ya herşey çok güzeldir ya da bir felaket. yanınıza öğrenci kendinizle öğretmen kendinizi alır girersiniz derse. öğrenciyi sıraya oturtur öğretmenide tahtaya koyarsınız. ikisini izlemekten derse konsantre olabilirde öğretmen kendinize dersi anlatması için güç ve irade verebilirseniz ne mutlu size. öğrenci siz, tüm eleştirisel ve önyargıcı tutumuyla açık yakalamak üzere pür dikkat öğretmen size bakar. hele yanlış bir şey söyledi veya dili mi dönmedi öğretmen sizin..nolucak şimdi, zaman nasıl bu kadar yavaş ilerler... ikisine de bakarsınız. bir gün ilk derse girilen günün anlatılıp gülüceğiniz günlerin sabırla beklendiği gündür.
dersine girdiği öğrencileri kendisi gibi gören arkadaşlık etmeye çalışan ama tepesine sıçılan öğretmendir, zamanla alışacak, otoritesini koyacak, yavaş yavaş tabi.
genç bir bayansa çıkıntı erkek öğrencilerin asılmaktan (gerçekten mi yoksa şaka mı yapıyolar hiç bir zaman çözemedim. zira ben o gruptan değilim) çekinmeyecekleri öğretmen tipinin ilk ders günüdür. *
edit: stajyer olup genç olmama olasılığını 0,5 ten farklı bulan olmazsa kendi kendime ayar veriyorum şu an..
derse girdiği andan itibaren kendisine hocam/öğretmenim yerine mütemadiyen abi/abla şeklinde hitap eden öğrencilere (bkz: dallama), gereken cevabı vermesi dahilinde sınıf içinde belli bir otoriteye sahip olacak öğretmenin okul içindeki ilk günüdür.
hoca ders anlatırken yanında oturduğunuz öğrenciye, iletişim kurmak için "naber?" sorusunu yönelttiğinizde, cevap olarak eşşek kadar bir polat alemdar yüzüğüne sahip sağ elini göğsüne götürerek "eyvallah" demesi de olaya ayrı bir boyut katar. bakışlar sabitlenir, "ne halt etmeye öğretmen oldum ben lan" söylenmesi muhtemel olan cümlelerdendir.
-hocam ilk ders ,tanışsak diyoruz.
-tamam arkadaşlar . önce ben kendimi tanıtayim. ben bilmemne. bilmemne üniversitesi matematik mezunuyum . bu yıl ilk dersime sınıfınızda giriyorum.
-(aynı anda bir çok sıradan)kaç yaşındasınız hocam?, hocam burcunuz ne?, evlimisiniz hocam?, çocuk var mı? gibi muhtemel sorular
hayatının en zor günüdür.bir gün önce öğrenci iken bir gün sonra devletin maaşlı elemanıdır.tabi öğrencilerin arkasından çömez diye takılmaları da cabası.
hayatın en kötü günlerinden biridir. bir sene boyunca stajdan kaçmak için her türlü numarayı yaptım. ama malesef birinci dönem stajından kaldım şimdi yazılanları okurken bile dizlerim titredi. iğrenç,korkunç...
okulu bırakmayı düşünüyorum...
okula gitmemek için gözetmen hocaya her hafta türlü yalanlar uydurdum. en sonunda gidip hastaneden 1 senelik rapor aldım. gerçi iş göremez raporu değil ama hocanın beni sallamayıp ne halin varsa gör düşün not vereceğim sana. yüksek notu haketmedin diyip 80 vermesiyle staj 2 yi sonuçladım.
ama gerçekten korkunç. tarif edilemez bir işkencedir stajer öğretmenlik.
