not: şu komünizmi bir türlü anlayamadınız ya hepinize bayılıyorum. kahveyi starbucks veya köşedeki kahvehanede içmek arasında hiçbir fark yoktur. her iki hizmet de kar amacıyla verilir. köşedeki kahvehane doğru stratejileri izlerse, starbucks muadili bir şirkete dönüşür. sıkıntı; üretimin-hizmetin hangi ölçekte, hangi menşei ile yapıldığı değildir.
üretimin kar ya da toplumsal fayda amacıyla yapılmasıdır. bir ara converse giyen komünistlere takmıştınız bu da yeni moda herhalde. gidin iktisada giriş kitabından başlayarak bu konulara çalışmaya başlayın veya susun. çünkü komik oluyorsunuz.
iktisat bir bilimdir canlarım. hani bilmeyenleriniz filan vardır, uyandırayım dedim.
hadi illa konuşma meraklısı olanlar çalışmaya başlasın, gelecek ay yazılı yoklama yapacağım.
komünist adam starbucks'a falan gidemez çünkü o dünya çapında bir tekeldir dünya piyasasında(ki bu piyasa savaşlara yön verecek kadar güçlüdür)bir kahveciden çok daha büyük etkisi vardır bunu ben değil iktisat söylüyor. ayrıca bilimler gerçekleri söyler. ben bir insanın çalmadan dünya çapında bir tekel olacağına inanmıyorum ve hiçbir biliminde bunu bana açıklayabilceğini sanmıyorum. eğer açıklamaya kalkıp birşeyler zırvalarsada senin neden starbuck gibi bir varlığın yok diye sorarım haklı olarak?
ayağında converse, bacağında adidas eşofman, üzerinde de che tşörtü vardır muhtemelen.
yaptığıyla söylediği birbirini tutmaz, kendi içinde çelişkilerle dolu salak bünyedir.
emekçi mantığında birinin yapacağı muhtemel davranıştır. sonuçta milletine bakmazsak starbucks da yaptığı hizmete karşılık aldığını hak edenler arasındadır.
bey: hanım koş yine uluslarası şirketler ve komünistlerle ilgili başlık açılmış. hanım: ayyy, gız anam kıyamam, sen yenisin galiba. yoksa keynesçi misin bakim, yirim ben çok tatlı bi şey anam bu.
starbucks'a da gider, sinemaya da girer, cep telefonu da kullanır, converse de giyebilir aga. kendini toplumdan soyutlayıp dağa çıkıp geyik ceylan avlayarak mı yaşasın adam, hayır öyle yapsın dersen orda da rahat yok, devlet gelir babalar gibi vergisini alır. tabi devletten önce arazi mafyası da gelir mi gelir.
ha şimdi bu starbucks kamulaştırılır, kahve ucuza satılır güzel olur hani. yok ben elimde kahve bardağıyla dolaşınca kendimi dük gibi hissediyorum, bardağa ismim yazılınca ergen kimliğime bir anlam kazandırıyorum deyip 12 lira (küsürat verdim, gerçekçi olsun) vermeye can atıyosan o senin hayırseverliğindir... yok aga ben bu kapitalist sistemden memnunum dersen, o da kabuldur.
sosyalizm ve komunizm fakirliği yüceltmez. fakirliği yüceltip, sesini çıkarma yiğidim zengin olana buna katlanırsan sana öte tarafta süper şeyler veririm diyen dindir. sosyalizm sorunu zenginlik değildir, fakirliktir. sosyalist diğer her akıllı insan gibi daha iyisine sahip olmak kullanmak ister farkı bunu diğerlerinin de paylaşmasını da ister.
yani doğru sosyalist herkesin starbuckstan olmasa da o kıvamda hizmet alarak kahve içmesini ister. gerizekalılık ve buna katlanmak dinlere mahsustur.
Starbucks'tan kahve içmek istemiştir.Kominist olmayan bir grup arkadaşıyla birlikteyken onlara uyum sağlamıştır.Kominizmi sadece Burger,Starbucks,Converse düşmanlığından ibaret saymayandır.Ayrıca bu Faşistinde miili ekonomi bakışıyla yapmaması gerekendir ama nedense onlarda bu nitelik aranmaz.
Edit:iki buçuk yıldır Starbucks'a gitmiyorum hasretim.Kahvedünyasına gidiyorum.Bu aslında kapitalizm değil milli ekonomiyi desteklemek ama hiç yoktan ve Starbucks etiketiyle donatılmaktan yeğdir.
