stajyer

entry262 galeri6
    47.
  1. stajı yiyen kişiye verilen isimdir...
    3 ...
  2. 48.
  3. Mesleğe daha önceden adım atmış insanların, egolarını şişirmek için ikinci sınıf insan muamelesi yapmaya çalıştığı kişilerin genel adıdır.
    1 ...
  4. 49.
  5. bir mühendisin peşinde koşturup onun yaptıklarından bişeyler kapmaya çalışan onun eşyalarını taşıyan ezik insandır. kısacası:
    (bkz: ayakçı)
    1 ...
  6. 50.
  7. önceleri stajyer olarak gittiğiniz yere alışma safhasındasınızdır. genelde ilk haftalarda ayaklar geri gider. çünkü yabancı bir kişiyi kimse istemez ,rahatını bozmak istemez. sonra mı? alışınca herşey güzeldir. yeni arkadaşlıklar yakınlıklar. bu sefer ise gidiş zordur. hele yeni bir yere başlarsanız hep yeni baştan ve hep yine zor ayrılacağım yer diye kalacağını bilirsiniz. işte artık sizin stajyerleriniz olmuşsa (hocanız sayesinde);
    hocanın asistanı iseniz ve yazın gelen stajyerler başınıza kalmışsa önceleri her dakika size kene gibi yapışmaları sıkar o kadar işin arasında. sonradan iş eğlenceye varır. işi öğretirsiniz ve onlara yaptırırsınız. yaş olarak bir iki yaş fark olduğundan zaten arkadaş gibisinizdir. espriler gürle. ama kötü espriye bile gülen tiplerdir. çünkü gülmek zorunda hissederler kendilerini. * sizin herşeyinizi dinlerler. çünkü öğrenecekleri çok şey olduğunu ve bu konuda bilgi ve deneyime sahip olduğunuzu bilirler. hoca stajyerlerle ilgilenmez bir yerine takmaz(!) ve onların izinleri ,kaytarmaları her boku sizden çıkar. siz de bazı günlerde ''hastaneye gitcem'' diyerek kaytardığını bilirsiniz yarın da ''hadi anlatsana nerelere gittin'' dersiniz. her şey geyiktir. ama bazen abartırlar. kurumu çocuk oyununa çevirirler. onlar abartırsa siz de klima ve kapı kapatıcı yaparsınız. ''zamanında ben az çekmedim ulan'' dersiniz. ama yine şakayla karışıktır her şey. eğlencelidir. elinizin altında imkanlar vardır hocalarınız karışmaz siz de bunu işi eğlence haline getirirsiniz stajyerlerle. hepsi zekilerdir, eğlencelidirler(çoğunlukla). en zoru ise ayrılmaktır. çünkü hep bilgi verirsiniz hep gelirler hep bir şeyler paylaşırsınız hep gülersiniz eğlenirsiniz. sonuç onlar gider yerine yenileri gelir. alt tarafı boktan bir öğrenci olsanız bile hocalığın kenarını yaşarsanız ne kadar garip olduğunu anlarsınız demekle kalırsınız. onları beklemezsiniz çünkü gelmezler. ben de olsam gelmezdim gelemezdim. her şey yerinde güzeldir ve gitme zamanı geldiyse kısa dönüşler çok anlamsız kalır.
    1 ...
  8. 51.
  9. tek kelimeyle "köle" anlamına gelen söz.en son tüpraşında özelleştirilmesiyle birlikte( tabi eğer okul için staj yapma başvurusunda bulunuyorsanız.) hiç bir kurum stajyere para vermemektedir. gidersiniz staj yapmaya bir adet amiriniz ya da şefiniz vardır ve o ne derse siz de yapmak zorundasınızdır. farzı misal bilgisayar bölümü öğrencisi girer bir fabrikaya ya da bir bilgisayar şirketine staj yapmak için fakat amiri ya da şefi olmadık işler yaptırır ona resmen sömürüyü birebir görme fırsatı yakalanır ve tabi ki sonun da birgün pişkinlik tavan yapar amir ya da şef gelir size aynen şöyle şeyler saçmalar.
    -şurdaki kolileri kaldır bakalım genç...
    -çay yap bana...
    -git şu abine şunu söyle bakalım...
    -akşama kadar şu işleri yetiştir...
    vs... vs... vs... tabi ki işiniz bu dallamanın bir imzasına baktığı için " ben bişlgisayarcıyım bu benim işim değil de diyemezsiniz" mecbur kafa öne eğilir ve emir tez zamanda yerine getirilir...
    üstelik büyük bir fabrikada staj yapıyorsanız bir de işin şöyle bir angutluğu vardır ki tam aziz nesinlik memleket hikayesi gibidir...
    büyük bir fabrikada stajınızı tamamlarsınız ve fabrikanın prosedürü gereği size staj sonunda bir form doldurmanız söylenir neyse ki bu forum okulla ilgili birşey değildir alınır form ve sırf fabrika tatmin olsun diye doldurulmaya başlanılır.tek tek bütün sorular keyfe göre işaretlenir ve son soruya gelinir...
    "fabrikamızda size alanınız haricinde bir iş yaptırıldı mı?" işte bu soruya acı acı bakılır çünkü tepenizde yine bir imzasına muhtaç olduğunuz amiriniz ya da şefiniz akbaba gibi dikilmektedir. ve malesef başkasının zoruyla tamamen istemdışı olaraktan "hayır yaptırılmadı" şıkkı işaretlenir. daha sonra bu sömürü dolu günleri ve orada sizi sömürenleri ne zaman nerede duysanız hatta ne zaman nerede staj kelimesi duysanız bilimum küfürleri yapıştırmak düşer size işte bu işten tek karınız bu küfürlerin getirdiği rahatlamadır lakin yine de sizin o ömrünüzün en deli zamanlarından birindeki bir adet güzelim yaz mevsiminiz de zehir olmuştur çoktan...

    (bkz: o hikayedeki mal benim)****
    3 ...
  10. 52.
  11. bütün ayak işlerinin yaptırılması ezilmesi hor görülmesi en pis işlere en zor işlere gönderilmesi gibi olayları saymazsak stajyer olmak seçilen yolda atılan ilk adımdır, insanı ya o işten soğutur ya da o işe aşık hale getirir, aklı başa erken getirir.
    2 ...
  12. 53.
  13. 3 hafta sonrasındaki tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki daha hiç fotokopi çekmedim, zımbalama yapmadım, excel'e veri girmedim.
    Stajyerlik heves ettiğiniz kurum ya da alanla ilgili kendi gözlemlerinize ve tecrübelerinize sahip olma özgürlüğü tanır. eğer stajyerine köle muamelesi yapan bir yerde çalışıyorsanız, orda çalı$an biri olsanız da amirleriniz ezecektir, çünkü muhtemelen kompleksli insanlardır.
    Fax çekmemi rica edip bunun üzerine bi çok kez özür dileyen fax çekilecek çıktıyı almaya gittiğimizde odanın soğuk olması üzerine, senin bünyen zayıf ben beklerim diyecek kadar tatlı amiriniz olabilir.
    Kendinize çay almaya giderken siz de ister misiniz diye sorduğunuzda 3 kere yok saol sana zahmet olacak en sonunda ama zor olacaksa ben gider alırım diyen, hatta size çay getiren "çalı$ma arkada$ınız" da olabilir.
    Haftaya takım giymen gerekiyor, babet vereyim mi sana converse olmaz diyenler de olabilir.
    Yaptığınız iş koordinatörle aynı da olabilir.
    Yardım edeyim mi deyince bugün cuma sen taksime gidersin $imdi arkada$larınla çık ben kalır hallederim de diyebilirler.

    Stajyerlik ke$ke hiç okul olmasa dediğimiz bir olaydır. Stajyerliğin en zor yanı okula dönü$üdür. *
    2 ...
  14. 54.
  15. henüz mesleğine hakim olarak başlamayan kişi. önçalışma yapan kişi de denebilir tabii.
    1 ...
  16. 55.
  17. iş hayatına adım atma arifesindeki öğrencidir.

    "stajyer" olayına iki farklı noktadan yaklaşabiliriz. bunlardan ilki stajyerin yaptığı iş, diğeri de stajyer maaşı. stajyerin yaptığı iş birçok farklı değişkene bağlı bir fonskiyondur. nedir bu değişkenler? çalışılan firma, firmanın faaliyet gösterdiği sektör, ve tabii ki firmada bağlı bulunulan müdür. eğer firma uluslararası etkinlikte, bölümler arası ayrımları kesinleştirmiş, kimin ne iş yaptığı belli, organize ve profesyonel bir şirket ise, kuvvetle muhtemel stajyer az da olsa sorumluluk yüklenecek ve çalışacaktır. ancak firma, behçet abi'nin aile şirketi ise ve topu topu 5 oda bi salon bir ofisten ibaretse, evet, stajyer fotokopi çekip çay taşıyan bir office boy olacaktır.
    müdür, stajyerin doğrudan bağlı olduğu kişidir ve bu bağlamda stajyere görev ve sorumluluk yükleyecek şahıstır. eğer yapılması gereken şirket işleri varsa ve bu işler stajyerin yapabileceği şeyler ise, müdür stajyeri bu doğrultuda görevlendirebilir. ama bu işleri kendi yapıp stajyere çay kahve siparişi de verebilir. mümkündür.
    sektör kısmı sadece şahsi gözlemime dayalıdır. radyo televizyon, iletişim, basın, halkla ilişkiler, insan kaynakları, "sektörün önce gelen şirketleri", banka şubeleri gibi alanlarda faaliyet gösteren bir firmadaki stajyer, kaçarı yok, stajı süresinde fax çekmekten daha sofistike bir iş yapmayacaktır, hatta inşaat mühendisleri de bu açıdan şanssızdır, şantiyede amelelik yapabilirler. ancak; ilaç, fmcg (fast moving consumer goods - hızlı tüketim ürünleri) gibi alanlar, stajyerlerine hiç olmazsa fikir üretme kademelerinde görev verip adam akıllı işlerde çalıştırabilirler.

    gelelim para mevzusuna. (yaz stajları içindir)
    bu tamamen şirketin kendi insiyatifinde bir konu olmakla beraber, bu insiyatif genel olarak öğrenci aleyhine kullanılmaktadır. maaş ödeyen firmalar, ki bunlar sadece köklü ve çok uluslu şirketlerdir, muhtemelen asgari ücret verirler. johnson and johnson, roche bu grubun bir örneğidir. bazı "artist" firmalar, ki kendileri "en iyi öğrenci"nin peşindedirler, asgari ücretten daha yüksek bir meblağ ödemektedirler, örneğin 500$, örneğin procter and gamble, örneğin unilever. ha, eğer boğaziçi üniversitesi, koç, sabancı, bilkent ya da odtü'de okumuyorsanız (hadi bilgi'yi de katalım), hiç heveslenmeyin. üzgünüm, ama çok ama çok büyük ihtimalle görüşmeye dahi çağırılmazsınız. (tabi bu paragrafta bahsi geçen firmalar için konuşuyorum)

    bu ek bilgiden sonra, yurtdışında staj yapmak isteyenlerin hayallerine sataşalım: mümkündür. yurtdışı stajından kastım yurtdışı eğitim kurumlarının work&travel benzeri programları değil, bildiğiniz mesleki stajlardır. dediğim gibi, mümkündür, ancak zordur. abd merkezli çok uluslu şirketler abd'deki staj programları için ya vatandaşlık, ya da yeşil kart, en olmadı aktif bir çalışma vizesi isterler, vize için sponsor olmakla uğraşmazlar. aksi de mümkündür, ama nadirdir. abd şirketleri genellikle maaş da verirler (saatlik 8-10$). almanlar da az uyuz değildir, sağlası solları belli olmaz. şirket kabul eder, çalışma izni çıkartması gerekir, çalışma izni çıkar, vize gerekir, uzar gider. maaş mı? vermeyebilirler, ama 4 haneli bol sıfırlı aylık çekler de yazabilirler, evet evet, euro üzerinden. procter and gamble, bayer gibi firmalar avrupa'da çalışan stajyerlerine 1000 euro'nun fazlasıyla üzerinde meblağlar ödemekteler (aylık!).
    2 ...
  18. 56.
  19. 57.
  20. 58.
  21. elinizden bir kaç tanesi getiğinde neden bu kadar aşağılandıklarını rahatlıkla anlayacağınız kendini bilmez ukala ergen topluluğu.
    "bu çocuklar buraya iş öğrenmeye geliyorlar. iş öğretelim hem de insan gibi davranalım." diye ipini azıcık koyverdin mi? hah yandın bil o zaman işte! az sonra kafana sıçacak haberin olsun...
    2 ...
  22. 59.
  23. daha kotu bir kavrami da vardir o da maas almayan stajyerdir.
    2 ...
  24. 60.
  25. maaş verilmeyen, sigorta yapılmayan üstüne amele gibi çalıştırılan cebinden verdiği yol parası da ekstra masraf olan bir çeşidi de vardır- ki intihar etmesin de ne etsin?
    2 ...
  26. 61.
  27. bugün nefret ettiğim, yapı ve kredi bankasında sabah 8.30'da başlayıp akşam saat 20:00'da biten ve hiç bir ücret almayan şahsiyet.
    1 ...
  28. 62.
  29. kul ister bir goz allah verir iki goz mantigi birden 1+2 tanesine sahip oldugum ogrencilere sirkette verilen ad.

    onlarin calisma ve ogrenme askiyla, siz de farkli bir havaya burunuyorsunuz. ne bilgim varsa alin sizin olsun diyiveresiniz geliyor.

    hele de arazi calismasina ardahan'a yolladiginiz ucuncu stajeriniz sabah telefonla arayip; "biz ardahan'a vardik, yarim saat sonra kamptayiz.", aksam da "bugun cok yorulduk, su su su isleri yaptik. simdi yemek yiyoruz." diye rapor veriyorsa -ki ben boyle birsey istemedim- asiri derece de mutlu oluyorsunuz.
    5 ...
  30. 63.
  31. 64.
  32. 65.
  33. eğer staj süreniz 40 iş günüyse yani 8 hafta. fabrikanın fosili halini alırsınız. en az 3 kafileyi evine gönderirsiniz ve siz sadece arkalarında bakakalırsınız. hatta okula kayda bile zor yetişirsiniz. sonuç olarak tüm yazınız heba olur. *
    1 ...
  34. 66.
  35. işe yaradığınızda 'helal sana senden adam olur' gazları verilip, iki dakika sonra şirket ya da ajans çalışanlarının yemek yediği masadaki yerine oturmak, bilgisayar işgal etmek gibi 'insanlık dışı' eylemlerden sonra
    'off her yeri stajerler bastı. ne yaptıkları da belli değil' söylemlerine mağruz kalırsınız.

    bir de stajyer olup da stajyer beğenmeyen tipler vardır. stajerleri muhatap olarak görmez ama şirket temizlikçisiyle şakalaşır, çalışanlara sırnaşır. böylece kendini büyük fotografın bir parçası sanar. sanar.
    1 ...
  36. 67.
  37. çay getirme, boşları toplama, markete gitme, telefonlara bakma velhasıl öğrenilen meslek ile ilgisi olmayan her şeyi yapmaktan sorumlu kişi...genelde maaş alamaz, yetmezmiş gibi yol ve yemek paralarını kendisi karşılamak zorundadır.
    1 ...
  38. 68.
  39. eger kişi yapı kredi'de stajerse eline tek gecen sey yemek kartıdır. ve su diyalogların olması muhtemeldir:

    corpsebride: cok yorucu ya, bunyem dort koldan hata mesajları vermeye basladı resmen
    kanatlikarinca: nası gereksiz bişi halbu ki, birde ücretsiz calıstırıyolar
    corpsebride: allahtan yemek kartı var
    kanatlikarinca: stajer = the amele
    corpsebride: karın tokluguna calısıyoruz yeminlen.
    3 ...
  40. 69.
  41. genellikle işçilerin ve yöneticilerin sevmediği kişilerdir.

    teorikte "stajerlere işi öğretmek ve deneyim kazanmasını sağlamak görevimiz" derler, ama pratikte stajerin çok meraklı olmamasını ve pek de ayak altında dolaşmamasını isterler.

    çünkü eğer firmanın veya fabrikanın gizli yaptığı işler varsa veya rakiplerini alt etmek için gizli stratejileri varsa stajerler potansiyel tehlikedir, çünkü stajer sürekli işçi gibi çalışmadığından heryere girip çıkmaktadır. gün gelir üretim yerindedir, gün gelir insan kaynakları'nda, o yüzden stajerin daha çok çay ocağında oturması, ayak altında fazla dolaşmaması istenir, staj defterleri için ise artık fotokopi çekile çekile sararmış, bilindik, klasik bilgiler içeren birkaç sayfadan oluşan föyler verilir. Garibim stajer de onlarla staj defteri doldurmaya çalışır.

    bir de bu stajın "naylon" yapılanı vardır, haliyle "naylon stajerler"dir. bir tanıdığın, ahbabın fabrikasında yapılıyorsa staj, stajer genellikle o fabrikaya gitmez, staj defteri de daha önce staj yapmış kişilerin defterlerinden alınan bilgiler geçirilir ve stajın son günü o tanıdığa imzalatılır. okula döndüğünde hoca anlamaz mı? eğer adam akıllı defteri inceler ve bir de staj mülakatı yaparsa anlar, ama yapılıyor mu doğru dürüst, eeeeh işte...

    (bkz: staj defteri)
    2 ...
  42. 70.
  43. nerede yaptığınıza göre şekillenen iş hayatını görme ve iş hayatına alışma evresi olan öğrencilerin zorlu çilesi. özellikle bir devlet dairesindeyseniz staja başlamadan önce mutlaka yanınıza tetris ve telefon oyunları gibi sıkıntı giderici materyalleri almanız şiddetle tavsiye edlir. çünkü bu adamlar 8 saat yatar, 1 saat çalışır. şöyle ki;
    sabah 7 de işe başlanır, 1-2 saat uyunur, iş var mı yok mu diye bakılır, varsa ağır adımlarla iş halledilir yoksa bilgisayar açılır, internete girilir, zaman geçirilir. öğle arasından yarım saat önce yemek yenir, öğle arasında uyunur. ğleden sonra iş gelirse, ''siktir et denir ve iş yarına bırakılır''. böyle bir ortamda staj yapmak pardon sabahtan akşama kadar yatmak koyar adama. ancak doğu dürüst iş yapan özel firmalarda kendinizi sevdirebilirseniz canınız sıkılmaz ve adam gibi iş öğrenirsiniz.
    1 ...
  44. 71.
  45. zor zanaattır.
    hele hele teknik ressam iseniz "işin kebab senin, bütün gün bilgisayar başında oyun oynuyon la" laflarını işitmeniz muhtemeldir *.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük