hakkında yazacağım herşeyin biraz eksik kalacağını bildiğim iyi kalpli melek gibi insan...efendim fedakarlıkta, ince düşüncelilikte örnek insandır bu...insan demeyelim melek diyelim ya da...her ne kadar sürekli sevdiğimizden takılsakta, gerçekten çok iyimser hep gülen -umarım hep güler- hep iyimser, acayip iyi kalpli ve yardımsever ve fedakar insandır...the art of shredding ile sabah şekerleri gibi olan ikilinin xx kromozomlusu...hakkında çok şey yazmak isteyip yazamadığım...acaba kırdık mı ulan çok mu üstüne gittik diye düşündüğümdür...iyi insandır...the art of shredding ile beraber benim için iki kardeşten biridir...hakkında iyi birşeyler yazayım derken entry yi toparlayamadığımdır...birde çok sinir yaparsanız gireceği kedi yavrusu moduyla sizi iki dakikada yumuşatandır...bazı insanların iyi niyeti ve iyi kalpli olduğu yüzüne yansır hani işte bu onlardandır...
taksim'den ayrılırken unuttuğumuz ikiliden biri. belliydi arabanın boş olmasından ben dedim de kimse dinlemedi vala bak. ayrıca sayemde "makina"ya iştirak etmişlerden biri..
zirvede görmüştüm kendilerini. pek sohbet imkanı bulamadım zatı ile. hoş, sükun yapılı, neşeli birine benziyor. oda benim gibi siyaha vurgun. ayrıca asmaaltında bira siparişi vermiş içmeden kaçıp gitmiştir. çok manalı bakan gözleri vardır lakin.
dikişleri aldırması sonucu çenesi iyice düşmüş olacağı kesin yazardır...sürekli yeni fikirler bulma ve kafa karıştırma özelliğine sahip bu yazarımız 3günde bir insanı intihara sürükleyebilir...yine de iyi insandır, bellidir...
moda da ne içeriz belli değil zirvesinde istanbul un öbür ucından da olsa organizatörlük yükünü gönüllü olarak benimle paylaşmış, samimi ve içten bir şekilde yardımlarını esirgemeyen güzel insan...turuncu...*
zirve boyunca omzuma yaslanmış yazardır. hayır kardeşim dayanamıyacaksan niye geliyosun. * ayrıca sürekli konuştu dikişler hiç de çenesini etkilememeiş. bilmesem olumlu yönde etkilemiş diyecem.
zirve boyunca menzilim dahilinde olan şakayla karışık takılmalarımın bir ara ciddi olduğunu düşündüğünden şüphelendiğim, neşe saçan başından şapkası eksik olmayan istanbul un öbür ucunda, galatasarayımın ikinci mabedinde ömrünü geçiren değişik bünye...zirve boyunca gazabıma uğradığı ise külliyen yalandır...asmaaltında omzuma attığı iki intikam yumruğuyla barış çubuğu üfledik ve barıştık...yani, galiba, sanırsam...*
zirvede africa'nın gazabına uğramış yazar insanıdır. * birbirimizi tanımasakta bir sene boyunca aynı kaderi paylaşmışızdır. * gözlerine hasta oldum yazarıdır. diş çilesinin de bir an önce bitmesi istekler arasındadır...
Bazen hayat, her hangi bir filmde gördüğünüz bir sahneden çok daha fazla senaryo gibi gelir insana. Bazen hayat hiçbir filmde göremeyeceğiniz, hayal gücünüzün asla kurgulayamayacağı rolleri verir size. Oynarsınız bilinçsizce, kontrolsüzce ve birgün düşersiniz ansızın, betona düşer gibi...Beyniniz asla dağılmaz, çünkü olan biteni hissetmelisiniz. Ama kalbiniz paramparça olur, işte bunun acısını tüm yoğunluğuyla hissedersiniz. Tam dibine vurduğunuzu sandığınızda hayat yine sizi şaşırtır; çünkü her zaman daha derini vardır. Bu düşüş asla bitmeyecek, ne hayat kazanacak ne de siz.
Bir satranç oyunu düşünün. Hayat tek oyuncudur, kendi kendine oynar tüm oyunu ve bu oyunda tüm taşlar piyondur. Kimse kimseden üstün değildir; ama korumasızlardır. Hiçbiri diğerini koruyamaz ya da hayat onları feda etmekten asla kaçınmaz.
Bazen rahatlamak için müzik dinlersiniz. Bazen o notalar beyninize kazınır. Asla silinmeyecek izlerin, hatıraların üstüne asla kaldırılamayacak ağır taşlar koyar ki her geçişinizde onlara takılıp tökezleyesiniz. şanslıysanız sadece tökezlersiniz. Değilseniz her seferinde düşersiniz. Dizleriniz paramparça olur. Avuçlarınız kanar. Kaybedecek bir şey olmadığı için bileklerinizi de siz kesersiniz. işte size bir intihar vakası... Ama hayat her zaman bileklerinizden akan kandan daha koyudur. Kanı akıtabilirsiniz ama anılarınızı asla.
Bazen seneler sonra bir rüya gördürür hayat size. Asla anlam veremezsiniz. Bir omza yaslamışsınızdır başınızı ama o omuz bir daha asla yanınıza gelemeyecek birinin omzudur. Aslında siz kendinizi hayallerinize yaslamışsınızdır. Belki de uzun zamandır o hayallerin evreninde yaşamışsınızdır. Hayat sizi bu uykudan uyandırdığında size düşen yastığınıza sarılıp ağlamak olur sadece. Hıçkırıklarınızda boğulana dek ağlamak, gözyaşlarınızla ruhunuzu söküp atmaya çalışmak ve atamamak...
Birgün bir masalın içine sokar hayat sizi. Tıpkı rüyanızdan uyandırdığı gibi ansızın bir masal prensesi yapar. Cindrella olursunuz aniden. Tam hatırlayamadığınız (belki de asla tam hatırlayamayacağınız) bir gün yaşatır ve ardından arabanız balkabağına dönüşür. Ne camdan pabuçlarınız vardır ne de bir prens... Masal değildir belki de; ama siz çoktan külkedisine dönüşmüşsünüzdür. Hayat yine yapacağını yapmıştır. Bir daha asla prenses olamamanın bilinciyle; ama yaşadığınz tek bir günün anısıyla devam edersiniz hayatınıza...
Hayat budur işte. Hayat her arkanıza döndüğünüzde sizi bıçaklayan, dönmeseniz bile sizi devamlı uçurumun kıyısına ittiren ama asla yere düşürmeyen hep acı çektiren, korkutan bir güçtür. Hiçbirimiz bu güce karşı koyamayız; çünkü... koyamayız.
eğer yaz okuluna kalmazsa; her gün, en çok entry girenler listesine girecek olan, aylardır yazmadığı kadar entry yazacak olan, şu sıralar pek yazamayan yazar kişisi.
bu seneyi atlatırsa yüzde 99.99999999999999 birdaha ingilizce birşey duymak istemiyeceğine inandığım hazırlık maduresi kardeşim. sen neleri atlattın bu seneyi mi atlatamican?
bugün, istiklal caddesi'nde,, yanında bir zamanlar mecidiyeköy'deki çay-simit zirvesine yanında getirdiği arkadaşı ile beraber meydana doğru yürüyen yazar.
seri eksi oy veren ibnetorun gazabına uğramış yazar. herif geçmiş bilgisayarın başına yazdığım tüm entrylere eksi vermiş. yazık lan harcadığı zamana yazık. kimin kuyruğuna bastıysam artık nası canı acıdıysa kastırmış eksi oylamak için tüm entryleri. bu kadar küçülmesin insanlar. sanal ortamdayız ben gülüp geçerim sorun değil de hayır adamsa çıksın bu bu yüzden eksiledim desin. gösterecek yüzü edecek iki çift lafı olmayan insanlar artık nasıl bir haz alıyorsa eksilemekten anlayamıyorum.
eksile güzelim eksile bunu da eksile.. beni bilen bilmiyor mu zaten. elinden geliyorsa fake nicklerinle de eksile.