lisedeyken okuduğumda gerçek manada edebiyatın ne olduğunu, nasıl bir zihin meşakati gerektirdiğini anlamamı sağlayan kırmızı ve siyah adlı kitabın ünlü fransız yazarı
kırmızı ve siyah romanında yarattığı julien sorel ve madame de renal'le tasvirin bir eserde ne kadar önemli bir yer tuttuğunu bana öğreten fransız yazardır.
gençliğinde orduya katıldıysa da askerlik yaşamının kendisine göre olmadığını anlayıp paris e döndü.1830da "kırmızı ve siyah"adını ordunun kırmızı giysileri ve rahiplerin siyah cüppelerinden alır.
ol bu hikaye;;kral x.charles'in tahta oturduğu 1820lerde geçer.Julıen sorel isimli akıllı ve hırslı bir gencin hayatı üzerinden fransanın bütün kesimlerine yönelik bir eleştiriler bütünüdür diyebiliriz.Hatta bakın dedik!
üniversite sınavına hazırlanırken sürekli edebiyat çalıştığım bir dönemde memduh şevket esendalı memduh şevket stendhal olarak okumama sebep olmuş kişi.
nietzsche'nin "tanrı'nın tek bağışlatıcı yanı varolmamasıdır." sözüne imrendiği yazar. albert camus'nün başkaldıran insan adlı denemesinde değinilmişti. nietzsche bu sözü ilk söyleyen olmayı isterdi sanırım. ama iyi ki stendhal söylemiş. gayet net ve anlaşılır olmuş çünkü. evet.
Nietzche'nin, 'kırmızı ve siyah' eserindeki "tanrı'nın tek özürü varolmayışıdır." sözünü kıskandığını birçok yazarımız söylemiş. Biraz eksik kalmış lakin. Bunu ecco homo adlı eserinde söyler friedrich-wilhelm nietzche ve ekler: ben de başka bir yerde böyle demiştim en azından: "bugüne kadar varlığa karşı en büyük itiraz neydi? Tanrı..."
Böylelikle bir süreliğine keyiflenmiş olmalı niçe.