stefan zweig

entry261 galeri28 ses1
    84.
  1. Günlüklerinin içindeki 1940 yılının günlüğü(22 Mayıs- 19 Haziran 1940 dönemi) çok dramtik olayları içerir. Fransa'nın teslim olmasıyla son tutunduğu dal kırılan zweig'ın ingiliz vatandaşlığına kabul edildiği ve çok popüler bir yazar olduğu halde nasıl üçüncü sınıf insan muamalesi gördüğünü anlattığı satırlar hüzünlüdür. artık yaşamasının bir anlamının olmadığını kendine satır aralarında tekrar edip durmaktadır.

    Brezilya vizesi, amerika transist vizesi(ziyaretçi vizesi verebileceklerine söylemelerine rağmen vermemiş amerika) ve gemi bileti alabilmek için yaptığı çırpınışlar beni çok derin düşüncelere sevketmiş ve hüzünlendirmiştir. savaş, insanla yapılan ve insanın hiçe sayıldığı en gaddar bir siyasi mücadele yöntemi.

    bu kadar siyasi yokoluştan sonra avrupa'nın tekrar küllerinden doğması ise işin en ilginç yani. çok değil 70 yıl önce yamyamlık mertebesine ulaşan kıta avrupası kısa sürede tekrar medeniyet çizgisine geri dönebilmiş. hayret edilecek bir durum..
    4 ...
  2. 84.
  3. Brezilya'da sürgündeyken yazdığı Satranç kitabından sonra karısıyla birlikte intihar etmiştir.

    Ve kitap kapağında şu sözler yer almaktadır; "insan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür."

    Okuduktan sonra anlamlandıracağım.
    4 ...
  4. 83.
  5. Acımak romanı etkileyici olan yazardır. Okuduğum zaman gerçekten beni derin bir hüzün kaplamıştı çünkü kendimi engelli olan kız gibi görmüştüm. Yani bir yandan subaya hak veriyordum açıkcası ama sonradan baktığımda orada geçen bir cümle beni derinden etkiledi. 'Engelli ve kötürüm bir kişi sevemez mi ? Buna hakkı yok mu ?' Diyordu Zweig. Bu cümle o kadar derin bir cümleydi ki benim için, hayatıma yön veren cümleler arasındadır.
    3 ...
  6. 82.
  7. avrupa birliği'nin fikir babalarından birisidir.
    2 ...
  8. 81.
  9. 80.
  10. sene 2005 üniversitenin son senesi. biyografi tarzı bir kitap yazmak istiyorum. çok sevdiğim bir hocam var yanına gidiyorum ve bu hususta tavsiyeler almaya başlıyorum. bana ilk dediği şey stefan zweig okuyacaksın oluyor. "kendi hayatının şiirini yazanlar" kitabını öneriyor. alıp okuyorum. tarzını tam olarak yakalayamasam da ona benzemeye çalışıyorum.

    biyografi alanında bir numaradır diyebilirim.
    2 ...
  11. 79.
  12. Adı duyulunca 10 kişiden 9 u satranç diyor. Onu bilmeyen korku diyor. Niye ? ikisi de kısa çünkü. Bizim insanımız üşengeç. Kitabın bile 60 sayfa kadar olanını seçer.

    Üslubunu, anlatımını çok beğendiğim yazar. Satranç ın geri planındaki hikaye ise ancak onun hayatını bilmeyenler tarafından süpriz olarak görülebilir.
    2 ...
  13. 78.
  14. döneminin en entellektüel insanlarından biridir. kendinden önceki bir çok yazar hakkında araştırma yapmış ve bir çoğundan etkilenmiştir. etkilendiği yazarlar hakkında yazıları da vardır. ayrıca bir çokta romanı vardır. aralarından satrancı ayrı bir yere koymak gerekir bence. son dönemlerinde karamsar bir havaya bürünmüş ve intihar etmiştir. bunun sebebinin hitler olduğu söylenir ancak bence alman insanının hitlere olan bakışıdır onu buna sürükleyen.
    0 ...
  15. 77.
  16. Gömülü şamdan adlı eserinde ise daha ilk 20 sayfadan çok güzel cümleler vardır. Görülebilecek en güzel sözler içeriyor bu kitap.
    0 ...
  17. 76.
  18. hayret kimse dememiş ama satranç adlı eseriyle etkilemiştir. *
    0 ...
  19. 75.
  20. Romanları ile birlikte biyografileriyle de ustalığını göstermiş bir yazardır. Kendi hayatını dahi roman gibi bitirmiştir diyebilirim. Benden bu kadar merak edenler baksın, araştırmaya sevkedesim var biraz.
    1 ...
  21. 74.
  22. yıldızın parladığı anlar.
    okudum.
    burada Bizans'ın fethine ve Fatih'e de yer vermiş.
    uzun ve dolu cümleler. sağlam yazar.
    1 ...
  23. 73.
  24. Bilinmeyen bir kadının mektubu adlı eserini okuyup diline hayran kaldığım ve diğer eserlerine kesinlikle göz atacağım yazardır.
    2 ...
  25. 72.
  26. 71.
  27. hümanist bir avrupa aşığı avusturyalı yazar. bu nedenle zamanında teodore herzl'in siyonizm davasına destek talebini geri çevirmiştir. hiçbir siyasi söylem içerisinde olmamasına rağmen hitler'in yaktırdığı kitapların listesinde bir numarada zweig'ın kitapları vardır.

    edebiyat dışındaki tek tutkusu el yazması koleksiyonudur(da vinci, balzac ve mozart'in el yazmalarının içinde yer aldığı). hitler rejiminden kaçarken koleksiyonunu kaybetmiştir. kendini intihara götüren büyük üzüntülerden birisi budur.

    kendisinden bir alıntı ile noktalayalım:
    "beni hep yaratış süreci memnun etmiştir, yaratılan eser değil."
    1 ...
  28. 70.
  29. Öykülerinden çok anılarını sevdiğim yazar.
    Özellikle "Dünün dünyası" hem yazarın karakterine, hem de dönemin avrupasındaki entelektüel ve sosyal hayata ışık tutan bir kitap. Faşistler avrupa'yı adım adım dönüştürürken, başlangıçta toplumdaki aymazlık ve duyarlı bir insanın gelişmeler karşısındaki çaresizliği o kadar canlı anlatılmış ki bazı bölümleri okurken insan göz yaşlarını tutamıyor.
    5 ...
  30. 69.
  31. Satranç kitabını okumuştum iki sene önce. Kısa bir romandır fakat etkileyicidir.

    Korku adlı kitabı da yakın zamanda okuyacaklarım listesinde.
    9 ...
  32. 68.
  33. Benim bir kütüphanem var, her bir rafını kendimce kodladığım.
    Bir rafın adını(kodunu) sizinle paylaşmak istiyorum.
    Rafımın ismi;
    Yön verenler.
    Okuduğumda, aydınlığa ulaştığımı hissettiren, Hayatıma yön verebilecek kitaplar var bu rafta.

    Stefan Zweig yazdığı romanlarıyla,kişiliğiyle,ölümüyle 'yön verenler' adlı rafıma kitaplarını koydurtmuştur.

    Teşekkürler stefan.
    Yönümü şaşırdığımda, kitaplarını okumak iyi hissettiriyor.
    12 ...
  34. 67.
  35. Bir kaç kitabını bir kac kez bitirdiğim yazar. Amok kosucusu iyi etkilemişti.
    0 ...
  36. 66.
  37. Bu kitabını altını çize çize okumaktan bir türlü bitiremediğim yazar.
    Teşekkürler yazar.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/979053/+
    6 ...
  38. 65.
  39. amok koşucusu ve satranç adlı öykülerini okuduğum usta yazar. bu öykülerinde karşınızda biri size hayat hikayesini anlatıyor zannedersiniz.
    5 ...
  40. 64.
  41. insanı, insana, insanüstü bir titizlikle anlatan aşmış adam.
    1 ...
  42. 63.
  43. "Aşkın karşılık bulması bütün yazarlar için insanlığın cennetidir. Ama Dostoyevski'nin cenneti daha yüksektir. Kucaklaşmak henüz birleşmek değildir ona göre, ahenk henüz yekpare bir birim değildir. Onun için aşk bir mutluluk hali, bir denge değil, daha yüksek düzeye çıkarılmış bir çatışma, ebedi yaranın daha yoğunlaşmış acısıdır ve bu yüzden bir ıstırap anı, ortaklaşa acılardan çok, daha güçlü bir hayattan ıstırap duymaktır. Dostoyevski'nin insanları birbirlerini sevdikleri zaman durmak dinlenmek nedir bilmezler. Tam tersine, onun insanları asla aşkın aşkla karşılık bulduğunu hissettikleri andaki kadar varlıklarının bütün çatışmalarıyla sarsılmazlar, zira kendilerini aşkın taşkınlığına bırakmazlar, tersine onu daha da arttırmaya çalışırlar"
    2 ...
  44. 62.
  45. bas ucu kitaplarımdan birinin yazarıdır -satranc- mükemmel bir kitap, mükemmel bir yazar. kitap inceciktir hatta uzun hikaye diye gecer. ama öğreneceğiniz cok sey var mutlaka okuyun, okutun.
    2 ...
  46. 61.
© 2025 uludağ sözlük