Starbucks fakirlerin mekanı değildir diyerek burada fakirlik bir seviye olarak gösterilmiştir. fakirlik aşağılanmıştır bayağılaştırılmıştır starbucks a gitmek şeref midir sorunsalı doğurmaktadır.
starbucks'a gitti diye kendisini zengin sanan şaşırmış insanları garipserler.
yahu şu starbucks'ın zengin mekanı olduğu önkabulü ne zaman yıkılacak. tamam ne kadar ciks varsa orada ama bu starbucks'a gitmek için zengin olma gerekliliğini yaratmaz ki..
al mesela bi kahve yedi milyon falan, e sen hangi cafe'de altı milyondan aza kahve içiyorsun ki.. kıraathaneye takılıyorsan sadece eyvallah ama dışarı çıktığında hangi cafe'ye gitsen aynı miktarda parayı çıkarıyorsun cebinden. ya da bi bara gittiğinde bi bardak mayalı suya kaç para veriyorsun kardeşim.
üstelik bi de self servis ya, alıyorsun bi kahve, otur saatlerce sonra. kimsenin sana laf dediği yok. diğer cafe'lerde o rahatlık yok mesela. bi şey içmeden oturup saatler geçiremiyorsun. hele bazı yerler var ki adamlar sana "bi şey içmiyorsan siktir git" der gibi bakıyorlar. o ortaköy sahilindeki çay bahçesi, beşiktaş vapur iskelesinin yanındaki yer gibi -yıkıldı galiba gerçi ama örnek veriyoruz, yıkılmadı farzedelim- nispeten daha öğrenci mekanı gibi duran, daha alt ekonomik tabakaya hizmet verdiği farzedilen yerler mesela.. çayında daha bi yudum varken hop garson gelip alıyor bardağı, yerine yenisini sen istesen de istemesen de koyuyor. sonra ölü eşek parası alması da cabası..
starbucks lan bu, yurtdışının sıradan kahvecisi yani. ama biz nasıl mcdonalds'a gitmeyi, bowling'i ciks uğraşı diye saydıysak, bunu da aynı kategoriye koyuyoruz. manyak mısınız kardeşim, rahat olun, alın kahvenizi bi yudumlayın da sakinleşin hele..
artık kabak tadı vermeye başlamış insanların söylemidir. anladık polemik yaratıp meşhur olmak istiyorsun ve aciz olup iyi yazamadığın için ancak böyle ucuz yollara başvuruyorsun, bu kadar da düşüklük olmaz ki.
bunlar yüzünden batıyor memleket. karnını doyurmak yerine starbucks a gitseler amerikalı amcalarımızı biraz daha zengin etseler onlar da yeğenlerini görürler elbet.. kuzey ırak'a da gireriz, kendi topraklarımızda istediğimiz gibi petrol de çıkarırız, tam bağımsız da oluruz ama şu fakirler yok mu şu fakirler köküne kibrit suyu...
meselenin temelinin parasızlıktan kaynaklanmadığı bayram günlerinde alışveriş merkezlerinin varoşlarla dolmasından net biçimde anlaşılan ve kendilerine böyle bir sosyal sınıfa ait olmadıkları hissi kapitalizm tarafından durmadan zerk edilen, küçümsenmeyecek bir çoğunluğa sahip insan grubu.