stajyer

entry262 galeri6
    58.
  1. elinizden bir kaç tanesi getiğinde neden bu kadar aşağılandıklarını rahatlıkla anlayacağınız kendini bilmez ukala ergen topluluğu.
    "bu çocuklar buraya iş öğrenmeye geliyorlar. iş öğretelim hem de insan gibi davranalım." diye ipini azıcık koyverdin mi? hah yandın bil o zaman işte! az sonra kafana sıçacak haberin olsun...
    2 ...
  2. 57.
  3. 56.
  4. 55.
  5. iş hayatına adım atma arifesindeki öğrencidir.

    "stajyer" olayına iki farklı noktadan yaklaşabiliriz. bunlardan ilki stajyerin yaptığı iş, diğeri de stajyer maaşı. stajyerin yaptığı iş birçok farklı değişkene bağlı bir fonskiyondur. nedir bu değişkenler? çalışılan firma, firmanın faaliyet gösterdiği sektör, ve tabii ki firmada bağlı bulunulan müdür. eğer firma uluslararası etkinlikte, bölümler arası ayrımları kesinleştirmiş, kimin ne iş yaptığı belli, organize ve profesyonel bir şirket ise, kuvvetle muhtemel stajyer az da olsa sorumluluk yüklenecek ve çalışacaktır. ancak firma, behçet abi'nin aile şirketi ise ve topu topu 5 oda bi salon bir ofisten ibaretse, evet, stajyer fotokopi çekip çay taşıyan bir office boy olacaktır.
    müdür, stajyerin doğrudan bağlı olduğu kişidir ve bu bağlamda stajyere görev ve sorumluluk yükleyecek şahıstır. eğer yapılması gereken şirket işleri varsa ve bu işler stajyerin yapabileceği şeyler ise, müdür stajyeri bu doğrultuda görevlendirebilir. ama bu işleri kendi yapıp stajyere çay kahve siparişi de verebilir. mümkündür.
    sektör kısmı sadece şahsi gözlemime dayalıdır. radyo televizyon, iletişim, basın, halkla ilişkiler, insan kaynakları, "sektörün önce gelen şirketleri", banka şubeleri gibi alanlarda faaliyet gösteren bir firmadaki stajyer, kaçarı yok, stajı süresinde fax çekmekten daha sofistike bir iş yapmayacaktır, hatta inşaat mühendisleri de bu açıdan şanssızdır, şantiyede amelelik yapabilirler. ancak; ilaç, fmcg (fast moving consumer goods - hızlı tüketim ürünleri) gibi alanlar, stajyerlerine hiç olmazsa fikir üretme kademelerinde görev verip adam akıllı işlerde çalıştırabilirler.

    gelelim para mevzusuna. (yaz stajları içindir)
    bu tamamen şirketin kendi insiyatifinde bir konu olmakla beraber, bu insiyatif genel olarak öğrenci aleyhine kullanılmaktadır. maaş ödeyen firmalar, ki bunlar sadece köklü ve çok uluslu şirketlerdir, muhtemelen asgari ücret verirler. johnson and johnson, roche bu grubun bir örneğidir. bazı "artist" firmalar, ki kendileri "en iyi öğrenci"nin peşindedirler, asgari ücretten daha yüksek bir meblağ ödemektedirler, örneğin 500$, örneğin procter and gamble, örneğin unilever. ha, eğer boğaziçi üniversitesi, koç, sabancı, bilkent ya da odtü'de okumuyorsanız (hadi bilgi'yi de katalım), hiç heveslenmeyin. üzgünüm, ama çok ama çok büyük ihtimalle görüşmeye dahi çağırılmazsınız. (tabi bu paragrafta bahsi geçen firmalar için konuşuyorum)

    bu ek bilgiden sonra, yurtdışında staj yapmak isteyenlerin hayallerine sataşalım: mümkündür. yurtdışı stajından kastım yurtdışı eğitim kurumlarının work&travel benzeri programları değil, bildiğiniz mesleki stajlardır. dediğim gibi, mümkündür, ancak zordur. abd merkezli çok uluslu şirketler abd'deki staj programları için ya vatandaşlık, ya da yeşil kart, en olmadı aktif bir çalışma vizesi isterler, vize için sponsor olmakla uğraşmazlar. aksi de mümkündür, ama nadirdir. abd şirketleri genellikle maaş da verirler (saatlik 8-10$). almanlar da az uyuz değildir, sağlası solları belli olmaz. şirket kabul eder, çalışma izni çıkartması gerekir, çalışma izni çıkar, vize gerekir, uzar gider. maaş mı? vermeyebilirler, ama 4 haneli bol sıfırlı aylık çekler de yazabilirler, evet evet, euro üzerinden. procter and gamble, bayer gibi firmalar avrupa'da çalışan stajyerlerine 1000 euro'nun fazlasıyla üzerinde meblağlar ödemekteler (aylık!).
    2 ...
  6. 54.
  7. henüz mesleğine hakim olarak başlamayan kişi. önçalışma yapan kişi de denebilir tabii.
    1 ...
  8. 53.
  9. 3 hafta sonrasındaki tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki daha hiç fotokopi çekmedim, zımbalama yapmadım, excel'e veri girmedim.
    Stajyerlik heves ettiğiniz kurum ya da alanla ilgili kendi gözlemlerinize ve tecrübelerinize sahip olma özgürlüğü tanır. eğer stajyerine köle muamelesi yapan bir yerde çalışıyorsanız, orda çalı$an biri olsanız da amirleriniz ezecektir, çünkü muhtemelen kompleksli insanlardır.
    Fax çekmemi rica edip bunun üzerine bi çok kez özür dileyen fax çekilecek çıktıyı almaya gittiğimizde odanın soğuk olması üzerine, senin bünyen zayıf ben beklerim diyecek kadar tatlı amiriniz olabilir.
    Kendinize çay almaya giderken siz de ister misiniz diye sorduğunuzda 3 kere yok saol sana zahmet olacak en sonunda ama zor olacaksa ben gider alırım diyen, hatta size çay getiren "çalı$ma arkada$ınız" da olabilir.
    Haftaya takım giymen gerekiyor, babet vereyim mi sana converse olmaz diyenler de olabilir.
    Yaptığınız iş koordinatörle aynı da olabilir.
    Yardım edeyim mi deyince bugün cuma sen taksime gidersin $imdi arkada$larınla çık ben kalır hallederim de diyebilirler.

    Stajyerlik ke$ke hiç okul olmasa dediğimiz bir olaydır. Stajyerliğin en zor yanı okula dönü$üdür. *
    2 ...
  10. 52.
  11. bütün ayak işlerinin yaptırılması ezilmesi hor görülmesi en pis işlere en zor işlere gönderilmesi gibi olayları saymazsak stajyer olmak seçilen yolda atılan ilk adımdır, insanı ya o işten soğutur ya da o işe aşık hale getirir, aklı başa erken getirir.
    2 ...
  12. 51.
  13. tek kelimeyle "köle" anlamına gelen söz.en son tüpraşında özelleştirilmesiyle birlikte( tabi eğer okul için staj yapma başvurusunda bulunuyorsanız.) hiç bir kurum stajyere para vermemektedir. gidersiniz staj yapmaya bir adet amiriniz ya da şefiniz vardır ve o ne derse siz de yapmak zorundasınızdır. farzı misal bilgisayar bölümü öğrencisi girer bir fabrikaya ya da bir bilgisayar şirketine staj yapmak için fakat amiri ya da şefi olmadık işler yaptırır ona resmen sömürüyü birebir görme fırsatı yakalanır ve tabi ki sonun da birgün pişkinlik tavan yapar amir ya da şef gelir size aynen şöyle şeyler saçmalar.
    -şurdaki kolileri kaldır bakalım genç...
    -çay yap bana...
    -git şu abine şunu söyle bakalım...
    -akşama kadar şu işleri yetiştir...
    vs... vs... vs... tabi ki işiniz bu dallamanın bir imzasına baktığı için " ben bişlgisayarcıyım bu benim işim değil de diyemezsiniz" mecbur kafa öne eğilir ve emir tez zamanda yerine getirilir...
    üstelik büyük bir fabrikada staj yapıyorsanız bir de işin şöyle bir angutluğu vardır ki tam aziz nesinlik memleket hikayesi gibidir...
    büyük bir fabrikada stajınızı tamamlarsınız ve fabrikanın prosedürü gereği size staj sonunda bir form doldurmanız söylenir neyse ki bu forum okulla ilgili birşey değildir alınır form ve sırf fabrika tatmin olsun diye doldurulmaya başlanılır.tek tek bütün sorular keyfe göre işaretlenir ve son soruya gelinir...
    "fabrikamızda size alanınız haricinde bir iş yaptırıldı mı?" işte bu soruya acı acı bakılır çünkü tepenizde yine bir imzasına muhtaç olduğunuz amiriniz ya da şefiniz akbaba gibi dikilmektedir. ve malesef başkasının zoruyla tamamen istemdışı olaraktan "hayır yaptırılmadı" şıkkı işaretlenir. daha sonra bu sömürü dolu günleri ve orada sizi sömürenleri ne zaman nerede duysanız hatta ne zaman nerede staj kelimesi duysanız bilimum küfürleri yapıştırmak düşer size işte bu işten tek karınız bu küfürlerin getirdiği rahatlamadır lakin yine de sizin o ömrünüzün en deli zamanlarından birindeki bir adet güzelim yaz mevsiminiz de zehir olmuştur çoktan...

    (bkz: o hikayedeki mal benim)****
    3 ...
  14. 50.
  15. önceleri stajyer olarak gittiğiniz yere alışma safhasındasınızdır. genelde ilk haftalarda ayaklar geri gider. çünkü yabancı bir kişiyi kimse istemez ,rahatını bozmak istemez. sonra mı? alışınca herşey güzeldir. yeni arkadaşlıklar yakınlıklar. bu sefer ise gidiş zordur. hele yeni bir yere başlarsanız hep yeni baştan ve hep yine zor ayrılacağım yer diye kalacağını bilirsiniz. işte artık sizin stajyerleriniz olmuşsa (hocanız sayesinde);
    hocanın asistanı iseniz ve yazın gelen stajyerler başınıza kalmışsa önceleri her dakika size kene gibi yapışmaları sıkar o kadar işin arasında. sonradan iş eğlenceye varır. işi öğretirsiniz ve onlara yaptırırsınız. yaş olarak bir iki yaş fark olduğundan zaten arkadaş gibisinizdir. espriler gürle. ama kötü espriye bile gülen tiplerdir. çünkü gülmek zorunda hissederler kendilerini. * sizin herşeyinizi dinlerler. çünkü öğrenecekleri çok şey olduğunu ve bu konuda bilgi ve deneyime sahip olduğunuzu bilirler. hoca stajyerlerle ilgilenmez bir yerine takmaz(!) ve onların izinleri ,kaytarmaları her boku sizden çıkar. siz de bazı günlerde ''hastaneye gitcem'' diyerek kaytardığını bilirsiniz yarın da ''hadi anlatsana nerelere gittin'' dersiniz. her şey geyiktir. ama bazen abartırlar. kurumu çocuk oyununa çevirirler. onlar abartırsa siz de klima ve kapı kapatıcı yaparsınız. ''zamanında ben az çekmedim ulan'' dersiniz. ama yine şakayla karışıktır her şey. eğlencelidir. elinizin altında imkanlar vardır hocalarınız karışmaz siz de bunu işi eğlence haline getirirsiniz stajyerlerle. hepsi zekilerdir, eğlencelidirler(çoğunlukla). en zoru ise ayrılmaktır. çünkü hep bilgi verirsiniz hep gelirler hep bir şeyler paylaşırsınız hep gülersiniz eğlenirsiniz. sonuç onlar gider yerine yenileri gelir. alt tarafı boktan bir öğrenci olsanız bile hocalığın kenarını yaşarsanız ne kadar garip olduğunu anlarsınız demekle kalırsınız. onları beklemezsiniz çünkü gelmezler. ben de olsam gelmezdim gelemezdim. her şey yerinde güzeldir ve gitme zamanı geldiyse kısa dönüşler çok anlamsız kalır.
    1 ...
  16. 49.
  17. bir mühendisin peşinde koşturup onun yaptıklarından bişeyler kapmaya çalışan onun eşyalarını taşıyan ezik insandır. kısacası:
    (bkz: ayakçı)
    1 ...
  18. 48.
  19. Mesleğe daha önceden adım atmış insanların, egolarını şişirmek için ikinci sınıf insan muamelesi yapmaya çalıştığı kişilerin genel adıdır.
    1 ...
  20. 47.
  21. stajı yiyen kişiye verilen isimdir...
    3 ...
  22. 46.
  23. küçük boy ve kullanışlı.
    2 ...
  24. 45.
  25. öğretmenlik stajı yapıyorsa staj öğretmenini kafalaması yetecek insandır. kafalama işleminden okula bir kere gidip ders anlatan ve bütün imzaları attırarak keyif yapan öğrenci insanıdır.
    1 ...
  26. 44.
  27. aldığı para ve gördüğü saygı çalıştığı şirketin kurumsallığı ile dogru orantılı olan kişi. ama nerede çalışırsa çalışsın ortak ozellik çook çalırmalarıdır. 8:30-23:30 aralığı gibi ucuk çalışma saatleri olduğu gibi aylık 1500 dolar gibi -stajyer için- uçuk ucret alanları da mevcuttur
    1 ...
  28. 43.
  29. stajın ilk günü staj yapacağı şirkete gittiğinde oradan oraya gönderilen bir türlü nerede ne yaptırılacağına karar verilemeyen , herkesin sorumluluğu başka tarafa atmaya çalıştığı bir ortamda sen en iyisi bugün git yarın gelirsin gibi söylemlerle karşılaşabilen talihsiz çalışan ya da boş duran, ayak işlerine bakan kişi. Hayat tecrübesi açısından çok faydalı olduğu tartışılmaz, insan sabretmeyi öğreniyor hem de tibet'e gidip bilgeleri görmeye gerek kalmadan. *
    1 ...
  30. 43.
  31. 42.
  32. eğer denizcilik sektöründe iseniz, burnunuzdan gelmesi muhtameldir. hem gemicilerle hem de kaptanlarla çalışır, çay götütüt, fotokopi çeker, ayak işlerine bakar, filikayı temizler, ambarı temizler, ambar kapaklarını açar, demir atma-alma işlemlerini yapar, liman-seyir-demir vardiyası tutar ve aklınıza gelebiliecek her işte parmağınız olur. 1 yılı geriye geriye tek tek sayarsınız bitsin diye.
    1 ...
  33. 41.
  34. simdiye kadar 2 yaz yaptıgım, halkın %90'lık kesiminin "stajer" olarak betimlediği amele öğrenci türü.

    yaz stajlarında stajyer'e ücret ödemek veya sigorta yapmak mecburi değildir, işverenin isteğiyle doğru orantılıdır. yıliçi stajlarında ise stajyere ücret ödemek (asgari ücretin Üç'te Bir'i) ve sigorta yapmak mecburidir.
    1 ...
  35. 40.
  36. 40.
  37. stajyerler evet en uyduruk işleri yaparlar ama sevilirler de aynı zamanda. ofisin en küçüğüdür ve çalışanlara soru sormakta, onlara kendini önemli hissettirmektedir. bu nedenle sempatik görünürler. :)
    1 ...
  38. 39.
  39. eğer şanslıysanız departmanınız da izne çıkan kişinin yerine onun sorunluluğunu yüklenmip pek çok şey öğrenebileceğiniz süreç içindeki sıfatınız.
    1 ...
  40. 38.
  41. mesleğiniz avukatlıksa daha başka geçecek dönemdir. bu dönemde stajyer avukat kendine böyle denmesinden nefret eder; başka kimse de desin istemez. çünkü ne avukatsınızdır ne de katipler gibi prosedürü biliyorsunuzdur. 4 sene boyunca bir ton şey okumuşsunuzdur ancak adliyeye gittiğinizde okuduklarınızın size hiçbir faydası olmayacaktır. mahkeme kalemlerinde dandik bir dosyayı dakikalarca arayacak, dava açmak için tevzide, veznede defalarca sıraya girecek, rica minnet hacze çıkıp hacizde de borçlu tarafından alenen tehdit edileceksinizdir. 1 sene sürecek olan bu dönemin başka handikapları da olacaktır. zira uygulumayla teori arasında dağlar kadar fark vardır ve siz elinizden geldiği kadar kendinizi mesleğe hazırlamaya çalışırsınız. çünkü stajyerlik dönemi atlatılıp da mesleğe başlandığında yapacağınız hatalar ağır cezada yargılanmanıza sebep olacaktır.
    4 ...
  42. 37.
  43. ikiye ayrilir:
    1-harbi calistirilan stajyerler: zavallilar, söyleyecek soz yok
    2-sanal stajyerler: ortam elemanlaridirlar, en cok sevdikleri sey nete girmektir. en nefret ettikleri sey, nette isi varken stajyerlikle lgili bir is cikmasi ve netten cikmak zorunda kalmalaridir.
    3 ...
  44. 36.
© 2025 uludağ sözlük