insanlığın can verdiği yer. ne desek az kalıyor. kimsenin nefreti soğumadı, soğuyamaz da. toplu tecavüzleri bu katliam öğretti bize. unutabilir misin şimdi? ben, ölsem unutmam.
Avrupa'nın ortasında masum insanların öldürüldüğü utanç verici olaydır. BM hiç bir şey yapmamıştır. Hala toplu mezarlar çıkmaktadır. 8372 insan... Yüzyıllardır Muhammediler iseviler'e, iseviler Muhammediler'e, Museviler Muhammediler'e, iseviler Museviler'e düşman olup durdular. Hatta bununla da yetinmeyip kendi içlerinde savaştılar. Dahane kadar sürer bilinmez bu savaşlar. Bilinmez diyorum çünkü bugün bile hala bu savaşlar devam ediyor. Bakın Filistin'e her gün masum çocuklar ölüyor. Bazen düşünüyorum da peygamberler bunların olacağını bilse ne yaparlardı diye. Adamlar ellerinden geleni yapmışlar. Her üç büyük dinde de öldürmek yasak ama gördüğümüz gibi Filistin'de israil, Irak'ta IŞiD, Çin'de hükümet insanları öldürüyor. Biraz önce Gazze'de 100 insan yine öldü. Peki ne için bunlar? Bir karış toprak için. Ah be sözlük dertliyim bu konuda. Başlığın konusundan çıktım ama mazur görün; insan dayanamıyor yanan, vurulan, bombaların altından kaçmaya çalışan insanlar görünce. Elimizden gelen sadece bir daha olmamasını dilemek. Zira biz yönetmiyoruz dünyayı. Haydi kalın sağlıcakla.
kan donduran katliam.. amerika ve avrupa ülkelerinin ne derece pislik, riyakar ve soysuz olduğunun kanıtıdır. hedef avrupa'da müslüman bırakmamak. tam olarak hepsini katledemeseler de ne kadar öldürürlerse o kadar yanlarına kar saydıklarının göstergesi..
şimdi sıra doğu türkistan, arap ülkeleri ve içinde hangisi müslüman barındırıyorsa o ülkelerde. afrika zaten hiçbir zaman kurtulamadı bu köpeklerden.
sanki haçlı seferlerinin devamı gibiler. tabii tarzları tamamen farklı. israil ise hernekadar bunlardan ayrı bir yolda kendi katliam tarzını oluşturmuş gibi görünse de o da bunlardan bağımsız değil. bir de budistler çıktı başımıza bela..
elini vicdanına koyan hiçbir kimse dünyada sadece müslümanların zulüm gördüğü gerçeğini inkar edemez. malesef bu böyle..
12 nisan 1993 yılında bir okul içinde otobüslere binip güvenli olmayan ama onlara, güvenli olarak adlandırılan bölgeye gitmeyi beklerken, dogdukları topraklarda havasız kalmış 74 insanı yaşadıkları bu kara günlerde biraz olsun o mavi gökyüzünden nefeslenmek için çıktıkları bahçede üzerlerine bomba atılıp katledilen, masum erkek, kadın, çoçuk 74 can kardeşimizin abimizin ablamızın hüzünle, dişlerimizi sıkarak andığımız gün... unutulmasın bu kara günler... bu insanları elleriyle sırp kasaplarına teslim eden bm, sizde tarihinizde vicdanların kasabısız....
http:// http://www.mansettv.com/h...huzunlu-toren-104929.html
doğrusu Srebrenica diye yazılır Srebrenitsa diye okunur. BM kontrolünde yer alan bölgedeki Boşnak'ları silahsızlandırıp Sırp'ların gösterdiği bölgeye göndermeye zorlayan Hollanda askerlerinin marifetidir aslında. Şüphesiz büyükleri, ABD RUSYA olmadan bu işe kalkışamaz oradaki askerler. Sonuç itibariyle 8372 sivilin öldürüldüğü bir soykırım olarak tarihe geçer. Tabi bu bizim bildiğimizdir misal Bosna Hersek'te tarih kitaplarında Srebrenica'da asıl katliamı Boşnak'ların yaptığı söylenmektedir. Türkiye gerek savaş sırasında ( ki bunların bir kısmına bizzat şahidim) gerekse savaştan sonra Bosna Halkına desteğini göstermiştir. Savaşın seyrini değiştiren Çeçen Mücahidlerin geçişinden tutun örtülü desteğe kadar bir çok konuda üzerine düşeni yapmıştır. Ancak ülkenin kendi içerisinde bile Srebrenica Soykırımı manipüle ediliyorken en büyük görev, sağda solda bunu anlatacak olan sivil inisyatiflere düşmektedir.
Avrupa'nın, Amerika'nın ve doğu'nun ne kadar iki yüzlü olduğunu gösterir. Bugün Mısır, Libya vb. arap ülkelerinden başka ülkeleri görmeyen Türkiye'yi bile iki yüzlülükle suçlayabiliriz.
masum insanların, koskoca bir halkın, medeniyetin beşiği olduğu iddia edilen batılıların gözleri önünde, katledilmesi olayıdır. srebrenitza katliamı, insanlık için en az holokost kadar utanç verici bir katliamdır.
yıl 11 temmuz 1995.. ölülerini kelebekleri takip ederek bulan boşnaklar. çünkü o kelebekler yalnızca toplu mezarların üzerinde açan ölüm çiçeklerine konardı.
18 yıl önce bm gözetiminde yapılmış son haçlı seferi; son haçlı katliamıdır.
bugün gibi hatırlarım, bütün dünyanın gözü önünde; deyim yerindeyse "gözümüze baka baka" yaptılar o adi katliamı. ama kimse bir şey yapmadı, ne bm, ne nato, ne abd, ne ab ne islam konferansı, ne arap birliği. dedelerden bebeklere kadar 8.372 kişiyi kıtır kıtır kestiler. bizse türkiye'den seyrettik.
türkiye'de bir takım çalışmalar, yardım kampanyaları vs olduysa da savaşı durdurmaya; srebrenitsa katliam yapılmasına engel olunamadı. açıkçası bütün hristiyan dünyası sırpların yanındayken türkiye daha fazla bir şey yapamazdı da...
izledik yalnızca, doğrusu yapabileceğimiz hiç bir şey yoktu. elimize silah alıp savaşa katılsak bile hiç bir şeyi değiştiremezdik. üzgünüz, hepimiz suçluyuz belki de; srebrenitsa'yı yalnızca seyrettik, üzüldük, cuma çıkışı toplanan bağışlara kendi çapımızda katkıda bulunduk ama yine de sonuç kocaman bir 8.372
Bundan tam 18 yıl önce beş gün içerisinde kundaktaki bebekten 70 yaşındaki amcaya kadar tam 8000 kişinin vahşice katledildiği katliamdır. Baş sorumlusu ratko mladiç denilen üst düzey subaydır.