starbucks’a gider alırım bir white mocha, az oturur iphone kurcalar sıkılırım, sonra kalkar eve doğru yürürüm zira yorgun bir iş çıkışıdır, kimse önümü kesipte “dur sen nabıyon moruk” demedi. çokta şeyapmamak lazım.
mevsimlerden ilkbahar ise ve biraz ilerideki parkın içerisinde yer alan yemyeşil çimlere bağdaş kurup kahvesinin yanında yakacağı sigarasıyla birlikte kitabını açıp okuyacaksa bu kişi benimdir. çok güzel oluyor size de tavsiye ederim.
Ben de çok istiyordum latte içmeyi falan arkadaşlar özentilik yaptırıyorlar türk ismiyle söylemek varken, yabancı söyleyince marjinal olunmuyor. Bu özentilik nedendir bu türkçemize zulümdür arkadaşlar tea ne lan tea ne olum? Latte, çay, portakal suyu demek varken, neden kendi ülkemde bir keyif kahvesi içmek için , onun bunun dilini iş, sohbet dışında keyfi bir yerde kullanıp, kendi ülkemde hürriyetimi kaybedeyim?
Zaten fil dışkısından kahve yaptıklarını kabul ediyorlar. Bir zamanlar gitme hevesim vardı, şimdi içmişim içmemişim umrumda değil. Müşteriye bok iç der gibi..!
Adres sormaya veya para bozdurmaya girmediyse kahvesini alip cikmis kisidir. Sahsen bir kere olsun icine girmedigim icin baska ne sattiklarini bilmiyorum. dogal bir eylem.
imrendiğin için Starbucks'lar pelinsularla, berkecanlarla dolu zaten. O etkiyi insanlar üzerinde oluşturabilmek ve o rezil egolarını tatmin edebilmek için.