mevcut hükümetle birlikte yeni bir statüko sürecine girmekten dolayı olabilecek olay. kaldı ki bir statüko lafı almış başını gidiyor memlekette. çok ta bilir gibi pelesenk ediliyor ağızlara ve kimi olaylarla iç içe sokuluyor. tanzimat fermanıyla başlanıyor da alıyor bir süreci içerisine. statükodan rahatsız oldukları ne peki onu anlamak lazım. bunu geçtim, statüko var mı onu da görmek lazım . statüko dediğiniz şey, batıcı zihniyet hani, bu ülkeye ne kaybettirmiştir onu bir görmemiz lazım. yıkılma sürecindeki osmanlıdan bahsetmek istemiyorum, o başka bir konu. ancak günümüz türkiyesi bu batıcı zihniyetle şahlanmış, yokluktan var etmiştir. dönemin en büyük ekonomik büyüme rakamları bu yeni kurulan cumhuriyetindir. okuma yazma oranı patlamış, ülke saygın bir konuma gelmiş ve hata 2.dünya savaşında bile tarafsızlığını koruyabilmiştir. birçok iç tehditle karşı karşıya kalmış bu tehditleri, isyanları yeni kurulmuş olmasına rağmen bastırmıştır. sonrasında ise zihniyet yavaş yavaş değişmeye başlamıştır ülkede. daha çok dini kimliği ile öne çıkan partiler egemen olmuştur. bu olabilir, doğaldır. ancak tam burada söylememiz gereken bir şey var. siyaset hamamdır ve giren terler. burada yargıladığınız şey silahlı kuvvetler ise yanına bir de siyasileri eklemeniz gerekecektir. çünkü darbeler sorunsuz bir ortamda meydana gelmezler. kaos ortamında ortaya çıkarlar. adnan menderes'in demokrasi adı altındaki anti-demokratik uygulamalarından neden bahsetmediğinizi anlamak güç. bunun yanı sıra amerikan istihbaratının türk istihbaratının cebine para koyması gibi konular da göz ardı edilmemelidir. ayrıca bu ülkede, balık yiyen insanlar da var. kimse "kanlı mı olacak kansız mı" diyenleri de unutmuyor. bakın bu statüko değil mi? muhalefeti ortadan kaldıracak komisyonlar kurmak , siz hilafeti bile getirirsiniz demek, sonraları yakın görüşte kişilerin kanlı mı kansız mı olacak demesi. asıl statüko bu mudur değil midir? tüm bunları bir yana bırakırsak her ülkenin kendine özel koşulları olduğunu görmemiz gerekmektedir. türk milletinin asker ile olan ilişkisi asla ama asla bir yabancı milletinki gibi değildir. bakın yabancı ulusların başına gelen felaketlere. hepsine yol açanların üzerinde asker üniforması vardır. hitler, mussolini, stalin veya diğerleri. ancak bu ülkede asker her zaman koruyucu olmuştur. en yakın örneği mustafa kemal atatürk, ulu önderimizdir. konu biraz farklı yerlere sapmış gibi gelebilir ama aslında statüko diye tutturanların dikkat etmesi gereken hususlardır bunlar.
