en azından şu sözlüğe yeni üye olmuş bir "x" şahsını birilerine göre 1-0 yenik başlatmayalım lütfen. eskidendi o klon muhabbbetleri. aşalım artık bunları. varlığımızı kendimize borçlu olalım. olmasak da bu yalana kendimizi inandıralım. üye ol! butonuna basan herkese eşit muamele pls!!!
bazen farkı fark etmek için, farklı olmak gerekir. uludağ sözlükte olmana kendi adıma gerçekten sevinmiştim stevemcqueen, ''ekşi sözlük gibi alemin ağababası bir interaktif ortamın sağlam adamlarından bir tanesi bizlerle beraber diyordum''. okurdum, okurduk seni ama bu yaptığın eşeğin anüsüne su kaçırdı be gözüm.
ben burda küfredemiyorum, ben burda istediğim adama sövemiyorum deyip çekip gitmek ne derece su götürür? hayır, onu da kabul ettik say, özrün kabatinden büyük be arkadaşım. kalkmış şahsa edilmezse küfür iyidir diyorsun. o zaman şöyle yapalım ben diyorum ki; ''bütün ekşi sözlüğün anuna koyim...'' sence bu iyi birşey sınıfınamı girer? şahsa yönelik olmadığı için, rahatlatıcı ve etik bir eylem mi sayılır?
yazar olmak, iki kelimeyi bir araya getirip cümle kurmakla bitmez. küfür etmeden haykırmak, yumruk atmadan harflerle dövüşmektir yazmak. ama bu kadar ucuz bir bir bahaneyi dayanak edip burdan topallayarak çıkman hoş durmadı üzerinde be mirim...
hani çocukken hepimizin yaşadığı bir olay vardır. topun sahibi kural koyar, ve uymayanı oynatmaz ya, işte bu top bizim ve kurallarını koyduk istersen oyna ya da git başka arkadaş bul kendine...
istediği gibi at koşturacağı hayaliyle olsa gerek gelmiş ama bu emelinde başarılı olamamış yazardır. faydalı mı olurdu zarar mı verirdi bilinmez ama gelişten sakat bi durumu olduğu kesin. hayırlısı olur inşallah. gelsin yazsın ona da yeter bize de yeter koskoca sözlük. ancak kural herkes için vardır. bu biline...
