sakirin kendisinden dinleyelim;
beraber aynı mahallede büyüdük, iyi, akıllı, uslu bir çocuktu. her şey, inşaata kaçan topu alıp gelmesinden sonra oldu. değişti ayarsız cümleler kurmaya başladı. bende buna her gün verdim ayarı verdim ayarı. duydum ki burada benden bahsediyormuş. ben de geldim. çocuk haklı, çok fazla üstüne gittim, çıkmaza girdi ee bi yere kadar tabiki, kafa patladı. onun için mazur görün çocuğu.
--spoiler--
lenin diyen balalaykanın hayal ettiği, kendi kafasından senaryolar ürettiği, yönetmen benim, istediğimi istediğim gibi oynatırım dediği uyduruk hayali filmlere gülerek geçen şakir abidir. arasıra bizim şakir abi bu lenin diyen balalaykayı dürterek, daldığı hayal dünyasından uyandırırmış.
açtığı başlıklara belirli aralıklarla entry girip, sanat eserleri sandığı hayali yazılarını, sözlük yazarlarına tekrar pişir tekrar ye olarak sunan, sanırım saldırdığı fikir akımına karşı daha fazla konu bulamadığı için 5-10 başlığını devamlı olarak canlandırma girişimi olan yazardır.
sözcük dağarcığının fazla olması ve edebi yazıdaki ustalığının hoşuma gittiği yazar olmasına rağmen yazdığı yazıların boşa gittiğini düşünen, açtığı başlıklara entry girip canlandırmasıyla aklımda kalan yazardır. he sadece bu yazar mı böyle yapıyor? tabi ki hayır. sadece belirli bir konuda yazması, bu yazarın kendisini harcadığını, düşünmeme sebep olmaktadır.