So you say that your heart
When it beats its like a landslide
And the word on the street from the man
It brings you down
Can you still find the time and the signs
To look around
You tell me love
Tell me where the stars sleep
Tell me why your eyes weep
I really want to know
And show me love
Take me to the place where
Everything would change there
And we'd all be free
And you place your faith in a mountain
But what you don't understand
Is that the man is
The same old rock
Can you still find the time and the signs
To look around
And tell me love
Tell me where the stars sleep
Tell me why your eyes weep
I really want to know
And show me love
Take me to the place where
Everything would change there
And we'd all be free
These are the times
When we live inside our minds
With our hands in the air
There's voices everywhere
In the slipstream
It's like a daydream
These are the days
When we're dancing through the haze
With our ears to the ground
We're searching for the sound
Of a dove's cry, but it won't be over until
You tell me love
Tell me where the stars sleep
Tell me why your eyes weep
I really want to know
And show me love
Take me to the place where
Everything would change there
And we'd all be free
crazy, crazy i'm the boy
who defies all
lift me higher than anyone
and hold my arms
woman, woman she outta mind
and simply out of soul
she gets me higher than anyone
i miss her so
stargazer you call the shots
and i take um
stargazer won't ya kick with me
dancer dancer i'm all wrong
she thinks she's young and wise
she dance around my cable car
and fix me up with a guy - why?
chorus
stargazer you cry in blue
anything i've ever seen
ain't as good as you
i'm not trying to push your
feelings (inside)
but i know you hold
me like a putty in
yo' hands
cry for me and rub it in
cry for the saviors and
the prophets son
dream of me and julie ann
ah xana come back again
rainbow'un muhteşem şarkısı. sözleri de aşağıdaki gibidir.
High noon
Oh Id sell my soul for water
Nine years worth
Of breakin my back
Theres no sun in the shadow of the wizard
See how he glides
Why hes lighter than air
Oh I see his face
Where is your star
Is it far, is it far, is it far
When do we leave
I believe, yes, I believe
* in the heat and the rain
With whips and chains
Just to see him fly
So many die
We built a tower of stone
With out flesh and bone
Just to see him fly
Dont know why
Now where do we go
Hot wind moving fast across the desert
We feel that our time has arrived
The world spins while we put his wing together
A tower of stone to take him straight to the sky
Oh I see his face
Where is your star
It is far, is it far, is it far
When do we leave, yeah
I believe, I believe
*
All eyes see the figure of the wizard
As he climbs to the top of the world
No sound as he falls instead of rising
Time standing still
Then theres blood on the sand
Oh I see his face
Where was your star
Was it far, was it far
When did we leave
We believe, we believe, we believe
In the heat and rain
With whips and chains
To see him fly
So many die
We built a tower of stone
With out flesh and bone
To see him fly
But why, it dont rain
With all our chains,
Did so many die
Just to see him fly
Look at my flesh and bone
Now look, look, look, look
Look at this tower of stone
I see a rainbow rising
Look there on the horizon
And Im coming home
Coming home, Im coming home
Time is standing still
He gave me back my will
Oh, oh, oh, oh
Going home
Im going home
My eyes are bleeding
And my heart is weeping
We still hope, we still hope, oh
Take me back
He gave me back my will
Oh, oh, oh, oh
Going home
Im going home
My eyes are bleeding
And my heart is weeping
We still hope, we still hope, oh
Take me back, take me back
Back to my home, oh, oh...
gelmiş geçiş en iyi parçalardan biridir bana göre. blackmore ve dio olunca işin içinde tabi. ayrıca dream theater muhteşem ötesi coverlamıştır, labrie harika vokalini tekrar tekrar yardıra yardıra göstermiştir. petrucci'nin soloyu harika yorumlaması başka bir olay tabi.
black,death,doom metal'de dahil olmak üzere ağır müzük tarihinin en hastalıklı,mistik,depresif,leş,karanlık vs...melodisine sahip olan şarkısı.o yıllarda metal müziğe iki üç öğe bulup önce kendine sonra öncüsü olacağı tür'e maledip metal müziği kategori manyağı yapan gruplara inat hiç bir akımın öncüsü olmamıştır.zira sırf bu albüm dinlenip alınacak ilhamla yüzlerce albüm yapılabilirdi.adamı götten sikerten bir atmosferi viardır.tam ohh nihayet bitti ebemi siktiniz hacı diyecekken blackmore'ın hastalıklı riffleri kafanıza çekiç gibi iner ohh neyseki acısız oldu derken hemen akabinde dio'nun, all eyeeessssss demesi ile kalbinizden ölümcül darbeyi alırsınız.hülasa, bugün black,death,doom,thrash gibi ekstrem müziklerin babası quorthon,cronos,becerra,vanderhoof gibi gözüksede dedeleri; rhoads,tipton ve blackmore'dır.
başyapıt niteliğindedir kesinlikle ama, bu başyapıttan bir yıl önce çıkmış bir başka başyapıt olan kashmir'den hafif esinlenmeleri barındırır sanki gitarın tonlarında ve şarkının temasında.
(bkz: rainbow)
dio söyleyince şarkıdaki wizard'ın yerinde insana kendini hissettiren, dream theater yorumuyla "cover nedir, nasıl yapılır" dersleri veren şarkı.
iki yorum arasında bariz farklar vardır. en başta solosu tabi. ondan sonra james labrie "belev" diyo mesela "believe" derken ya da "leave" değil de "lev" gibi. bir de "..his face" derken sesini inceltiyor falan çok hoş bir şey ortaya çıkıyor. özetle iki yorum da şahanedir, dinlemeli, dinletmelidir.
ronnie james dio memorial gala/tuska open air festival kapsamında çalınmıştır. vokaller nightwish'ten marco hietala' tarafından icra edilmiştir. gayet de güzel.
insanı yaradana geri döndüren şarkı. rainbow' un dio ile ne kadar mükemmel olduğunu gösterir ayrıca dio dışında bir canlı varlığın bu şarkıyı söylemesi zordur. dream theater coverlamıştır, bu da james labrie' nin sesine laf edenlere küçük bir selamdır.
sanırım gelmiş geçmiş en büyük vokalistlerin bile yorumlamaktan büyük keyif aldığı rainbow şaheseridir. rock/metal müzik tarihinin temel yapı taşlarındandır tartışmasız.
jorn lande ve james labrie de saygı ve denemelerini göstermişlerdi stargazer'ı coverlamak konusunda. (yüzlerce denemeyi de internette bulabilirsiniz sanırım) bir vokalisti gerçekten doyuracak bir şarkı. gitgide yükselen tonu sonlara doğru çığlık çığlığa bağırma isteği uyandırır.
zannediyorum sesi çok güzel bir insan olsam ben de stargazer'ı coverlamak isterdim zamanı geldiğinde.
bilmeyenler olabilir: orijinalini tabii ki de ronnie james dio seslendirmiştir.
Ronnie James Dio tanrılığını ilan ettiği parçalardan biridir. her babayiğit söylemez bu parçayı. sözleri ayrı güzeldir. türkçe tercümeli sözleri söyledir*
high noon, oh i'd sell my soul for water ( tam öğle vaktinde, biraz su için ruhumu satardım )
nine years' worth of breakin' my back (dokuz yılın bedeli belimi kırmam oldu)
there's no sun in the shadow of the wizard ( büyücünün gölgesinde gün ışığı yok )
see how he glides why he's lighter than air (bak nasıl süzüldüğüne neden havadan daha hafif olduğuna )
oh i see his face (oh, onun yüzünü görüyorum )
where is your star (yıldızın nerede)
is it far, is it far, is it far ( uzakta mı, uzakta mı, uzakta mı )
when do we leave (ne zaman gidiyoruz)
i believe, yes, i believe (inanıyorum, evet, inanıyorum)
in the heat and the rain (Sıcakta ve yağmurda)
with whips and chains (kırbaçlar ve zincirlerle)
to see him fly (onu uçarken görmek için)
so many die (çok kişi öldü)
we build a tower of stone (biz taştan bir kule yaptık)
with our flesh and bone (et ve kemiğimizle)
just to see him fly (sırf onu uçarken görmek için)
but don't know why (ama neden bilmiyorum)
now where do we go (şimdi, nereye gidiyoruz)
hot wind moving fast across the desert ( yakıcı rüzgar hızla esiyor çölde)
we feel that our time has arrived (zamanımızın dolduğunu hissediyoruz)
the world spins while we put his dream together (biz onun düşünü gerçekleştirirken dünya dönmekte)
a tower of stone to take him straight to the sky (onu doğrudan göklere çıkartacak bir taştan kule)
oh i see his face ( onun yüzünü görüyorum)
where is your star (yıldızın nerede)
it is far, is it far, is it far (uzakta , uzakta mı, uzakta mı)
when do we leave (ne zaman gidiyoruz)
hey, i believe, i believe (hey, inanıyorum, inanıyorum)
in the heat and the rain (Sıcakta ve yağmurda)
with whips and chains (kırbaçlar ve zincirlerle)
to see him fly (onu uçarken görmek için)
so many die (çok kişi öldü)
we built a tower of stone (bir kule inşa ettik)
with our flesh and bone (et ve kemiğimizle)
just to see him fly (sırf onu uçarken görmek için)
but don't know why (ama neden bilmiyorum)
now where do we go (şimdi, nereye gidiyoruz)
all eyes see the figure of the wizard (bütün gözler büyücünün endamını seyrediyor)
as he climbs to the top of the world (dünyanın tepesine tırmanırken)
no sound as he falls instead of rising (yükselmek yerine düşerken hiç ses çıkmıyor)
time standing still (zaman hala ayakta )
then there's blood on the sand (sonra kumun üzerinde kan)
oh i see his face (onun yüzünü görüyorum )
where was your star (yıldızın neredeydi)
was it far, was it far (uzakta mıydı, uzakta mıydı)
when did we leave (ne zaman ayrıldık)
we believed, we believed, we believed (biz inandık, biz inandık, biz inandık)
in the heat and the rain (Sıcakta ve yağmurda)
with whips and chains (kırbaçlar ve zincirlerle)
to see him fly (onu uçarken görmek için)
so many died (çok kişi öldü)
we built a tower of stone (bir kule inşa ettik )
with our flesh and bone (et ve kemiğimizle)
to see him fly (onu uçarken görmek için)
but why (ama neden)
in all the rain (bu yağmurun içinde)
with all the chains (bütün bu zincirlerle)
did so many die (pek çok ölüm oldu )
just to see him fly (onu sadece uçarken görmek için)
look at my flesh and bone (etime ve kemiğime bak )
now look, look, look, look (şimdi bak, bak, bak, bak)
look at his tower of stone (onun taştan kulesine bak)
i see a rainbow rising (bir gökkuşağının doğuşunu görüyorum)
look there, on the horizon (şuraya bak, ufukta )
and i'm coming home (ve eve geliyorum)
i'm coming home, i'm coming home (eve geliyorum, eve geliyorum)
time is standing still (zaman hala ayakta duruyor)
he gave back my will (o bana irademi geri verdi)
oh, oh, oh, oh
going home (eve gidiyorum)
i'm going home (ben eve gidiyorum)
my eyes are bleeding (gözlerim kanıyor)
and my heart is leaving here (ve kalbim terk ediyor burayı)
We still hope, we still hope, oh (...)
We still hope, we still hope, oh (...)
take me back (beni geri götür)
he gave me back my will (o bana irademi geri verdi)
oh oh oh oh
going home (eve gidiyorum)
i'm going home (ben eve gidiyorum)
my eyes are bleeding (gözlerim kanıyor)
and my heart is leaving here (ve kalbim burayı terk ediyor)
We still hope, we still hope, oh (...)
We still hope, we still hope, oh (...)
oh
take me back, take me back (beni geri götür, beni geri götür)
back to my home ( beni evime geri götür)
Efsane Rainbow şarkısı. Kesik riffler ile atılmış harika gitar solosu barındırır içinde birde rahmetli sanki bu parçayı bir başka söylüyordu be.
(bkz: Araba sürerken dinlenecek şarkılar)
efsaneden de öte bir şarkıdır. vokalde dio nun, davulda cozy powell ın, solo gitarda ise blackmore un olması stargazer ın niçin efsaneden de öte olduğunu kanıtlıyordur sanırım.