"dünyada herşey sonunda kitap olmak üzere vardır" cümlesiyle aklıma kazınmış, 1842-1898 yılları arasında yaşamış, "şairlerin prensi" ünvanını almış büyük üstat.
şiirdeki simgecilik akımının en büyük temsilcisi. edgar allen poe ve baudelaire hayranı, 18 mart 1842 paris doğumlu yazar. 1862' de evlenip londra' ya yerleştikten sonra çok sevdiği şair edgar allen poe' yu anlayabilmek için ingilizce öğrenir. herodiade ve faune adlı kitaplarını yazarken 1866' da hafızasını kaybeder .
2 yıl sonra kendini bulduğunda bıraktığı herşeye devam eder. fakat fransız şairleriyle geçirdiği kavgalar yüzünden uzun süre yayıncılar tarafından şiirleri basılmaz.
ta ki paul verlaire kitaplarında onu övene kadar. herodiade adlı şiir kitabı ve grand oueuvre adlı dil kuralları kitabını tamamlayamadan 9 eylül 1898' de ölür.
deniz meltemi şiirinde ''Bütün hazları tattım, kitapları okudum, Ah, kandırmadı; kaçmak, kurtulmak istiyorum. '' diyerek sürgünle ve özlemle taşan ruhumuza tercüman olmuş büyük fransız şairi, gençliğinin hızlı esrarkeşi, şiir tutkusu yüzünden deliren mistik adam .
Hayır, sevgili çocuğum, bu yaştayken ölmeyi düşünmemelisin -dahası değeri hiç olan bir yaşamı öne çıkarmaktan öte, başka bir nedeni olmasa bile- kendimizden ele geçirdiğimizin, -onun yardımı olmaksızın ne olduğumuzun- ötesinde hiç olan...
19. yüzyılın belkide en güçlü edebiyatı olan fransız edebiyatının en önemli şairlerinden biridir.
Kendisinin edebi akımı sembolizmdir diyebiliriz. Mallarmé'ye göre kapalılık ve anlaşılmazlık şiirin özüdür.
Kendisininden en çok etkilenen türk şairlerinden biride "Ahmet Haşim"dir.
Sartre(filozof) kendisini tarihin en büyük şahiri olarak göstermiştir.
"Saçmalar", "Koşuklar", ve "Düzyazılar" gibi yapıtları vardır. Hepsi gerçekten kaliteli ve okunmaya değer.
Bugün ölüm yıl dönümü büyük şairin toprağı bol olsun.
DENiZ MELTEMi
Hayır yok tenden artık; hatmedildi kitaplar.
Ah! Bi kaçsam! bilirim, o mest kuşlara diyar,
Bir akl'almaz köpükle göklerin arasında.
Bir şey tutamaz gayrı, gözlerin aynasında
Yanan bahçeler bile, bu deniz kokan gönlü;
Tutamaz ne geceler, ne duran o hüzünlü
Boş kâğıtlar üstüne iğilmiş kandil öyle;
Tutamaz o çocuğunu emziren taze bile,
Gidiyoruz! Kalk, gemi! Yalpanı vur şöyle bir,
Ve sonra al bir günâ âleme doğru demir!
Ümitten onca çekmiş sıkıntı şimdi, dersin,
Hayır duasına mı kanmakta mendillerin?
Belki de bu direkler, fırtınalara davet,
Nâçar bir gün yığılır güverteye...Ne imdat,
Ne görünürde ada ve ne kürek ne yelken;
Ama sen geçme gine gemici türküsünden!