... içinde yaşadığımız krizdir.
Ekonominin kanseridir. Tedavisi zor ve bedeli ağırdır. Toplumsal kargaşa, kaos ve ardından kıyımlar ve yağmalar görülür.
. . . işsizlik ve enflasyon aynı anda topluma saldırır. beklentim önümüzde ki sene yüzde yirmiye yakın işsizlik.enflasyon ise çift haneleri bulabilir. Bu merkez bankası politikaları ve özel sektörün kırılganlığıyla orantılıdır. Enflasyonda ise çift haneli rakkamlar yakındır. Zaten reel enflasyon şu an da otuzlar seviyesinde.
. . . enflasyon yükseldikçe işsizlik arttıkça talebin düşmesi bu da fiyatların düşmesi demektir ve enflasyonun inmesi beklenir. Stagfilasyonda üretim olmadığından ne yaparsanız yapın fiatlar gerilemez işsizlik ve pahalılık fakirliğin dibi demektir.
. . . alti lira soğan fiyatının bedava deneceği günler yakındır. Yapıldığı söylenen çok şeyin aslında hiç bir şey olmadığını anlayacağımız günler yakındır. Yapılan tek şey ise yeni zengin beş on tane yandaş milyarderdir.
. . . umarım bu iktidar ve reisi kazanır yaptıklarının hesabı gene onlardan sorulur.
Henüz içinde değil gibiyiz; işsizlik düşmeye, iç tüketim canlı kalmaya, ihracat artmaya devam ediyor ama çok akıllı politikalar izlemezsek yılın ikinci yarısında kesin gireceğiz, ucunda geziniyoruz.
. . . reel ve gerçek veriler makyaj yapmadan açıklanırsa nerede olduğumuz ortaya çıkar.
. . . türk ekonomisini şu ana kadar ayakta tutan, kaynağı belirsiz sıcak para tam da iran'ın nükleer krizi sırasında iran'a altın ihracatının patlaması ardından zarrab'ın paketlenmesi. sıcak para kesilince doları gördük.
Üretim deme bana yaptığımız sadece taşeronluk. Kendi ülkelerinde yapmak istemedikleri her türlü üretimi onların yerine biz yapiyoruz. Ara üretim mamüllerini üretmeden bana ihracat rakkamı verme ben de sana ithalatı sorarım. Hadi buyur cari açık sofrasına.