Şüphesiz o gelmiş geçmiş en iyi yönetmenler listesinin başındadır. Spartacus, Otomatik Portakal, Gözleri Tamamen Kapalı, Shining, Full Metal Jacket gibi pek çok kaliteli filme imza attan Kubrick, tam bir detay hastasıdır. Çekimlerinin uzunluğundan dolayı Guiness Rekorlar Kitabı’na giren Gözleri Tamamen Kapalı filmini Warner Bros’a teslim eder ve 4 gün sonra ani bir kalp krizi ile hayatını kaybeder Kubrick. 70 yaşında dünyaya veda eden Kubrick’in, üyesi olduğu mason teşkilatı tarafından öldürüldüğü iddiası internette, gazetelerde çokça yer aldığından, ölüm sebebi hala şüpheli olarak değerlendiriliyor.( 7.03.1999 )
Cinnet (1980) filmini çekmesi 5 sene, Full Metal Jacket (1987) filmini çekmesi 7 sene, Gözü Tamamen Kapalı (1999) filmini çekmesi ise 12 sene sürmüştür.
baş döndüren özgün sinema çekim teknikleri ve çağının çok ilerisinde film çekebilme kabiliyetine sahip yönetmen. tüm yönetmen adaylarının bütün filmlerini izlemesi gereken kişidir. Sembolizm'i sıklıkla kullanır. Bazı filmlerinde sahneler uzun sürüp, sıkıcı görünsede vermek istediği mesajları bilinçaltına işler. Dünyanın en iyi yönetmenlerinden birisidir. En sevdiğim filmi ise ; Eyes Wide Shut 'tır.
iddialara göre yüksek dereceli mason olan sonradan doğru yolu bulup müslüman olan ve son filmi Eyes Wide Shutta dünyayı yöneten gizli güçleri ifşa edip film bittikten 4 gün sonra öldürülen yönetmen.
tüm dünyayı bilmem ama benim dünyamı önce iki yandan çekip büyütmüş, ardından açtığı alanları güzelleştirmiş bir yönetmendir. kazandığım parada hakkı olduğunu düşündüğüm adamlardan.
iki tane filmini bile izlemeyip hastası olduğunu söylemek moda haline gelmiş. izleyenler de bir şey anlamamıştır kesin. Ama büyük yönetmen. Keşke biraz daha yaşasaymış.
muthis detayci ve cesur olmasi disinda gercekten numarasi yok. hele nolan, cameron, tarantino gibi isimlerle kiyaslanamaz bile ama eyes wide shut gibi suicedal bi is yapmis ve kendini oldurtmustur.
ortamlarda "abi stanley kubrick yeaaa" dersin, izlemediğini kim bilecek.
çoğu kişinin sinemadan anlıyormuş gibi yapmasını sağlayan marka yönetmen. yönetmenliği iyidir. tarzı hoştur. ama bence iki büyük eksiği vardır. bu eksikler de filmlerinin kalitesini ciddi düşürmektedir bence.
1) Adamın neredeyse her tarzda film çekme saplantısı var. çoğu yerde bu iyi bir özellik olarak tanımlanıyor. "stanley kubrick o kadar iyi bir yönetmen ki, her tarzda film çekmiş" falan gibi. ancak gerçekçi olursak, her tarzın kendine has özellikleri vardır ve ilgi ister. bir sanatçı (hangi sanat dalı olursa olsun) belirli bir tarza eğilirse ancak gerçekten başarılı olabilir. örneğin polisiye yazmaya başlayan bir yazar, kendini sadece bu alanda geliştirirse, ortaya muhteşem işler çıkarabilir. ama aynı yazar "arada mizah yapayım, arada bilimkurgu yazayım" derse, işte o zaman hiçbir tarzda kendini geliştiremeyebilir.
stanley reisin en çok methedilen özelliği bu. ancak methedenlerin biraz düşünmesi lazım. bu adam hiçbir film türünde geliştirememiş. çünkü hiçbirine tam olarak eğilmemiş. hal böyle olunca elimizde zerre güldürmeyen bir komedi filmi, zerre heyecan uyandırmayan bir bilimkurgu filmi, zerre germeyen bir korku filmi vs. kalıyor. evet bu kötü.
2) Bu adam kötü bir uyarlamacı. belki ilk madde de yazdığımın büyük etkisi vardır. bazı kitapları öyle kötü uyarlıyor ki konu ölüyor. 2001 filmini izleyip de "ben anladım bence sen gerizekalısın" diyen adam önce fularının biraz gevşetsin ve stanley kubrick filmi anlamanın kendisini zeki yapmadığını bilsin. birbirimizi kandırmayalım. 2001'in kitabını okumadan, sadece filmi izlerseniz bir b*k anlamazsınız. çünkü film bir şey anlatmıyor. stanley kubrick sadece yönetmenliğini göstermeye ve öne çıkarmaya çalışmış. shining ise ayrı felaket. kendinizi dram izliyor gibi hissedebilirsiniz. kitabın yazarı stephen king hala stanley kubrick'e öfke kusuyor (ölünün arkasından konuşmak). "stanley kubrick'in shining uyarlamasından her zaman nefret edeceğim" diyor. bunu ben demiyorum, shining'in yazarı diyor. dr. strangelove hakkında konuşmak bile istemiyorum. çok daha iyi ve adı duyulmamış soğuk savaş eleştirisi filmler var. sadece başında "stanley kubrick" yazmıyor.
ayrıca "otomatik portakal" için de kızgınım stanley kubrick'e. görüntüler çok güzel, dekorlar çok güzel, kostümler muhteşem, sahneler, atmosfer on numara. be kardeşim böyle güzel bir konu, böyle imkanlarla bu kadar kötü mü işlenir? tamam çok çok kötü değil, adamın günahını almayayım. ama çok daha iyisi olabilirdi.
şimdi ben bunu yazdım diye "ya sen kimsin amk da stanley kubrick'i eleştiriyorsun ühühühü" diyeceklere, oturun ve ağlayın. çünkü entelektüel değilsiniz.
Kuntin tarantula bunu örnek almış. ikisi de bir steven spielberg değiller. Spielberg yahudi sonuçta her şeyi pazarlama uğruna yapıyor oysa bu herif kendince anlamsız filmler çekiyor.