"starbuck gençliği" ilk defa gittiği bir şehirde bile farklı mekanları görmesi gerekirken , farklı yemeklerini yiyip içmesi gerekirken yine starbucksa gider.
bavul gibi çanta, yüzden büyük gözlük, kırık bi kol ( çanta taşınırken oluşan durum ), yayvan konuşma tarzı ve katlanılamaz ses tonu. allah uzak tutsun.
iyi derecede yabancı dil bilmeme rağmen o acayip kahvelerin isimlerini zikretmemek için uzak durduğum kahve dükkanının müdavimleri olan gençlere takılan tasma.*
en çok etiler starbucksta gözlemlenecek insan türevidir. bir frappucino satın alıp, saatlerce kukuman kuşu gibi etrafı izlerler, rayban gözlüklerinin ardından.
kapitalizmin gobegi abd' de olmayan ama amerikanci gecinen bir cok ulkede gorulebilecek olusum. ozentilik insana her seyi yaptirabilir. brezilya' da 3 cent olan kahve niyeyse burada 5-6 dolar civarinda islem gorur. bir fincan kahveye tonla para bayilanlar da bu guzide mekanin misafiri oldugunu ele gune duyurma yoluna giderler. bir nevi zugurt tesellisi olarak algilamak gerek. ayrica bu tiplerin uzerlerine de cok gitmemek gerek, malum cuzdanda acilan koca delikten oturu acilari buyuktur. caktirmamaya calisirlar garipler. * http://www.hurriyet.com.t...konomi/5575738.asp?gid=52
