2009 versiyonu bildiğin çöp olan yapım.
-star trek savaşları her zaman sakindir. kim kime ne sıkıyor bellidir. burada ise curcuna anasını satim. kim kime ne sıkıyor hiçbir şey belli değil. bir de kamerayı sallamışlar resmen küfürlük.
-az önce de vulcan ların ana gezegenini indirdiler. oldu anasını satim o kadar kolaydı o iş. bilen bilir vulcanlar boş adamlar değildir. o gezegenlerinin öyle 3-5 baldırıçıplak dağlı vulcanın sığır gibi dolandığı bir yer olarak lanse etmişler ya neremle gülsem bilemedim. lan o vulcan gezegeninin etrafında zibil gibi koruma gemileri olur. eleman inecekte 9 saat hortumunu sallıycakta vulcanlılar da sığır gibi durumu bile farketmeyecekler he? o romulanların eline verirler, yüzüne facial yaparlar o geminin komutanını da genel eve kapatır orospu eder o vulcan savunması. zira gelecek dediğine de bakmayınız silah sistemleri o kadar üstün değil. 2-3 gemi rahat alır.
edit:2-3 e gerek yok zaten en sonda göt kadar tek gemi alıyor. olması gereken şuydu. eşşek sınıf bir vulcan gemisi yanaşır, gelecekten gelen gemiye 2 tane sıkar ve film biter. sonrada vulcan ın o eşşek sınıfı gemisinde çalışan hademe, uzaya çıkıp geminin çizilen boyasını elden geçirir. çünkü savaşta alabileceği tek hasar budur bu geminin.
star wars yada diğer bilim kurgu mevzuları arasında nedense daha prezentabl bir havası olduğunu düşündüğüm bilim kurgu dizi ve film serisidir. bu arada sözlükte "hadise" adlı şarkıcı için girilmiş 800 entry olmasına ramen, star trek için sadece 25 entry girilmiş olduğunu görmek milletimizin nekadar skk bir genel kültüre sahip olduğunun göstergesidir kanımca.
ingilizce özgün adı ile "Star Trek" , Türkçesi ile "Uzay Yolu", Gene Roddenbery tarafından yaratılmış bilim kurgu televizyon dizisidir.
Amerikan NBC televizyonunda ilk kez 8 Eylül 1966 tarihinde yayınlanmaya başlamıştır. 1966-1969 yılları arasında, "Kafes" (The Cage) adlı ön bölümü, üç sezonda toplam 79 bölüm takip etmiştir.
Kaptan James T. Kirk komutasındaki yıldız gemisi Atılgan (U.S.S Enterprise NCC-1701), beş yıllık görevle, uzayın ayak basılmadık yerlerine giderek garip dünyaları keşfetmek, yeni hayat türleri aramak ve yeni uygarlıklar ile ilişkiler kurmak için uzayda yolculuk eder durur.
Olaylar 2245 yılı civarlarında geçer ve yıldız gemisi Atılgan , Birleşmiş Gezegenler Federasyonu yıldız filosunda yer alır.
O tarihlerde Dünya gezegeni tamamen birleşmiş olduğundan Atılgan'ın mürettebatı farklı ulusların bireyleridirler. Vulkanlı Spock gibi uzaylılar da vardır takımda , daha sonra Vulkanlı dışında başka uzay milletleri de katılmıştır kadroya.
Kaptan Kirk Iowa'dan bir Amerikalı , Chekov - Rus , Uhura - Zulu , Sulu - Japon , Scotty ise iskoçtur.
Dizinin her bölümü istisnalar dışında , farklı ellerden çıkan senaryolarla ve farklı yönetmenler tarafından çekilmiştir. Bu tekdüzeliği önlemiş ve her bölüme ayrı bir bakış katmıştır.
TRT tarafından duyarlı bir şekilde yapılan çeviri ve seslendirmeler, o dönemlerde pek az kişinin kullandığı tarayıcı , alıngaç , bilgisayar gibi kelimelerin halk tarafından benimsenerek dilimize kazandırılmasını sağlamıştır. O yıllarda çok fazla bilinmeyen Lazer, ışınlama, ışık hızı vb. gibi birçok bilimsel kavram ile de bu dizi sayesinde tanışılmıştı.
Kaptan Kirk'in iradesi, Spock'ın mantığı, işlenen bilimsel temalar, o zamanlarda bir çok kişiye ilham kaynaklığı etmiştir.
Uzay Yolu Turist Ömer Uzay Yolunda (1973) filmine de ilham kaynağı olmuştur. Hulki Saner'in yönettiği filmde başrollerde Sadri Alışık ve o yıllarda TRT de yayınlanan dizideki seslendirmeyi yapan tiyatro sanatçıları oynamışlardı.
film de en çok dikkat çeken ise atılgan müretttebatının hoppp efenim sizler bu gemiye atandınız ve artık hepbirlikte olacaksınız tadında olup tüm mürettabatın birbirini bu şekilde bulmasıdır. *
yorum: izleyin, baya eğleneceksiniz, ben şahsen çok eğlendim ve çok güldüm.
hakkında daha fazla bilgim olsun isteyen herkesin http://memory-alpha.org/en/wiki/Main_Page i görmesi gereken dizi. adamlar üşenmemiş, dizinin wikipedia benzeri bilgi sitesini yapmışlar. gece gece ayağa kalktım alkışladım, babam duvara vurdu gup gup.
iyi bir film olarak başlamış, j.j abrams dokunuşlarını hissettirmiş, ama ciddi biçimde fazla yoğunlaşarak devam edip, nası geçti habersiz şeklinde bitmiş film. adamlar cidden star trek atmosferine seyirciyi alıştırmak, dizinin tutkunlarını da tatmin etmek için karakterlere fazlasıyla yer ayırarak filmi fazla dağıtmışlar. senarsitler alex Kurtzman,roberto Orci transformers ta yarattıkları aksiyon olgusunu bu filmle yakalayamamışlar, çünkü iyi film olması için gösterilen çaba ve karakterlere ayrılan yoğun süre aksiyondan çalmış. neticede transformers ın olayı bildiğin iyi kötü mücadelesi, burada koca bir geçmiş var. filmin çok iyi sekansları var, seyirciyi çeken lakin onlarda tadımlık gibi kalıyor koca filmin içinde. benim gibi daha çok aksiyon bekleyen bünyeye bu noktada bir hayal kırıklığı yaşatabilir film. akabinde yan hikayelere çok yer verilmesi filmin yarattığı duygusal etkiyi dağıttı denebilir. neticede star trek formatınıda az çok biliyoruz. bu formatta senaristlerin ve yönetmenin aksiyon açısından gemi içinde ve genel sekanslarda sıkıştırılması birazda ( neticede tv dizisi formatı), çünkü devasa iki geminin savaşını transformers ta olduğu gibi aksiyonu karakterlerin içinde bulunduğu şekilde aktaramazlar. netice itibariyle fazla beklenti yarattığım için azıcık hayal kırıklığına uğrasamda, kesinlikle iyi çekilmiş, yeterli bir senaryoya sahip , star trek geçmişine saygılı bir film bu. star trek fanları bayılacak, benim gibi alaksız vatandaşlarda iyi bir film izlemiş olacaklar, keşke aksiyonu ve karakterlerine ayırdığı süreyle daha dengeli bir film izleseydik denebilir sadece. 10/7
