öncelikle bağdat caddesi D&R da albüm ve biletleri imzalatmış, imzalatırken salyalarıma hakim olamamıştım. üzerindeki deri mont ve işlemeleri gerçekten mükemmeldi. bir an bana bakıp gülümsediğini hatırlıyorum...*
aynı günün akşamı bostancı gösteri merkezi...hayatımda izlediğim en mükemmel gösteriydi. konserdi diyemiyeceğim. tam anlamıyla şov yapmıştı. her detayı an ve an zihnime kazılı.
edit: imzalı albüm ve bilet hala pamuklar içerisinde saklanmaktadır.
ilk gençliğinde bile ne kadar toy ama bir o kadar usta olduğunu görmek isteyenler için bir vai-zappa karşılaşması. zappa gibi bir dahinin hiç de altında kalmadığını göreceksiniz. http://www.youtube.com/watch?v=z5ORGWfJiTI
bir ev hanımı nasıl börek açarken önemli bir iş yapıyor hissi vermez ise insana, bu adam gitar çalarken onu hissedersiniz. siz salyalarınız akarak onu dinlerken o "ne var ki" der gibi bakar. bir diğeri için (bkz: joe satriani)
kanımca dünya üzerinde gitara en hakim insan oğludur. onun kadar gitarla bütünleşebilmiş, eline yakıştırabilmiş bir insan oğlu yoktur. zaten artık gitarı bir organı olarak kullandığı sahnedeki hareketlerinden anlaşılmaktadır. vai çalarken her an her şey olabilir, bu adamın çaldığı her mezur ayrı bir şovdur. ruhsuz çalmakla suçlanır fakat (bkz: tender surrender)
ana ensturmanı elektro gitardır. diğer gitarlarla karıştırılmamalı. ama onun haricinde muhteşem bir müzisyendir. kompozisyonlarının hepsi ayrı bir taddadır. ayrıca cok da iyi bir şarkıcıdır.
joe satriani'nin öğrencisidir. aynı zamanda virtüözdür, ötesi var mıdır bilmiyorum. bu açıdan hocasını iyi dinlemiş, dersini iyi çalışmış diyebiliriz onun için. örnek vermek gerekirse tender surrender parçası dinlenebilir, daha sonrada bir öğretmen edasıyla "otur 100! " denilebilir. kendisinin ellerinde gitar dile gelir, konuşur, coşar.
çok alçakgönüllü bir adamdır. benim için tüm zamanların en iyilerindendir. yaratıcılığının sınırı yoktur, sahne şovları çok başarılıdır. satriani ile sahneye çıktığında eğilip birbirlerine selam verirler. satriani'nin su sözü her şeyi anlatır: ''asla onun gibi çalamazsınız, o gitarda herkesten fazla numara bilir.'' yine de steve vai bir röportajında şöyle der:''satriani'den ders almaya gittiğimde gitar telini nasıl takacağımı dahi bilmiyordum, o yüzden şimdi ne zaman beni satriani'yle kıyaslayan bir soruyla karşılassam o günleri hatırlar, kafamı önüme eğer ve susarım.'' metin türkcan'ı cem köksal'ı virtüöz sananlara anlatılmalı, izletilmelidir.
adrian vanderberg elinden sakatlandığında david coverdale yeni albüm ve turne için hızlı bir şekilde gitarist arayışına girmiş, bulabileceği en iyi alternatif steve vai olduğundan ilk teklifi de ona yapmış, vai'nin kabulü üzerine slip of the tongue doğmuş, steve vai'in çok zevk aldığını söylediği harika bir de turne yapmışlardır.
joe satriani ile gitarist bir arkada$ı aracılığıyla tanı$mı$, gündüzleri ders alıp, öğrendiklerini günde 7 saat çalı$arak tekrar etmi$, gitarı resmen konu$turan, insanüstü gitar virtüözü..