eski halini özleten trt programi. erdoğan arıkan ın sunduğu zaman daha samimi ve sıcak bi programdı izlettiriyordu kendini. yeni hali daha bir soğuk daha bir ciddi hava var. sanki açık oturumdalar. ersin düzen hic gitmemis bu programa.
an itibariyle yayında olan programda bu yeni yorumcu kim ya. trt özellikle mi böyle içi boş yorumcuları seçip ekrana koyuyor. ne dediğini bilmiyor etmiyor öyle laf olsun diye konuşuyor. sakalıylada ömer üründür'e benziyor zaten. yorumlarıylada aratmamaya başladı.
sözlükte birbirine laf sokmaya çalışan sözde büyük takımın, sözde fanatik taraftarlarının çoğunun hayatları boyunca içine bir kez olsun girmediği, atmosferini tahmin bile edemeyeceği, gerçek taraftarların mabedidir.
(bkz: endüstriyel futbola karşı tribün kültürü)
(bkz: no al calcio moderno)
önce şunu söyleyeyim:fenerbahçeliyim ama aşırı fanatik değilim.
küçük hakan'ın yaptığı yorumlar çok yerinde ama sunucunun sağında oturan biri var.adını dahi bilmiyorum o kadar izlememe rağmen.adam bildiğin fenerbahçe düşmanı.geçen hafta yayınlanan programda en güzel gol seçmek için facebookta oylama başlatılmış.bu adam da zıplıyor durduk yere,kimsenin aklına dahi gelmeyecek bir düşünce yapısıyla;
-bu oylama pek güvenilir olmayacak kanımca,yani baştan söyleyeyim ben.ııı yani selçuk'un mükemmel golü şey olmasında arada onun için hede höde*
yazık!
trt 1 de yayınlanan spor programı. komedi tadında izleyecekseniz, bu akşam bu programın alternatifi yok. futbol yorumlamayı bıraktılar, an itibariyle fener' in yediği birinci golden sonra alex' in mimikleri üzerine yorum yapıyorlar.
ben sosyoloğum, ben psikoloğum, bilmem ben neyim diyenlere taş çıkarır nitelikte.
volkan golü yedikten sonra, alex bir süre kolunu ısırıyor, daha sonra da aykut hoca' ya dönüp, al gırdın gırdın der gibi bakıyor. hepsi bu!
trt 1 de yayınlanan spor programı. maçların özet görüntülerini yayınlama hakkı bir tek bunların elinde var ama ancak bu kadar kötü program yapılabilirdi. saçma sapan anları değerlendiriyorlar. lan üç kere özet verdiniz zaten ne diye kurcalıyosunuz pozisyonları? röportajları göstereceğinize, stad çevresindeki coşkuyu vesaireyi göstereceğinize saçma sapan görüntülere bakarak "bak bak baroni girmiyo içeir gördün mü ahahahah" gibi saçma salak yorumlar yapıyorlar. gereksiz.
evlerinde digiturk olmayanların yada kahvehane ortamlarında maç izlemeyi sevmeyen kişilerin izlediği program.
pazar akşamları trt 1'in reytinglerde ilk 3 te olması sanırım stadyum'un ne kadar çok izlendiğinin de göstergesi. ama yinede trt bir numara olmak istiyorsa rıdvan dilmen'i kadrosuna katmalı zira adam ntv ve ntv spor'da hiç maç görüntüsü olmamasına rağmen iyi iş çıkarıyor.
Bi fb-bursa macinin ozetini verecek diye iyi sikiyor milleti suan. izleyici tutmayi cok yanlis anlamis. Mac ozetini bekleyenlere sacma sapan seyler dinletiyor, izletiyor. Arkadaslar mac hazir mi?diyip duruyor. Cok yapmaciksin be.
bu haftaki yayınlarında sırayla fenerbahçe, galatasaray ve beşiktaş'ın lehine aleyhine yapılan hakem hatalarından derlemeler yapan program. ligin adı spor toto süper lig yani ligin ana sponsoru devlet ve aynı zamanda trt de ligin 2 ana yayıncısından sadece özetleri verme yetkisi olan devletin tv kanalı. bu doğrultuda zihniyet sanırım "bu ligin parasını biz veriyoruz öyleyse istediğimiz gibi insanlara aksettiririz".
şimdi benim merak ettiğim bu hakem hatalarını ligin başından beri toplayıp insanlara yeniden servis etmenin mantığı ve amacı nedir? türk hakemliğini ileri götürmek olduğunu sanmıyorum. bunun fanataikleri birbirine düşürüp taraftarları daha da kutuplaştırmaktan başka bir işe yaramayacağı açık ve net.
bir de program devam ederken kaya çilingiroğlu ve ersin düzen kapıştılar. ersin düzen "bunu yayınlarken kimseyi itham etmiyoruz ve kimse hakem hatalarıyla şu kadar puan almıştır" demiyoruz gibi bir şeyler zırvaladı. kimse de "o zaman niye yayınlıyoruz?" demedi.
ben bir türk takımının kim olursa olsun sahaya çıktığı zaman tüm türkiye'nin desteklediği, maçı sunan spikerin hiç çekinmeden türk takımından "biz" diye bahsettiği günleri hatırlayan biri olarak türk futbolundaki bu nefretin ve holiganlığın artışındaki en büyük suçlunun medya olduğunu düşünen biriyim. medya özellikle 2000lerin başından başlayarak takım taraftarlarını birbirine düşürüp rating almak için sistemli bir çalışma başlattı ve bu holiganizmin suçlusu olarak da hep yöneticileri gösterdi. ancak herkes 90lı yıllarda da yönetici profilinin aşağı yukarı bukünkü gibi olduğunu unutup günümüz yöneticileri sanki bir günde değişivermiş gibi suçu yöneticilere atıp kafayı kuma gömmeyi tercih etti. muhtemelen medya bu sakat zihniyetini ratingden mahrum kalmamak için hiç değiştirmeyeceği için türk futbolu da hiç bir zaman kavgalardan sıyrılıp ileri hamle yapamayacak. zira medyanın elinde bir kişiyi, bir kurumu veya bir olayı istediği şekilde halka gösterebilme gibi bir gücü var. yani istese 1 sene sistemli bir şekilde çalışıp adolf hitler'in hayatını dünya barışına adamış döneminin en büyük aktivistlerinden biri olduğuna bile türk halkını inandırabilir.
alımdaki iş projesinin ismidir. stadyum isimli bir kafe açmayı düşünmekteyim. yaklaşık 200-300 metre karelik yüksek tavanlı bir yer kiralayıp. içine sinema sistemindeki gibi koltuklar ekleteceğim. bu şekilde kimse kimsenin görüş açısını engellemeyecek. lig maçları, avrupa maçları dahil beyaz perdeye maçı yansıtarak gelen müşterilere güzel bir ortam hazırlamayı düşünüyorum. mekan da maçın yanı sıra içecek ve yiyecek de satılacak. kafamdaki mekan kapasitesi 200-220 kişi kapasiteli olacak. koltuk bölümüne 200 metrekare, 20 metrekare büfe, 80 metrekare ps bölümü olacak. yani maç harici gündüzleri de ps kafe olarak devam edecek.
şimdi gelelim maliyetlerine...
ortalama maliyetlere bakıldığında yıllık paketleri lig tv, dsmart(tivibu) 20 bin tl (aylık : 1660 tl)
tek kişi olmayacağım için 2 çalıştırılacak eleman asgari ücretten 3 bin tl (sigorta masrafları dahil)
aylık iş yeri kirası 4000 tl
aylık elektrik parası 500 tl
su parası 100 tl
vergiler aylık 1200 ( muhtasar, kdv, gelir,geçici dahil)
muhasebeci parası 150 tl
ekstra aylık harcamalar 200 tl
bu şekilde bakıldığında aylık sabit giderler: 10.810 tl
ama kirayı düşük gösterip vergiden kaçırırsak 10.000 tl ye düşürebiliriz. neyse 10 bin tl sabit giderimiz olacaktır.
şimdi gelelim gelirlerimize.
lig maçları 5 tl
avrupa maçları 5 tl
derbi maçları 10 tl
bunların yanında yiyecek-içecek ürün satışı yapılacaktır.
mekan 220 kişi kapasiteli olacak demiştik
haftada ortalama (cuma, cumartesi, pazar) 100 kişi gelse (derbi haftaları hariç) 3 günde toplamda 300 kişi olur. yani sadece lig maçlarından haftada 1500 tl kalır. aylık 4500 tl
yılda ortalama 8 derbi sayalım full kapasite alalım 17600 tl para kazandırır. o da aylık düz hesap 1460 tl eder.
ps kafenin getirisi aylık 1000 tl olsun.
şampiyonlar ligi getirisi aylık 1000 tl olsun.
yiyecek içecek satışı da aylık 3000 tl getirsin.
toplamda 10960 tl eder. peki ben bu işi 960 tl için yapar mıyım tabi ki yapmam. sikerim böyle işi ya hayallerim suya düştü amk.
genelde izleyicilerin ayakta maç izlediği, sinirlenince küfürler ettiği, çok sinirlenince de kırılarak sahaya ya da rakip takım tribünlerine atmak suretiyle tepkilerin gösterildiği yerler. tabi plastikten koltuk koyar 50-100 liradan bilet itelersen adam kendinde o hakkı görür. bakın yeni nesil stadyumlarda hiç koltuklar kırılıp atılıyor mu bir yere.