bişey yapsa da hayranlığımızı belirten bi entry yazsak diye uğraşan bir sürü hayranı* olan yazardır.
edit: bu entryi kötüleyen arkadaşın cinsel tercihini merak eder oldum vallah. nick altı entrysi neden kötülenir yav. bu nasıl bir yaradır ki bir dakika geçmeden gocundun hemen.
sözlük e hem entryleri ile hemde faydalı görüşleri ile katkısı büyük olan yazardır.
(#1082011) de yazdıklarını değerlendirme ve benzer konulardaki fikirlerimi yazma
ihtiyacım ortaya çıkmıştır.
pek çok yazar gibi bende, ali nin ve kendisinin burada olmasından hoşnutumdur.
sonsuza kadar burada olsunlardır.
bazı yazarların sürekli kısa entryler girmesi durumu bir gerçektir. bu konu gündeme geldikçe, azalması ihtimal dahilindedir.
yalnız bu tür yazarların silinmesi veya çaylak yapılması, sözlük için kayıptan başka bir şey olmayacaktır. bu yazarlar okudukça ve ilgi görmedikçe düzelme potansiyeli taşımaktadırlar. bu arada 3-4 kelimelik birçok entry de sandalyeden düşmeme sebep olmuştur. bunlarında önünü kesmeye gerek yoktur.
bir de sürekli olarak karşı çıktığım, "az olsun öz olsun" anafikirli görüş, diğer sözlüklerin yaptığı en büyük hatadır. onları kitlelerden uzaklaştırmıştır. uludağ sözlük böyle bir hata yapmamalıdır. zamanı kendi lehine kullanmak, yani zamanın ayıklayıcı etkisinden faydalanmak gereklidir. uludağ sözlük bunu yapabilmektedir.
sonuç olarak, kısa entryler konusunda yazarlar kendilerini bir kez daha sorgulamalıdırlar.
ama çaylak olma korkusunu üzerlerinde hissetmeleri gerekli değildir.
önüne gelenin yargılayamayacağı ama, hakkında varsa olumsuz görüşlerini beyan edebileceği yazar. yargılamak zaten hiç birimize tanınmış bir hak değildir. Yani yazarın cinsine, sınıfına, iyi yazmasına, kaşının gözünün rengine göre olmaz o iş...
öyle önüne gelenin yargılayamayacağı, sözlük sözlük olalı görüp görebileceğimiz en kıymetli yazarlardan biri olan, duayen diye tabir edilebilecek yazar. **
ekşi sözlükten geldikten sonra ne yazarsa yazsın aman allahım aşmış diyerekten en iyi entrylere entrylerini sıralamış yazar. oy veren yazarlara hitaben helal olsun nidaları atmaktayım. tamam kaliteli yazdığına katılıyorum fakat geniş geniş beğenilenlere girebilecek kadar mı orası tartışılır.
(bkz: oylamaya devam, yalakalıkta sınır tanımıyoruz sanırım)
müzedeki hayalettir bu adam. ek$i den ayrılalı neredeyse bir ay olmuş ama arkasından aha şimdi bu nickle yazıyor!, yok yok bu nickle yazıyor, şimdi buradaydı.. diye höyküren bir kısım sözlükçü türetmiş, gidişi şerefine mor develer * kurban edilmiş, aroma adam çarmıha gerilmiştir. üzerinden ek$i popülarite arayanlar hiç ama hiç eksik olmamıştır. burada ve gerçek hayatta ömrü uzun olacaktır umarım.
gectigimiz gunlerde getir butonuna seri halde, hunharca tecavuz eder gibi zevkle basarken bir entrysine denk geldigim insan. okuduktan sonra once kufrettim sonra $ukela verdim. bahsi gecen kufur turk toplumunda takdir manasinda edilen kufurlerden biriydi. yanli$ anla$ilmayacaginin farkindayim ama hani olurda biri anlamaz diye $eyettim.
ne yalan söyliyeyim, ailecek (eşim, annem, babam, halalarım, haaa bir de cevat dayım) izliyoruz. yorum ve olayları iredelemesi güzel. ellerine sağlık. sözlüğe yeni bir heyecan kattığı ortada. zaten heyecan kattığı, adına yazılan entryleri bile eksileyen ibnenin olduğundan belli değil mi? ibne bile heyecanlandı.
beynine sağlık hocam. o güzel yazılarının devamını bekliyoruz.
kesinlikle içli ve duyarlı. küfürle kamufle etmeye çalı$tığı iyilik$inas duru$u, yorgun demokratlığı ise gözüme çarpıyor.. zaman zaman ele$tirinin dozajının ayarlanması hususunda fevri davranabiliyor ama papillon i$te.
ulan ünlü işte adam.
bütün entrylerini hiç üşenmeden eksileyen bir var sanırsam.
ulan oku işte, güzel yazıyor.
çok mu kıskanıyorsun? içinde mi patlıyor? çalış o zaman,, adam gibi yazmaya çalış.
bu kadar da olay yaşanmaz ki be kardeşim.
valla helal olsun.
begeniyoruz ailecek.
"ahahaha çok komik adam lağn", "olm ekşide bi adam var yerlere seriyoo"...
eve de alalım bir tane bundan, televizyonun kenarına koyar, sıkıldıkça oynarız. hayır yakında bu olacak.
madem yazar başlığı, madem olması gerektiği gibi burda format esnek, subjektifleşesim gelsin o zaman. gülüyorum evet. ama ne deep'e güldüğüm kadar, ne de bir pulp fiction'a... hani sözlüklerde, entry'e çok güldüğünü ifade etmek için bir tabir kullanılır ya "sandalyeden düşmek" işte hiçbir entrysini okurken "sandalyeden düşmedim". yalan yok çok sallandım, hatta birinde düşmekten zor kurtuldum ama düşmedim. hani bir de "takip ettiğim yazar" tanımlaması vardır. sözlüğe girdiğimde yaptığım ilk şey deep'in son girdiği entryleri okumaktır.. bu da ikincisi oldu. "takip ettiğim yazardır". entrylerini beğendiğim şeker insan bir nevi. takip ediyorsam seviyorumdur. neyini seviyorum; detaylara girmesini seviyorum, detayları çok iyi yakalamasını. çok bile... ne kadar yazar, ne zaman gider, gider mi bilinmez. gittiği yere kadar...
65465464 sayfalık güzel bir masal kitabı çıkarmasını istiyorum. doya doya, bir çırpıta bitirilebilir o derece tatlı yazıyor ince ayrıntılara çok dikkat ediyor ama bu ayrıntıları sıkmadan, öldürmeden usulca bize yansıtıyor.
öncelikle şunu belirteyim bu bir yazar altına girdiğim sanırım 2.entry falan.. çünkü bu hareketi yazın başarısına değinmek ve yazım gücünün ne kadar kuvvetli olduğunu belirtmek dışında çok samimi bulduğumu söyleyemem.. yani örneğin atıyorum "2 bira içtikten sonra koma kelle olan 3.nesil yazar" tarzı entryler kankaların birbirlerine girdikleri günlük rutin yazar altı entryleri oluyor genelde.. gelelim sadede.. ben steve mcqueen i ekşiden bilirim.. düz adam başta olmak üzere birçok yazısını okudum.. şunu söyliyeyim gerçekten gözlem yeteneği oldukça yerinde yazıları kendine has bir mizahla harmanlayıp otaya güzel şeyler çıkaran biri.. kendisini kanıtlaması gerekliliği olan biri olmadığı ortada ama benim uzun vadede kendisinden istediğim önemli bir şey var ki o da buraya daha fazla yazmaya çalışmasıdır.. bu kişisel bir istektir.. umarım ara vermiş olduğu ekşide ki steve sıcaklığını araya giren zamana rağmen soğutmadan sürdürür diyorum.. kendisinden düz adam sıcaklığında entry ler umarak yazımı noktalıyorum efenim.. saygılar..