1 ayda izlediğim film. her filmin başına geçişimde mutlaka birşey oldu ve filmi kapatmıştım. her tekrar açışımda tüm olayı hatırlıyordum ama, baştan açmama gerek yoktu. az önce bitirmiş bulunmaktayım. bence güzel film ben beğendim.
dünyadan inanılmaz kesitler sunan bir filmdir. gerek kullanılan mekanlar, gerek kamera açıları ve gerekse sadece görüntüleriyle sizde oluşturduğu duygular nedeniyle sesleri olmasa bile kafaya oynayabilir dünya çapında.
ancak o profesör ve yazarın zıt kişilikleri, stalker abimizin bağlılık ve tutkusu da ayrı bir güzeldir. izlemeyenler ve izleyip de dublajlısını izleyenler büyük hata yaparlar bu filmi.
Bir insan yeni doğduğunda zayıf ve esnektir.Öldüğü zamansa kaskatı ve duygusuzdur. Bir ağaç büyürken körpe ve yumuşaktır.Ama kuru ve sert hale geldiğinde ölüp gider. Sertlik ve güç ölümün arkadaşlarıdır. Esneklik ve zayıflık varoluşun tazeliğinin ifadeleridir. Kendini sertleştiren hiçbir şey kazanmayı başaramaz.
--spoiler--
...Sevgilim, dünyamız çok sıkıcı. Bu nedenle, telepati ya da hayaletler, ya da uçan daireler gibi şeyler yok. Dünya kesin kanunlarla yönetiliyor, ve dayanılmaz derecede sıkıcı. Yazık ki, o kanunlar hiç çiğnenmiyor. Kanunları nasıl çiğneyeceklerini bilmiyorlar.
...Ortaçağda yaşamak ilginçti. Her evin kendi ruhu, her kilisenin de kendi Tanrısı vardı.
...insanlık zerre kadar umurumda değil. Bütün insanlığın içinde,ilgilendiğim tek bir kişi var: Kendim. Gerçekten bir değerim var mı, yoksa diğer insanlar gibi boktan biri miyim?
--spoiler--
kesfettim ki olmasi cok eglenceli bisiy. o heyecan, o yanlis bir sey yapip her seyi bok etme riski, sanki bu deneyimin sonunda hayatin amacina ulasacakmissin hissi, o enerji fiskirmasi... vallahi baska hicbir seyde yok.
ama birazcik eglenip soz birakicam, cok sey yapmiycam.
bagimlilik yapiyo resmen lan.
s.t.a.l.k.e.r shadow of chernobyl ile başlayan oyun 3 lemesi
s.t.a.l.k.e.r clear sky
s.t.a.l.k.e.r call of pripyat
Ukrayna, çernobildeki nükleer felaketi konu alan oyun.
Çernobil nükleer tehsisinin reaktöründe 2 inci bir patlama oluyor. ve yetkililer bu bölgeyi çok büyük bir kordana alıyorlar bu bölgeye de ZONE demeye başlıyorlar. radyasyon ile oluşan anomaliler çok değerli objeler oluşturuyor. bu objeler kanama durdurma, enerji arttırma, elektrik çarpmasından koruma gibi birçok işe yararayan şeyler. oyunda bu objelere ''Artifack'' deniyor. bunları toplayıp bilim adamlarına satan kişilere stalker deniyor. stalker kelimesi ise ruslarandan gelmekte ''ŞTALKER'' patlamamış bombaları, mayınları patlatan, gözü kara kişilere deniyor.
metro 2033 adlı kitapta silahlı çöp toplayıcısıdır. ama aslında hikayedeki en önemli ve en tehlikeli görev onlarındır çünkü nükleer savaş sonrası kalan son insanlar için yer altı tünelinden yüzeye çıkıp çeşitli envanterler toplamaktır.
uzun sessizlikleriyle, boğucu havasıyla, renksizliğiyle , diyaloglarıyla insanı bunalıma sokan etkileyici bir andrey tarkovski filmi. film çekilirken yaşanan olaylar da ayrı gariptir.
filmin sonunda iz sürücünün eşi ile olan diyalog ve eşinin -izleyiciye içini döküyormuşçasına- kocası için söyledikleri fazlasıyla etkilemişti beni.
şöyledir o da:
--spoiler--
çoktan farketmiş olmalısınız ki, o bu dünyadan değil.
tüm civar ona güldü.
tam bir beceriksizdi, acınacak halde görünürdü.
annem, "o bir iz sürücü, ebedî bir mahkum! iz sürücülerin ne tür çocukları olduğunu bilmiyor musun?" derdi.
ben onunla tartışamazdım bile.
onun ebedî bir mahkum olduğunu ben de biliyordum.
ve çocuklarını...
ama ne yapabilirdim ki?
onunla mutlu olacağıma emindim.
çok acı çekeceğimi de biliyordum elbette.
ama, gri, sıkıcı bir hayata sahip olmaktansa keskin bir mutluluk daha iyidir. belki...
sonra tüm bunları düşündüm.
ama sonra bana yaklaştı ve dedi ki: "benimle gel."
gittim ve hiç pişman olmadım.
asla!
çok acı çektik...
çok korku ve utanç yaşadık.
ama hiç pişman olmadım ve kimseyi kıskanmadım.
bu sadece bizim yazgımız, hayatımız. işte bu biziz.
ve talihsizliklerimiz olmasaydı, daha iyi durumda olamazdık.
kötü olurdu.
çünkü o durumda, hiç mutluluk olmazdı.
ve hiç umut kalmazdı.
senin gözlerini seviyorum, canım arkadaşım,
onların oyunu çok tutkulu ve parlak,
yukarıdaki sana ani bir bakış gönderdiğinde,
ve cenneti uçuran aydınlık gibi,
sondan sona kadar her şeyi alırdı.
ama benim hayran olduğum bundan fazlası:
süzgün gözlerin
aşk uyandıran ateşin patlamalarında.
ve kirpiklerin içinden hızla gider
arzunun sıkıcı ve kasvetli çağrısı.
--spoiler--
bu akşam artık bu sözlükten terk-i diyar eyleme vakti gelmiş yazardır. nasıl bir canavar yuvasına çevirdiniz burayı ey, ağzıma geleni söyleyemediklerim. bu hayatın sizden alacağı olsun! düşmanım bile sizin kadar düşmesin!
nuri bilge'nin etkilendiğim dediği, zeki demirkubuz'unda etkilendiğini düşündüğüm şahaser film. zira zeki demirkubuz kader adlı filminde stalker'in müziklerini kullanmıştır. bu filmi merak edip buraya giren herkes için filmin güzelliklerini anlatma gereği duymadım, herkes izleyip kendi tarzınca yorumunu yapabilir.
diğer tanımlarına ilaveten, bol amerikan propagandası içeren g i joe adlı çizgi romandaki özel kuvvetlerin has elemanlarından biridir. kıdemli ve becerikli siyahi bir askerdir. vahşi doğada hayatta kalma becerilerine bayağı vakıftır.
sorgulayan insanın hayatın anlamsızlığını kavramasının ardından kendine yarattığı hayali cenneti yine kendine kanıtlama çabasını anlatan efsanevi tarkovsky yapıtı.