iron maiden'ın kurucu üyesi. genelde konserlerinde kullandığı gitar beyaz, kenarları siyah çerçeveli fender precision bass'tir. west ham united çıkartması da var kenarında. internette mavi renk olanları mevcut ama ben henüz konserlerinde kullandığı beyaz precision'ı satan biriyle karşılaşmadım. görüntü olarak çok hoş, tını olarak metaliktir. sağ el tekniği çok başarılı. genelde avuç içi ve bileğini basın kasasına dayar, tellerle parmaklarının iç kısmı arasında fazla mesafe tutmaz. çok sağlam bir çalış stili vardır. ayrıca üç parmak ile çalarken sağ eli fazla zorlamamasına rağmen iki parmakla çalmaya çalıştığınızda terletir. saygı duyulması gereken bi insan.
dahidir. Maiden'ın neredeyse bütün bilinen şarkılarının bestecisidir. Şu galop bas olayıyla da gönülleri fetheder. Ben şahsen bir grupta "SADECE" bas çalıp da bir yandan da grubu beyni olan başka bir müzisyen bilmiyorum, varsa söyleyiniz.
Sıkı bir West Ham taraftarlığıyla beraber bir dönem West Ham'de sağ açık olarak görev almıştır. iyi ki bırakmış. West Ham taraftarlığını her noktada belli ediyor; gerek gitarının üzerinde taşıdığı West Ham amblemiyle, gerek bilekliğinin rengiyle, gerekse gitar askısıyla. Bas Gitaristliğinin yanında inanılmaz bir söz yazarı ve bestekardır. Onun yazdığı şarkılar gerek epikliğiyle, gerekse kalitesiyle kendini belli eder benim için maiden şarkıları arasında hep bir tık daha öndendirler. (bkz: Alexander The Great, Hallowed be thy name, dance of death....). Ayrıca 58 yaşına gelmesine rağmen sahnede hala aynı tempo ile koşuyor zıplıyor şarkı söylüyor gitar çalıyor, nasıl bir enerji hayret ediyor insan. Galloping(4 nala koşma) tekniğini oturtmuş ve inanılmaz seri yapabilen ender bas gitaristlerden, kesin konuşmayayım ama ondan başka da aktif olarak bu tekniği kullanan pek bassist yok gibi. Kızı Lauren Harris'te şarkıcıdır, onunla beraber sahnelerde görüyoruz kendisini. Ayrıca maidendan ayrı olarak British Lion adlı solo projesi vardır, ki bence gereksiz olmuştur. Son olarak Maiden'ın patronu diyebiliriz. Birde Bas Gitara başlamama vesile olan ilham kaynağım.
Kendisiyle olan bir anıma gelirsek;
Iron Maiden'ın son konserine cebimdeki tüm parayı vererek sahne önünden teşrif ettim. 320 TL'ye deydi mi, hemde nasıl. Ama bilet aldığım, hatta konserin açıklandığı ilk günden beri ağzımda tek bir laf vardı "Harris'in bilekliğini alacağım". Konserle ilgili her muhabbete bunu dedim. O gün geldiği zaman sabahtan sıraya girip sahnenin en önünde sağ tarafa yapıştım, malum abimiz genelde hep sağ tarafta duruyor. O kadar yakından görmek zaten inanılmaz bir şey. Çocukluk kahramanın, gitara başlatan adam karşında. Zaten onu izlemekten bir çok şeyi kaçırdım. Dave Murray'i görmedim bile. Konser esnasında zaten sürekli West Ham atkısı açtım bağırdım çağırdım o da bunu görmezden gelmeyip bis'e girmeden önce atkımı göstererek baş parmağı ile hareketi çakıp bilekliğini avucumun içine fırlattı. Akabinde Churchill Speech ile Aces High dinledik, en sevdiğim Maiden şarksını bileğimde Harrisin bilekliğilye dinlemek tuhaf bir histi. Gerçekten unutulmaz bir an, inanamamıştım. O an nasıl sıktıysam bir bardak ter aktı herhalde, allahı var çok iyi nişan aldı ama. Rast gele değilde direkt bana atması daha bir özel kılıyor olayı. Çerçevelettim odamda duruyor bileklik. Ayrıca üstadın bilekleri müthiş inceymiş, elime zor giriyor bileklik. Böyle bir anımdır.