narsist yay erkeği. yay burcunu seven kadınlar bir yay burcu erkeğinin kadınlardan beklentisinin ne olduğunu anlamak istiyorlarsa onun kitaplarını okusunlar. adam el bombası gibi ortalıkta dolaşıyormuş. hemen hemen her karakterine hikayenin sonunda intiharı layık görüyor, zaten kendisi de bu hikayelere uygun bir şekilde ölmüş. tanrıyım ben, bana tapmazsanız sizi hikayelerimle öldürürüm ahahaha...
cagının cok ilerisinde dusundugune inandıgım deli-dahi:)
okudugum kitapları:
-satranc
-amok kosusu
-bir kadının hayatından 24 saat
-insanlıgın yıldızının yukseldigi anlar
-bilinmeyen bir kadının mektubu
hangi kitabın favorin deseler insanın secmekte zorlanacagı mukemmellikte bir yazar. her kitabı ayrı hazine.
ama platonik aska gonul vermis biri olarak kisisel sebeplerle "bilinmeyen bir kadının mektubu" nun yeri bir baska kalbimde. ikinci sıraya da "satranc" ı koyarım:)
almanca'dan başka bi dile çevrilince yazdığı dilin yüzde 50 sinin yokolduğunu düşündüğüm alman yazar...thomas mann ve nietzsche için de böyle düşünürüm. Ben zweig'ı türkçeye çeviremezdim.
insan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. bekleyip durur insan. hiçbir şey olmaz. insan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. hiçbir şey olmaz. insan yalnız kalır. yalnız. yalnız.
Bu merhametli şerefli adamın karısıyla intihar ettiğinde ikisinin yatakta birbirine sarılmış şekilde ölü halde fotoğrafı sevdanın tarihteki en müthiş resmi.
Bir Stefan zweig bir (bkz: Sabahattin Ali). Dünyada kıskandığım nadir erkekler.
Sinirleri yay gibi gerilmişken gülümsemesi, neşeli görünmesi gerekiyordu, bu sahte neşenin ne çabalara mal olduğunu, kendine hâkim olmak için her gün nasıl bir güç harcadığını kimse anlamıyordu.
Stefan Zweig
Bata çıka kıyıya kulaç attıkça kıyıdan uzaklaşıyormuşum gibi hissediyorum.
Sözlük yazarlarının söylemek istedikleri başlığına yazacaktım bunu ama sözlük içi konularda çok yazdığım için yazmam engellenmiş. Günde zaten 3-5 entry giren adamım, bir de böyle olunca hevesim de kırılıyor.
Stefan Zweig, "Dostoyevski psikologların psikoloğudur.” der ve ekler "dostoyevski bilinçdışının yeraltı dünyasına doktorlardan, hukukçulardan, suç uzmanlarından ve psikopatlardan daha derin bir şekilde sokulmuştur.Bütün insanlığın son sınırı Dostoyevski değilse hiç kimsedir."
Satranç kitabıyla tanımaya başladığımız Amok koşucusu, bilinmeyen bir kadının mektubu, olağanüstü bir gece gibi kitapları olan bir yazar. Okumanızı tavsiye ederim.
iki gündür "Vicdan zorbalığa karşı ya da Castellio Calvin'e" adlı kitabını okuyorum. Şiddetle tavsiye ederim. Size önemli dersler veren ve bugün ile geçmişi kıyaslatan kısımları olacaktır mutlaka.
Ana dili Almanca olup da üslûbu bu kadar keyifli yazar sayısı epey azdır. Cahiller bok atmasın.
Yazdığı biyografiler çok daha keyiflidir.
Yaşadığı dehşet duygusundan kendi canına kıymıştır. Az saygılı olun cahiller.
Çoğu insanın pek bir övdüğü satranç adlı eserini askerde iken okumuştum. Lakin abartıldığı kadar güzel bulmadım. Bunun yanında üniversitede iken Fransa kraliçesi Marie Antoinette hakkında kaleme aldığı biyografisi ödevimdi. Fransa tarihine özellikle de Fransız devrimine ilgisi olan yazarlara tavsiye edebilirim.