Bittiğinde bitmesi istenmeyen peri masalı gibi bir film. Çocuklar için olan resimli hikaye kitaplarındaki masal ortamı çok iyi yedirilmiş, bunda görselliğin kalitesi ve hikayenin güzelliği de büyük rol oynuyor. Claire Danes karaktere çok yakışmış. hep okuduğumuz masallarda ki o güzel ama garip kızların havasını taşıyordu, Robert amcama da söz söylemeye gerek yok artık, bunca yıldır girmediği kılık kalmadı, kadın kılığına bile girmiş.
anlamı çok derin bir film.
anlamı derin olduğu için belki, tüm dünyaya teşekkür etme ihtiyacı duyabilirsiniz.
o kadar derin anlam taşıdığından belki, çıkıp gökyüzünde göz kırptığınız bir yıldızın; size göz kırptığını hayal edebilirsiniz.
düşünebilirsiniz, yıldızların sizinle beraber görmek istediğiniz bir başkasını da görebildiğini.
ve evet, keşke masallar gerçek olsa.
ve kesinlikle ama kesinlikle bi babil mumum olsa...
dün izlediğim ve oldukça beğendiğim masalsı film. oyuncular da gerçekten çok başarılı robert de niro'nun az bir süre almasına rağmen kaptan shakespeare rolünü çok iyi canlandırdığı kendini izlettiren film.
söyle bir kalkıp pencerenizden dısarı bakın. kapınızın önündeki aydınlamat lambası, komşunuzun otomobili, sütçünün hayvanları için bırakılmış bayat etmek, yerdeki sigara izmariti, etrafta uçuşan sakız ambalajları.. çöpü karıştıran kediden soludugunuz havaya, ayagınızdaki çoraptan kolunuzadaki saate kadar. hatta kolunuz! hepsi birer yıldız tozu. hepsi ölen bir yıldızın kalıntıları..
evrenin yıldız denilen enerji kaynakları aynen bir canlı gibi dogar büyür ve ölür. şöyle açıklamak gerekirse; yeni doğan bir yıldız bünyesinde bolca bulunan hidrojeni yakmaya başlar. yaktıkça hidrojen helyuma dönüşür. yandıkça enerji üretir, ışıldar. taki bütün hidrojenini bitiresiye kadar. bu işlem milyarlaca yıl sürebilir. hidrojeni bitince bolca ürettigi helyumu yakmaya başlar. fakat bunun için daha fazla ısı gereklidir. bu enerjiyide kütle çekimi sayesinde elde eder. helyum yanmaya başladıgında yıldızımız gittikçe büyür. büyüdükçe kızarır, ışıldar. o kadar büyür ki önceden oldugunun yüzlerce misline çıkabilir. o büyüdükçe helyum yanar, yandıkça karbon ve oksijen ortaya cıkar. bu elementleri yakabimek için dahada fazla ısı gerekmektedir. onun için ise yine daha fazla kütle çekimi gerekmektedir. çünkü kütle çekimi arttıkça bu elementler yüksek basınç altında kalmakta ve daha fazla ısınmaktadırlar**. kütleleri daha fazla olan büyük yıldızların yakabildikleri element sayısı daha fazladır. ne kadar büyük o kadar çeşit element demek. fakat bu büyük yıldızlarımızın bir sorunu vardır. kütleleri arttıkça ömürleri de küçülür. çünkü ısıları daha fazladır. daha fazla oldugu için yakma işlemi daha cabuk gerçekleşir. aynen altı fazla açılmış tencere gibi. çabuk pişer yemek bok olur.. öhm. yani hızlı yaşayıp genç ölür bu arkadaşlar. işte buraya kadar çaldıgımız çenenin varmak istedigi nokta burası, ölen yıldız.
yıldızlar, gittikçe artan kütle çekimlerine daha fazla karşı koyacak enerjileri kalmayınca büyük bir gürültüyle patlarlar. hatta o kadar büyük patlarlar ki boyutuna ve uzaklıgına baglı olaraktan gündüz vakti gökyüzünde çıplak gözle bile görülebilirler. patlamanın sonucu elementlerin bir bölümü etrafa sacılır. buna süpernova denir. işte bu dagılan elementler en başta anlatıgımız şeyleri oluşturma da temel oluşturur. bu tozla karışık elmentler zamanla yeniden bir araya gelir. gittikçe yogunlaşır ve ta taaaa yeni bir yıldız. bebek yıldız.. öhm. işte bizim güneş sistemimizin başına gelenler ve gelecek olanlar bunlardır. yani güneşimiz, dünyamız, dağlar-taşlar, yer altındaki kömür ölen bir yıldızın kalıntılarıdır. bizi oluşturan elementler bir yıldızın tozundan gelmiştir..
peki nedir bu bizi oluşturan elementler? en önemlilerinden biri karbondur. belirli karbon bileşikleri, canlılardaki maddenin yaklaşık %18'ini oluşturur geri kalanı sudur. su 2 hidrojen bir oksijen atomundan meyda.... biiiiiiiipp*.
yetişkinler için yazılmış masal.
romanından filme uyarlanmıştır.
sonlara doğru trajiye adım atarken son anda tam yüreğiniz ağzınızdayken geri çekip mutlu sonla bitirerek masal özelliğini yitirmemiştir. filmde saçma görünen yerler kitabında daha farklıdır.
filmi de izlenilesi gibi duruyor yakında izlenecek filmler listesine alınmıştır
züber bir film.
normalde bu tarz filmler pek hoşuma gitmez. ne bileyim christopher nolan, michael mann falan filan ukalalık yapmayayım neyse işte o tarz filmler izlerim. tavsiye üzerine izleyeyim dedim. resmen gözlerim yaşardı lan. yüzümde saçma bir gülümsemeyle bitirdim filmi. çok güzel yapmışlar. film boyunca kendi hikayemi düşündüm. gönlümün surlarını yıkanı düşündüm...
parıldama olayı cidden var biliyor musunuz. yani seven erkekler söylesin aga..
cidden var böyle bir şey. sevilen kişi zaman zaman parıldıyor. özellikle saf bir neşe ile gülümsediğinde..
bütün elementlerin yıldızların oluşturduğu olağan üstü sıcaklık ve basınç ortamında hidrojen ve helyum gazları atomlarının birleşmesi ile oluşması ve ömrü biten yıldızların patlayarak etrafa yaydıkları tozların diğer gezegen ve yıldızları oluşturması durumu. hepimiz yıldız tozuyuz beyler.